Rusya ile enerji görüşmelerini Çalık Grubu adına Başbakan mı yürütüyor?

Rusya ile enerji görüşmelerini Çalık Grubu adına Başbakan mı yürütüyor?

 

T24 - Wikileaks'in yayımladığı Stratfor maillerinde; Türkiye'nin Rusya ile yürüttüğü Samsun-Ceyhan boru hattı ve nükleer enerji işbirliği konularını Çalık Grubu adına Başbakan Erdoğan'ın yürüttüğü iddiası yer aldı.

Taraf gazetesinde "Erdoğan Çalık’ın temsilcisi" başlığıyla yayımlanan (19 Mart 2012) Wikileaks kriptosu şöyle:

Erdoğan Çalık’ın temsilcisi

Stratfor’un ana gündem maddelerinden biri de enerji. Bu kapsamda, yeni petrol ve doğalgaz boru hattı projeleri ve başta nükleer santral ihaleleri olmak üzere enerji şirketlerinin her türlü anlaşmaları Stratfor analistlerinin radarında dikkatle izleniyor. 2010’un başlarında Samsun-Ceyhan boru hattı projesi ile ilgili Rusların caydığına dair çıkan çeşitli spekülasyonlar üzerine Stratfor’un Rusya uzmanı Lauren Goodrich, pazarlıklarda son durumla ilgili perde arkası bilgiler edinmek için Rus kaynaklara başvurmuş. Stratfor bu sayede dönemin Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in 2009 yazında Ankara temasları sırasında tarafların Samsun- Ceyhan boru hattı ve nükleerde işbirliği için el sıkışmasının ardından gelişmelerin seyrine hâkim olabilmiş. Goodrich’in Rusya Enerji Bakanlığı’ndan bir kaynağı Rusya ile pazarlıkları projenin Türk partneri Çalık grubunun değil, doğrudan hükümetin yürüttüğünü belirtmiş.

‘Erdoğan, Çalık’ı temsil ediyor’

Goodrich, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmelerde son derece aktif bir rol oynadığını anlatan kaynağının söylediklerini 4 Şubat 2010 tarihli bir yazışmada aynen şöyle aktarıyor: “Çalık grubuna gelince, pazarlıklarda yer almadılar ve şu ana kadar Samsun-Ceyhan boru hattı ile ilgili Rusya ile birebir bir görüşme yapmadılar. Bunun yerine, anlaşma için pazarlığı Erdoğan yaptı, gerçi Çalık ile Erdoğan birbirinden ayrı da denemez. Siyasi ortaklıkları, eski Sovyet devletleri ile anlaşmalara kadar uzanıyor. Çalık, birçok şirketine devlet bankalarının destek vermesini sağlayan Erdoğan ile ilişkisi nedeniyle büyük maddi destek elde etti. Çalık’ın Cumhurbaşkanı Gül ile de çok yakın bir ilişkisi var. Çalık mecbur kalmadıkça Rusya ile iş görüşmelerini bizzat yapmayı sevmiyor. Rusya da, özünde onu temsil eden Erdoğan ile iş yapmayı tercih ediyor. Şu ana kadar Samsun- Ceyhan boru hattı Çalık-Rusya arasında değil, Rusya ile Türkiye arasında bir anlaşma. Erdoğan’ın hattı işletmek için kendi tarafından kimi seçeceği bizi ilgilendirmiyor”. Yazışmada Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Reva Bhalla, Goodrich’in paylaştığı bu bilgilere “Mantıklı. Çalık Erdoğan’ın projesi” diye karşılık veriyor. Rus kaynak ayrıca hatta Rus ve Kazak petrolünün taşınacağı, Türkmenlerin de projeye girmek istediği ve İtalyan petrol devi ENI’nin ortaklık için 4 milyar dolarlık teklif götürdüğünü belirtmiş.

Nükleer için ise Ciner devrede

Aynı kaynak Goodrich’le 13 Ocak 2010’da Rusya ile Türkiye arasında imzalan nükleer işbirliği anlaşması ile ilgili ayrıntıları da paylaşmış. Rus yetkili, anlaşmada yine Mersin Akkuyu santralı ihalesi için tek teklifi götüren konsorsiyumdaki aynı firmaların, Rus Inter RAO ve Atomstroyexport şirketleri ile Ciner Holding’e ait Park Teknik’in yer alacağını belirtmiş. Goodrich’in kaynağı, Rusya’nın nükleer alanındaki işbirliğine karşılık birçok avantaj elde edeceğini yazıyor: “Rusya projenin her safhasında - finansman, mühendislik, inşaat, yakıt - aktif olarak yer almakta kararlı. Putin bir toplantısında, Rusya’nın kredileri ve ekipmanları sağlayacağını, yerel inşaat şirketlerini denetleyeceğini, sözleşmelerin yüzde 20-30’unu Rus firmaların üstleneceğini, nükleer yakıtı da sağlayacağını ve kullanılmış yakıtları yeniden işleyeceğini ifade etti. Kullanılmış nükleer yakıtın tasfiyesi çok büyük bir masraf, Putin Rusya’nın bunu indirimli bir fiyatla yapacağını söyledi. Bu anlaşmada Türkiye’nin gerçekten sevdiği kısımlardan biri. [...] Anlaşma sadece nükleer santralı kapsamıyor, Türkiye Inter RAO’ya ülkede bir dizi elektrik santralı yapması için izin verecek, bu, Inter RAO’nun bir süredir lobicilik çalışması yürüttüğü çok büyük bir projeyi de kapsıyor. [...] Sağlanan anlaşmada sadece boru hattı ya da nükleer değil, her iki taraf için teşvik sayılabilecek genel bir anlayış söz konusu. Rusya’ya özelleştirilecek firmalar için ilk teklifi sunma fırsatı tanınacak. [...] Türkiye, bankalarından daha fazla ruble kullanmasını isteyecek ve bazı ödemelerini ruble ile yapacak”.

