Rusya'daki bir cezaevinde tecavüze uğrayan mahkum: "Öfkemi atabilmek için avaz avaz bağırıyorum"

Rusya'daki bir cezaevinde tecavüze uğrayan mahkum: "Öfkemi atabilmek için avaz avaz bağırıyorum"

Rusya'nın güneybatısındaki Saratov cezaevi hastanesi geçen yıl mahkumlara yapılan işkencelerin tüyler ürpertici görüntülerinin bir insan hakları kuruluşuna sızdırılması ve uluslararası medyada haberlerinin yer almasıyla gündeme gelmişti.

Aleksey Makarov, 2018 yılında darp suçundan aldığı 6 yıllık cezanın kalanını çekmek için Saratov cezaevine nakledilmeden önce buranın kötü şöhretini duymuştu. Başka cezaevlerinden Saratov cezaevindeki hastaneye gönderilen mahkumlar, kendilerine kapalı kapılar ardında işkence yapılabilmesi için düzmece tıbbi gerekçeler uydurulduğunu söylüyordu.

Rusya cezaevleri hemen hemen hiçbir bağımsız denetime tabi değil. Cezaevi hastaneleri ise karantina kuralları nedeniyle daha da denetimden uzak.

Makarov, hakikaten hastaydı. Tüberküloz teşhisi konmuştu ve durumu nedeniyle kendisine pek dokunulmamasını umuyordu. Fakat orada tutulduğu süre içerisinde iki kez tecavüze uğradığını anlatıyor.

Mağdurlar ve uzmanlar Makarov ve diğer mahkumların maruz kaldığı taciz ve istismarın daima cezaevi yönetiminin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştiğini, daha sonra mahkumlara şantaj ve tehdit malzemesi olarak kullanıldığını söylüyor.

İlk kez 2020'de işkence gördü

Büyük gürültü yaratan sızdırılan işkence görüntüleri Rusya hükümetini skandalla ilgili adımlar atmaya zorladı. Bağımsız Rus medya projesi Proekt'e göre 2015 ile 2019 arasında Rusya ve bağlı bölgelerindeki cezaevlerinin yüzde 90'ından işkence şikayetleri gelmişti.Fakat çok yavaş hareket ediliyordu.

BBC bu döneme ait binlerce mahkeme belgesini inceledi ve en ağır mahkum istismarı davalarında 41 cezaevi görevlisinin suçlu bulunduğunu tespit etti. Fakat bunların neredeyse yarısının cezaları ertelenmişti.

BBC ayrıca Makarov dahil birçok eski mahkumla cezaevlerindeki deneyimlerini konuştu. Makarov ilk kez 2020 Şubat'ında işkence gördüğünü anlatıyor. Cezaevi yönetimine karşı bir komplo içinde olduğunu itiraf etmesini istiyorlardı, ancak o da reddediyordu.

Üç adamın cinsel şiddetine uğradığını anlatıyor:

"10 dakika boyunca dövdüler, giysilerimi parçaladılar. Sonra iki saat sürekli fırça sopasıyla tecavüz ettiler. Bayıldığımda üzerime soğuk su döküyorlar ve yeniden masanın üzerine yatırıyorlardı."

İki ay sonra aynı şey tekrarlandı. Makarov saldırganlara 50 bin ruble (890 dolar) ödemeye zorlandı ve bu konuda konuşmasını engellemek için tecavüze uğradığını düşünüyor.

Makarov, BBC'ye tecavüz sırasında görüntü kaydı yapıldığını da anlattı. Mahkumlar bu tür aşağılayıcı görüntülerin sızdırılmasının bir şantaj unsuru olarak kullanıldığını biliyor.

Tecavüzcüler, başka mahkumlardı ama Makarov ve diğer mahkumlar bu kişilerin cezaevi yönetiminin talimatı ve onayıyla hareket ettiğinden hiç kuşku duymuyor. İşkence sırasında çığlıklar duyulmasın diye çok gürültülü müzikler çalındığını söylüyorlar.

Putin müdürü değiştirdi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Rusya Cezaevleri Genel Müdürü'nü değiştirdi ve değişimi sağlamak için "sistemli önlemler" alınacağını söyledi.

Geçen ay yasalarda yapılan değişiklikle güvenlik ve infaz yetkililerinin güçlerini kötüye kullanarak işkenceye başvurmasına ağır cezalar getirildi. Fakat insan hakları grupları işkencenin ayrı bir suç olarak ceza hukukunda yer almadığına dikkat çekiyorlar.

Aslında Putin 2018 yılında, bu kez Moskova'nın kuzeyinde Yarovlav cezaevinde mahkumların toplu dövülmesine dair kanıtlar sızdırıldığında da değişim vaad etmişti.

Yaroslav cezaevinin 11 personeli yargılanmış ve 2020 yılında mümkün olan en düşük cezalara çarptırılmışlar, iki en üst düzey yetkili de beraat etmişti.

En az 350 mahkuma işkence

Fakat ülkede bugüne kadar yaşanan en büyük cezaevi işkence skandalı Sibirya'nın Irkutsk bölgesinde ortaya çıktı. 2020 yılında Angarsk'taki 15 nolu cezeavinde mahkumların protesto eylemlerine karşılık yetkililer özel harekat ekipleri çağırdı.

Yüzlerce mahkum iki ayrı gözaltı merkezine sevk edildi, burada gardiyanlar ve başka mahkumların işkencesine maruz kaldılar. İnsan hakları gönüllüleri bu olayda en az 350 mahkuma işkence yapıldığını tahmin ediyor.

İşkence gören mahkumlardan biri olan Denis Pokusaev, "Eziyet neredeyse üç ay kadar hafta sonları hariç her gün devam etti. Gülüyor, meyve yiyerek seyrediyorlardı. Birine ellerine ne geçirdilerse onla tecavüz ediyorlardı, gardiyanlar zevkle izliyordu" diyor.

Davaların açılması bekleniyor

BBC Rusça, cezaevleri yetkililerinden işkence ve tecavüz iddialarıyla ilgili görüş almak için başvurdu ancak yanıt alamadı. Pokusaev bu olayda mağdur olduğu hukuken tescil edilen ve mahkemede ifade vermeyi kabul eden 30 kadar mahkumdan biri.

Soruşturmanın sonunda birçok dava açılması bekleniyor. Denis ve az sayıda diğer eski mahkum yakında iki cezaevi personeli aleyhine ifade vermeye hazırlanıyorlar. Avukatlar, müşteki ve tanıklardan kapalı olarak görülecek davada dışarı bilgi vermemeleri konusunda taahhüt alınmış.

Bu hukuki süreçlerin, anlamlı bir reformun yolunu açıp açmayacağı henüz belli değil. Pokusaev hala olanların travmasını atlatamadığını anlatıyor.

"Hemen her gün evimizin yakınındaki bir ormana gidiyorum. Orada avaz avaz haykırarak küfrediyorum. İçimdeki öfkeyi atabilmek için" diyor.

Fakat bir yandan da adaletin tesisi için mücadele etmeye kararlı. Eğer insanlar cesaretini toplayıp konuşursa bunun mümkün olabileceğini düşünüyor.

"Şu anda Rusya'da insanlar çıkıp herhangi bir şey söylemeye korkuyor. Bu yüzden hiçbir ilerleme sağlanamıyor" diyor.