Rus kamuoyu Putin'in arkasında

Rus kamuoyu Putin'in arkasında

Ukrayna’da hükümete bağlı birliklerin ülkenin doğusundaki operasyonu, Odessa kentinde Kiev'e bağlı güçler ile Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasında çıkan çatışmalar ve bir sendika binasında meydana gelen yangında çoğu Rusya yanlısı militan olmak üzere en az 42 kişinin hayatını kaybetmesi... Tüm bu olanların çoğu Rus için sadece tek bir açıklaması var: "Ukrayna’daki faşistler Rusça konuşan nüfusa karşı savaş açmış durumda."

Moskova’dan 59 yaşındaki Nataşa şunları söylüyor: "Bu iğrenç bir durum, gerçekten korkunç! Günümüzde böyle bir şeyin mümkün olması inanılmaz. Bence Rus barış birliklerinin devreye girmesi akıllıca bir karar olurdu. Olanlara muhakkak bir karşılık verilmesi gerek, hem de en hızlı şekilde. Nazi Almanyası’nın teslimiyet anlaşmasını imzalamasının yıldönümü olan 9 Mayıs yaklaşıyor. Bu tarihin provokasyonlara sahne olmasından korkuyorum."

'Askerî müdahale opsiyonu açık tutulmalı'

Rus halkının önemli bir bölümü, aynı Nataşa gibi, Kremlin denetimindeki medya kurumlarının haberlerine inanıyor ve yaygın kanı, Ukrayna’nın güneydoğusunda bir soykırım olduğu yönünde. Bu yüzden, 60 yaşındaki emekli Natalya gibi birçok kişi, Devlet Başkanı Putin’in bölgedeki Rus kökenlilere yardım etmek için askeri müdahale opsiyonunu açık tutmasından yana: "Putin'in Ukrayna'da attığı her adımı doğru buluyorum. Hatta bazen daha da sert davranması gerektiği kanısındayım. Bence siyasi çizgisi doğru ama dediğim gibi, daha da sert olabilir. Ukrayna'nın güneydoğusunda çok sayıda Rus zorda. Bizden yardım etmemizi istiyorlar ve bizim de bu talebe yanıt vermemiz gerek."

20’li yaşların ortasında olan Mihail de aynı görüşte. Putin’in tekrar devlet başkanlığına seçilişi öncesinde Rusya’nın birçok kentinde protesto gösterilerinin düzenlendiği günlerin geride kaldığını belirten Mihail, komşu ülkedeki güncel kriz ve Putin’in bu krizde izlediği siyasetin de bu değişimde önemli rol oynadığına inanıyor: "Evet, benim de Putin'e bakışım artık daha olumlu. Protestoların yapıldığı dönemde Putin’in gerçekten olumsuz bir imajı vardı. Arkadaşlarım ve beraber çalıştığım kişiler de, yani yaşları 25 ile 35 arasında değişen kesim de Putin’e eleştirel yaklaşıyordu. Eminim ki birçoğu bugün olsa benzeri protestolara katılmaz. Herkes Putin’in başka türlü davranmasının mümkün olmadığının farkında. Ben de aynı kanıdayım. Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA bile Kırım’ın ilhakının kitabına uygun olduğunu tespit etti."

'Amerikalılar sürekli yalan söylüyorlar'

Bu görüşleri sadece ufak bir kesim değil, birçok Rus paylaşıyor. Soçi’deki Olimpik Kış Oyunları'ndan ve ardından Kırım’da meydana gelen gelişmelerden sonra Putin’e kamuoyu desteği yüzde 82’ler ile rekor düzeyde seyrediyor. Batı’nın uyguladığı yaptırımlar ise yoğun eleştirilere hedef oluyor. 60 yaşındaki Natalya, tüm olumsuz gelişmelerin arkasında ABD’nin olduğuna inanıyor: "Amerikalıları zaten hiç tutmazdım. Sürekli yalan söylüyorlar ve tüm dünyaya kendi yaşam stillerini empoze etmeye çalışıyorlar. Avrupa Birliği desen, onlar da ABD'nin baskısı altında. Amerika'ya bağımlılar. Bana sorarsanız, Avrupalılar da Amerika'nın attığı her adımı onaylamıyor ama seslerini çıkaramıyorlar."

Durumu biraz daha soğukkanlı değerlendiren Mihail, şu ana kadar uygulanan yaptırımların aslında Batı'nın çok da sert bir tepki vermeyeceğinin göstergesi olduğunu düşünüyor: "Amerikalılar ve Avrupalılar da bize bağımlı. Gerçekten adamakıllı ağır yaptırımlar uygulamak isteselerdi, bu kararı çoktan almış olurlardı. O yüzden, artık daha sert bir adımın atılacağına pek inanmıyorum."