‘Çalık’ı büyük şirket yapan AKP’

Rusya Başbakanı Putin’in yardımcısı ve sağ kolu İgor Sechin’in Aralık 2010’daki Türkiye ziyareti de dikkatle izlenmiş. Stratfor’un Türkiye’deki enerji uzmanı kaynağı Faruk Demir ile konuşan Türk analist Emre Doğru, Sechin’in temaslarıyla ilgili yorumlarını 10 Aralık 2010’da şöyle aktarıyor: “Görüşmeler Rusya ve Türkiye anlaşmasının ayrılmaz bir parçası olan Samsun- Ceyhan boru hattı üzerine yoğunlaşacak. Kaynak anlaşmayı sonlandırmak için gerekli siyasi irade değişmedi ancak iş alanında bazı sorunlar var diyor. Yatırım yapacak Türk şirket Çalık grubunun pay ve sorumluluk açısından aşırı talepleri var.” Goodrich’in yazışmada “Görünen o ki planları bozan Çalık’mış, Rusya oturup Ankara’nın müdahale etmesini bekliyormuş” yorumuna ise Doğru şu cevabı vermiş: “AKP, Çalık’ın icabına bakar zira Çalık’ı medya-enerji anlaşmaları sayesinde daha büyük bir şirket yapan AKP. Çalık’ın planları bozmasına izin vermez”.

Çalık-Ciner için Rus modeli

Botaş’ın geçen yıl eylül ayında Gazprom ile doğalgaz anlaşmasını sona erdirme kararı üzerine Stratfor’un kaynaklarından yine Faruk Demir, bunun aynı zamanda Batı hattında ticaretin özel şirketlere açılmasının habercisi olduğunu söylemiş. Demir’in değerlendirmelerinin yer aldığı 29 Eylül 2011’deki yazışmalarda, AKP’nin hangi firmalara destek vereceğine dair Bhalla’nın bir sorusu üzerine Doğru şu cevabı vermiş: “AKP Rusya modeli kendi enerji devlerini yaratmaya çalışıyor. Ciner ve Çalık bunun örnekleri, ancak henüz bu tür projeleri üstlenmeye hazır değiller. Söylenene göre Çalık, Samsun Ceyhan’da işleri batırmış. AKP’nin Botaş ile ilişkisini bilmiyorum ama kontrol etmekte de zorlandıklarını düşünmüyorum”.

Ruhname’yi üç dile çevirtti

Stratfor’un Rusya uzmanı Lauren Goodrich, Çalık grubunun Türkmenistan ile sıkı ticari bağlarını bir Türkmen bakan yardımcısına sormuş. Goodrich’in kaynağı, Türkmenlerin efsanevi lideri Saparmurat Niyazov ile Ahmet Çalık’ın kişisel dostlukları nedeniyle Çalık grubunun uzun yıllar bu ülkede çok fazla iş yaptığını, ancak halefi Gurbanguli Berdimuhammedov ile bu bağların koptuğunu anlatmış. Goodrich, 4 Şubat 2010 tarihli yazışmada konuşulanları şöyle aktarıyor: “Çalık, Türkmenbaşı’ya dış politika konularında tavsiyeler verirdi, lider için birçok görev yerine getirirdi hatta hükümette resmî mevkilere de sahip oldu. Kanaatimce - merhum liderim hakkında kötü konuşmak istemiyorum - Çalık, Türkmenbaşı’nın egosundan kâr sağlıyordu, ona Türkiye ve diğer Türkçe konuşan ülkelerde etkisini yayabileceğini söylüyordu. Ruhname’yi [Niyazov’un yazdığı destan] Türkçe, İngilizce ve Fransızcaya çevirten Çalık’tı (Çalık, Ruhname’nin reklamını yapmak için Türk basının hazır bulunduğu toplantılarda yanına alırdı). Türkmenistan’da lidere adanan büyük altın heykeller ve kemerlerin inşa edilmesi için Polimeks Grubu’ndaki arkadaşlarını ayarlayan Çalık’tı. Çalık, Türkmenbaşı’ya adanan milli kütüphane, kültür merkezi ve Türkmen peri masalları dünyası gibi inşaat projelerinin de müteahhidiydi. Merhum liderimiz bunu bilmiyordu ama Çalık, Türkmenbaşı ile anlaşmalarında gerçekten kurnazdı. Karşılığında bu ülkede tanıdığım kadarıyla kimsenin yapamadığı kadar iş, anlaşma ve servete sahip oldu. Bir dizi tekstil fabrikasının işletme hakkı tanındı. Çalık’ın Gap İnşaat şirketi kağıt, beton, amonyak ve gübre fabrikaları kurdu. Samsun- Ceyhan boru hattı Çalık’a verildiğinde, hatta sadece Türkmen petrolünün taşınacağına yemin etmişti. 2003’te Erdoğan ile Niyazov görüştüğünde Erdoğan anlaşmanın siyasi gücüydü. Erdoğan, Türkmenbaşı ile ilişkileri için Çalık’ı kullandı. 2003’te Türkmenistan ve Türkiye arasında Rus petrolü kullanılmasın diye bir anlaşma varmış ve Moskova buna çok kızıyormuş. [...] Berdimuhammedov’a göre Çalık kendi Türk siyasi ve sosyal görüşlerini çok fazla aşıladı. Çalık İslami eğitimi ve kendi iş ilkelerini yaymaya çalıştı. Özetle, Çalık tehlikeli”