Rusya kararı eleştirdi MOSKOVA (A.A)

-Rusya kararı eleştirdi MOSKOVA (A.A) - 14.11.2011 - Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Arap Birliği'nin Suriye'nin üyeliğini askıya almasına karşı çıkarak, batıyı Suriye'de muhalefeti kışkırtmakla suçladı. Rus haber ajanslarının bildirdiğine göre, Lavrov, Arap Birliği'nin Şam'ın üyeliğini askıya almasının doğru olmadığını söyleyerek, batının Suriye lideri Beşar Esad'ı indirmek için muhalefeti kışkırttığını ileri sürdü. Lavrov, Rusya'nın, nükleer programından ötürü İran'a yeni yaptırımların uygulanmasına karşı olduğunu belirterek, batılı ülkelerin tek taraflı yaptırım uygulamak için İran ile gerginliği tahrik ettiğini ileri sürdü. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) İran ile ilgili hazırladığı raporda yeni hiç bir şeyin olmadığını savunan Lavrov, "Raporda sadece İran'ın askeri araştırmalar yaptığına yönelik net yanıtlar vermediğine dair ifadeler var. UAEK'ya bir başka ülkeden gelen belgeler var. UAEK'dan durumu daha iyi anlayabilmek için bu ülkenin açıklanmasını istiyoruz" diye konuştu. İran'a yönelik yaptırım dayatmasının aşırıya kaçtığına inandıklarını belirten Lavrov, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili sorunun diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı. -"ABD füze kalkanı konusunda henüz güvence vermedi"- Lavrov, ABD'nin füze kalkanını Karadeniz, Barents Denizi, Kuzey denizi ve Baltık Denizi'ne yerleştirme olasılığını göz ardı etmediğini ancak Moskova'ya hala kalkanın Rusya'ya karşı olmadığına dair güvence verilmediğini belirtti. Lavrov, "Elbete ABD, füze kalkanının sadece Akdeniz dışındaki bölgelere de yerleştirilmesini göz ardı etmediğini itiraf etti... ki biz de bu durumu göz ardı etmiyoruz. Bu konudaki pozisyonumuz da farklı değil: 'Merak etmeyin. bu size karşı değil' şeklindeki ifadeler bizi tatmin etmez" dedi. ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in görüşmelerinde, Obama'nın Moskova'ya füze kalkanının kendilerine yönelik olmadığına dair yazılı güvence verileceğini açıkça ifade ettiğini söyleyen Lavrov, ancak bugüne kadar bu konuda tatmin edici bir güvencenin kendilerine sunulmadığını kaydetti. -Irak Hükümeti: Karar kabul edilemez Irak Hükümeti ise Suriye'nin Arap Birliği'ndeki üyeliğinin askıya alınmasının kabul edilemez ve çok tehlikeli olduğunu belirtti.  Devlet Bakanı ve Hükümet sözcüsü Ali Debbağ, yaptığı açıklamada, Arap Birliği'nin geçtiğimiz cumartesi günü aldığı ve Suriye'nin Birlik içindeki tüm faaliyet ve toplantılara katılmasını önleyen ve üyeliğini askıya alan kararın kabul edilemez ve çok tehlikeli bir durum olduğunu söyledi.  Debbağ, Arap Birliği'nin Suriye ile ilgili kararının kabul edilemez bir yolla alındığını ve Suriye'deki krizden daha büyük krizlere sahip başka Arap ülkeleri için böyle bir kararın alınmadığına dikkat çekti. Irak Hükümeti'nin rejim muhalifleriyle diyalogtan ve Suriye halkının özgürlüğünden yana olduğunu dile getiren Debbağ, "Suriye'deki kardeşlerimizin yanındayız, kendilerine tam özgürlüğü temenni ediyoruz. Ama davanın kısa yoldan uluslararası görüşmelere taşınmasıyla değil. Suriye'nin istikrarı ve güvenliği Irak için önemlidir. Irak Hükümeti, muhaliflerle diyalog başlatması ve ıslahatlar yapması için Suriye yönetimine çağrıda bulundu. Sorunlara çözüm bulmada Arap acizliği var" dedi.    Bu arada, eski Başbakan Eyad Allavi'nin liderliğindeki Irakiye listesinden dün yapılan açıklamada, Arap Birliği'nin Suriye'nin üyeliğini askıya alan kararda Irak'ın çekimser kalması ve kararın lehinde oy kullanmamasının tüm siyasi parti ve koalisyonları temsil etmediği, bu tutumun sadece Başbakan Nuri El Maliki'yle Şii koalisyonu içindeki bazı partilere ait olduğu kaydedildi.  Irakiye listesi, Arap Birliği'nin Suriye ile ilgili aldığı kararda Irak'ın sergilediği tutuma açıklık getirmesi için Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin sorgulanması amacıyla parlamentoya çağrılmasını talep edeceği bildirildi.  Arap Birliği, geçtiğimiz cumartesi günkü toplantısında Suriye içindeki krize çözüm getirecek Arap planını hayata geçirene kadar Suriye'nin Arap Birliği üyeliğini askıya almıştı. Karar için yapılan oylamada Irak çekimser kalırken Lübnan ve Yemen kararın aleyhinde oy kullanmıştı.