Rusya Merkez Bankası, hızla değer kaybeden Ruble'yi desteklemek için güdümlü faiz haddini 6,5 puan arttırarak yüzde 17ye çıkardı. Faiz ayarına Ruble'nin yoğun değer kaybını sınırlamak için karar verdiklerini söyleyen Merkez bankası Başkanı Elvira Nabiyulina para politikasını Kremlin ile koordine ederek yürütmeye hazır olduklarını duyurdu. Merkez bankası geçen hafta da Ruble'nin değer kaybetmesini destek alımlarıyla ve cüzi faiz artışıyla önlemeye çalışmıştı.
Ama masa başında alınan kararlar işe yaramadı. Aksine Dolar'ın Ruble kuru bire seksen olurken, 1 Euro almak için de 100 Ruble ödemek gerekiyor. Rus parası bir yılda yüzde 60 oranında değer kaybetmiş oldu. Ruble'nin erimesinde petrolün hızla ucuzlaması ve Ukrayna anlaşmazlığı yüzünden Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar rol oynuyor. Devalüasyon yüzünden tüketici fiyatları önemli artış gösterdi.
Kriz kapıda
Rus uzmanlar panikten söz ediyor ve ülkenin 1998'deki kriz ortamını yeniden yaşayabileceğini belirtiyorlar.
Yurt dışına sermaye transferi yüzünden 1998 yılında Rusya ağır ekonomik krize sürüklenmiş ve Ruble tepetaklak olmuştu. Ülke Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası'nın milyarlık kredileriyle istikrara kavuşturulabilmişti.
Berlin Üniversitesi öğretim üyelerinden Hans_Hening Schröder DW'ye verdiği demeçte Rusya'nın ekonomik bakımdan çökeceğine neden ihtimal vermediğini şöyle anlattı: “Rusya yıkılmaz. Ruslar elan çetin problemlerle karşı karşıyalar ve halkın büyük bölümü önümüzdeki yıl da sıkıntı çekecek. Ama bu, Rus yönetimi uzlaşmaya yanaşmadığı ve Avrupa barış nizamında yer alacağını kanıtlamadığı sürece yaptırımların kaldırılmasına gerekçe oluşturmamalı. Önemli olan da zaten bu.”
Bremen Eyalet bankası baş iktisatçısı Folkker Hellmeyer de Ruble'nin yüksek oranda değer kaybetmesine rağmen Rusya'nın kötü durumda olmadığını ve 15 yıl önceki krizle günümüzün Rus ekonomisinin kıyaslanamayacağını belirtti. Hellmeyer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Döviz rezervi sıralamasında Rusya dünya üçüncüsü. ABD'nin 120, Euro Bölgesi'nin ise 220 milyar dolarlık rezervi varken Rusya'nın döviz rezervi 420 milyar doları buluyor. Üstelik 2014 yılını yüzde 1,5'luk bütçe fazlasıyla kapatacak. Almanya'nın federal devlet bütçesi sıfır fazla verirken ABD'nin bütçe açığı milli gelirinin yüzde 5,5%'una tekabül ediyor. Borç stokuna gelince. Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'ya olan oranına göre birikmiş borçlar ABD'de yüzde 108, Almanya'da yüzde 77, Rusya'da ise sadece yüzde 13.”
Ruslar farklı tepki gösteriyor
Temel makro veriler Rusya'nın ekonomik durumunun hiç de fena olmadığını gösteriyor. Doğu Avrupa uzmanı Schröder son aylarda kendiliğinden ortaya çıkan dinamiklerin önemine işaret ederken şu ifadelere yer verdi: “Yaptırımların temmuz ayında daha da ağırlaştırılması beklenenden fazla etki gösterdi. Amaç belli başlı bankalar üzerinde baskı yaratmaktı ama psikolojik olarak Rus ekonomisini bütünüyle sarstı. Yatırım yapılmıyor, sermaye Rusya'dan kaçıyor. Bakalım Kremlin artan problemler nedeniyle Doğu Ukrayna'nın durumunu AB ile görüşmeye yanaşacak mı?”
Döviz kurunun enflasyonist baskısı beklenen sonucu verdi ve halk Ruble'sini biran önce elden çıkarma telaşına düştü. Son 25 yılda birçok para krizi atlatan Ruslar tasarruflarının nasıl eriyip gittiğini sıkça tecrübe ettiler. İktisatçı İgor Nikolayev, ‘Aramızdaki fark bu. Sanayi ülkeleri kriz dönemlerinde tasarruf ederken, Ruslar kötü paradan biran önce kurtulmaya bakarlar. Çok para harcandığı için de ekonomi belli bir süre rahatlar', diyor.