Rusya, müttefiki Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı Ankara'nın insafına terk edemez. Ancak Türkiye'yle Suriye'de açık bir çatışmaya girmesi Moskova için de çok riskli olacaktır.
Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliği son yıllarda birçok alana yayıldı. İki ülke nükleer enerjiden, Libya sorununa çözüm bulunmasına kadar birçok alanda birlikte hareket etti. Fakat Türk-Rus ilişkilerinin gelecekte ne kadar gelişeceğini belirleyecek gelişme, iki ülkenin Suriye'deki etkileşimi olacak.
Rusya ve Türkiye'nin İdlib krizini diplomatik yollardan çözme girişimleri şu ana kadar sonuçsuz kaldı. İki ülke heyetleri arasında 8, 10 ve 18 Şubat'ta yapılan görüşmelerde yeni bir anlaşmaya varılamadı.
Ancak bu tarafların sorunu askeri güç kullanarak çözme niyetinde oldukları anlamına gelmiyor. Geçmişte yaşananlar göz önünde bulundurulduğunda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu gibi konularda sorunları ikili müzakerelerle çözmeyi tercih ettikleri biliniyor. Muhtemelen yine son söz iki ülkenin liderlerinde olacak.
Burada yanıtı beklenen esas soru, Moskova ve Ankara'nın ne kadar kısa sürede bir ara yol bulacakları.
Bu sorunun yanıtı, gelecekte de benzer krizlerin çözülebilme ihtimalini göstermesi açısından önemli olacak. Zira Türkiye'nin, İdlib dışında Suriye'nin başka bazı bölgelerinde de askeri varlığı bulunuyor. Rusya ve Türkiye'nin hem Suriye'de hem de bir bütün olarak bölgede birbirlerine ihtiyacı var. İkili ilişkilerin radikal biçimde kötüye gitmesi de kimsenin çıkarına değil.
Türkiye, Suriye'nin İdlib vilayetinden çekilmek istemeyebilir ve bölgeyi işgal etmeye çalışabilir. Böylesi bir durumda Moskova ve Şam'la yeni pazarlıklar ve müzakereler yapılacak demektir. Bu noktada sadece, Türkiye'nin İdlib yüzünden Rusya'yla ilişkilerini riske atmayacağını ümit edebiliriz.
Suriye ordusu muhtemelen Rusya'nın hava desteğiyle M5 ve M4 karayolu üzerindeki toprakları kontrol altına almayı sürdürecek. Burada amaç, Suriye'nin en önemli iki ulaşım hattı arasındaki iletişimi tesis etmek. Şam ve Moskova için İdlib çok önemli değil. Suriye ve Rusya'nın temel hedefi, M4 ve M5 karayollarını açarak ülkenin en büyük iki kenti Halep ile Şam'ı birbirine bağlamak ve Halep'in kıyı bağlantısını sağlamak. Suriye ekonomisinin toparlanması için gerekli olan da bu.
Türkiye muhtemelen Suriyelilerin sınırına ilerlemelerini önlemek için İdlib'deki askeri varlığını artıracak. Ancak gerek eylemleri, gerek söylemleri Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iç kamuoyuna mesaj verme niyetinde olduğunu gösteriyor.
Tüm bu nedenlerle Suriye'de gerginliğin daha da artması ve Rusya-Türkiye ilişkilerinin radikal bir şekilde kötüleşmesi beklenmemeli. Moskova ve Ankara, İdlib konusunda anlaşmaya çalışıyor gibi görünüyor. Ancak bu kolay olmayacak. Sahadaki yeni gerçekler kabullenilmeli: Suriye ordusunun kontrol ettiği yeni bölgelerin varlığı gibi…Rus askeri polisinin hangi noktalarda devriye gezeceğine karar verilmeli.
Halep eyaletinin kuzeyinde ve Türkiye'nin Suriye'deki üç askeri operasyonu sonrası kontrol ettiği tampon bölgede de bazı sorunlar var. Kürt Sorunu da cabası…
Bu koşullar altında, Rusya ve Türkiye'nin ortak bir dil bulması giderek zorlaşacak.