'Rusya - NATO krizi kapıda'

'Rusya - NATO krizi kapıda'

Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesinin ardından Ankara-Moskova hattında yaşanan krizde dikkatler en çok Rusya’ya çevrildi. “Türkiye’ye savaş açmayacağız ama ilişkileri gözden geçireceğiz” diyen Moskova yönetimi, Ankara ile tüm askeri ilişkileri askıya aldı. Özyeğin Üniversitesi’nden, uluslararası terörizm ve güvenlik stratejileri konularındaki çalışmalarıyla tanınan NATO ve Rusya uzmanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Türkiye-Rusya arasındaki askeri ilişkiler konusunda DW’nin sorularını yanıtladı.

DW: Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinin askeri açıdan ne anlama geliyor? Bu olay Türk-Rus askeri ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Caşın: Her şeyden önce olayın tamamen açıklanması gerekiyor. Bir soruşturma komisyonu açılabilir. Görüntüler NATO’da var. Herkesin radarları açık. Rusya’nın Türkiye sınırına kadar gelip de bombardımanı yoğunlaştırmaya hakkı var mı? Ankara; angajman kurallarına göre hareket ettiğini söylüyor. Durum çok gergin. Bu olay sadece askeri ilişkileri değil ilişkilerin tümünü derinden etkileyecek boyutta.

DW: Rusya’nın “Türkiye’yle askeri ilişkileri askıya alıyoruz” açıklaması ne anlama geliyor?

Caşın: Rusya bu açıklamasıyla Türkiye’ye ‘gerginliği tırmandırıyoruz, sizi cezalandırıyoruz’ mesajı vermiştir. Zaten bu açıklamanın devamında da S-400 hava savunma sisteminin Lazkiye’ye gönderilmesi, S-300 füze sistemi olan savunma gemisinin Akdeniz’e doğru yola çıkması gündeme gelmiştir. Bu uygulamalar; Türkiye ile Rusya arasındaki gerilimin uzayacağının, uzunca bir süre anlaşma yapılamayacağının işaretidir. İki ülke arasında askeri anlaşma vardı, Karadeniz’in güvenliği için ortak çalışmalar yapılıyordu, ortak tatbikatlar sözkonusu oluyordu. Türkiye ve Rusya birbirine karşılıklı askeri personel gönderiyordu. Türkiye; Rusya’dan silahlar, helikopterler, tanksavar füzeler almıştı. Siz, “askeri ilişkileri askıya alıyorum” dediğinizde böylesi her türlü diyaloğun yolunu kapatmış olursunuz. Bundan böyle Türk ve Rus subaylar bir araya gelmez. Askeri ortaklık olmaz. Ancak NATO aracılığıyla bir araya gelinir. Böylesi bir ortaklığın olmamasından her iki taraf da zarar görecektir. Türkiye bir NATO ülkesidir. Rusya kendi pazarını kaybedecektir. Türkiye’ye satamadığını kime satacağını düşünmek durumunda kalacaktır. Rusya, son açıklamalarıyla NATO’yu da çok ciddiye almadığını ortaya koymuştur. Bu kriz 10-15 yıl tarafların ve dünyanın gündeminde olacaktır.

DW: Türk-Rus ilişkileri ‘düşmanlık’ boyutuna mı ulaştı?

Caşın: Rusya; ısrarla “Uçağın Türkiye sınırına geçmediğini belirledik” diyor ve Rus uçağının düşürülmesinin çok ciddi sonuçları olacağını söylüyor. Tehditkar bir tavır takınıyor. Taraflar sınır ihlalleri konusunda askeri heyetler seviyesinde onlarca kez görüşmüşler. Birbirlerine sınır ihlali konusunda hassasiyetlerini anlatmışlar. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye’nin ‘sınır ihlali’ konusundaki hassasiyetini Rusya anlamamış ya da anlamak istememiş. Türkiye Rusya’nın düşmanı değil. Bir Rus pilotunun öldüğü haberine Türkiye’nin üzüldüğünü Rusya’nın da bilmesi gerekir. İki ülkenin ortak düşmanı var. O da IŞİD’tir. IŞİD’le mücadele ederken Rusya’nın Türk hava sahasını ihlal etmesi Rusya’nın yanlışıdır. Uluslararası hukuka göre devletler kendi çıkarları için güvenlik tedbirlerini alırlar. Türkiye de egemenlik haklarını koruduğu için sınır ihlaline göz yummamıştır. Ortak düşman IŞİD’ken, Türkiye’yi suçlamak komşuluk ilişkileriyle de, uluslararası hukukla da bağdaşmaz. Taraflar bu gerçeğin üzerinde önümüzdeki günlerde daha da yoğunlaşmak gerektiğini göreceklerdir. Türkiye ve Rusya arasında teröre karşı işbirliği anlaşması da vardır. Yani ortak düşman ‘terör’ün üzerine giderken karşı karşıya kalmak kimsenin işine yaramayacaktır.

DW: Peki Rusya ne yapmaya çalışıyor? Stratejik hedefleri neler?

Caşın: Rusya herkesi deniyor. NATO, iki senedir Ukrayna krizini çözemedi. Suriye’de bir iç savaş yaşanıyor ve ülkedeki kriz gün geçtikçe derinleşiyor. Türkiye sınırlarında ciddi sorunlar yaşanıyor. 2 milyondan fazla Suriyeli mülteci savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındı. Sınırda bu kadar sıkıntı yaşanırken Rusya’nın -IŞİD’le mücadele ediyorum- diyerek sınır ihlaline kalkışması uluslararası düzeyde pek de ‘iyi niyetli’ algılanmıyor görüldüğü üzere. Rus jetleri, Türkiye sınırının uç noktasından geçiyor, Türkiye tarafından yapılan uyarılara aldırmıyor ve bunlar radar kayıtlarına geçiyor. Bu noktada Rusya göz göre göre bir krizi tetikliyor. Bu da Rusya-NATO krizidir ki, dünya tüm 2016’yı bu krizle uğraşarak geçirmek zorunda kalabilir. Rusya Ortadoğu’da yeni bir güç olarak ortaya çıktığını göstermek istiyor ve –ben bu bölgeye kimseyi sokmam- diyor. Rusya; Suriye’ye yerleşmek istiyor. Türkiye’ye karşı yaptığı askeri hamleler de bunu açıkça gösteriyor. Rus savaş uçakları Suriye’de operasyon yaparken daha önce de Türk hava sahasını ihlal etti. Rusya, Türkiye’yi tahrik ederek Batı’yla bir çeşit pazarlık etmeye çalışıyor, Suriye’deki varlığını meşrulaştırmaya uğraşıyor. Batı’nın bu kez çok daha net mesajlarla Rusya’nın karşısına çıkması gerekiyor. Batı da biliyor ki; devletler egemenlik sahasından taviz veremez. Bu noktada Türkiye-Rusya arasındaki krizin bitmesi için uluslararası hukukun ve diplomasinin çok iyi işletilmesi gerekiyor.