-RUM YÖNETİMİ BAN'IN RAPORUNU OLUMLU BULDU LEFKOŞA (A.A) - 25.11.2010 - Kıbrıs Rum yönetimi Sözcüsü Stefanos Stefanu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Kıbrıs raporunda, ''Kıbrıs sorununun çözüm zemininin ortaya konulduğunu, bu nedenle Rum yönetiminin bunu olumlu bulduğunu'' söyledi. Rum radyosunun haberine göre, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Kıbrıs konusundaki iyi niyet misyonuna ilişkin Güvenlik Konseyi üyelerine sunduğu ve dün akşam açıklanan raporu değerlendiren Stefanu, raporda, müzakerelerde izlenen prosedürün çerçevesinin yeniden teyit edildiğini belirterek, raporda Mart 2008'den bu yana, Kıbrıs sorununun çözüm çabalarının gidişatının detaylandırıldığını kaydetti. Stefanu, Rum yönetiminin, Ban'ın raporunu dikkatlice, derinlemesine inceleyeceğini, değerlendireceğini ve ona göre hareket edeceğini belirtti. Raporda çözüm zemininin ortaya konulmasının olumlu olduğunu kaydeden Stefanu, ''İki bölgeli, iki kesimli, BM Güvenlik Konseyi kararlarında ifade edildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip federasyon... Bir ve tek egemenliği, bir vatandaşlığı ve bir uluslar arası temsiliyeti olan bir devlet'' ifadesini kullandı. ''BM'nin, 186 (1964) sayılı olanı da dahil, Kıbrıs'la ilgili kararlarına ve iki toplum liderinin 23 Mayıs ve 1 Temmuz 2008 tarihli iki ortak açıklamasına değinilmesinin de olumlu olduğunu'' belirten Stefanu, raporda, müzakerelerde izlenen prosedürün yeniden teyit edildiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Yani prosedürün Kıbrıs aidiyetinde ve yönlendirmesinde olduğu, hedefin de, yapılacak ayrı referandumlarda iki toplumun onayına sunulacağı, karşılıklı kabul edilecek bir uzlaşı çözümü olduğu yeniden teyit edildi.'' BM Genel Sekreteri'nin, raporunda, toprak da dahil olmak üzere, müzakerelerde Kıbrıs sorununun çeşitli başlıkların birleştirilmesi mantığını kabul ettiğini savunan Stefanu, Kıbrıs Rum tarafının, mülkiyet başlığının toprak ve Türkiye kökenli KKTC vatandaşları konularıyla birlikte müzakere edilmesini önerdiğini anımsattı. Sözcü, Ban'ın raporunda bazı ''sorunlu ifadeler'' bulunduğunu, bunların da çözüm çabalarını destekleyecek kamuoyu yaratılmasında siyasi liderlerle ve medyayla ilgili olduğunu belirtti.