Rusya'nın Ukrayna'yı işgali: Bazı Batılı şirketler neden Rus pazarından çıkamıyor?

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali: Bazı Batılı şirketler neden Rus pazarından çıkamıyor?

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından pekçok Batılı şirket Rus pazarından çıktı. Fakat bazı şirketler ülkede faaliyet göstermeye devam ediyor. Bu şirketlerin yetkilileri, steseler de Rusya'dan çekilmelerinin mümkün olmadığını söylüyor.

Marks and Spencer (M&S), Burger King, otel zincirleri Marriott ve Accor, Rusya'dan çıkamayan şirketlerden bazıları.

Rusya'da 1000'e yakın şubesi olan bu şirketler hukuken karmaşık franchise (imtiyaz) anlaşmalarına bağlı kalmak zorunda.

Ülkede M&S'in 48 mağazası, Burger King'in 800 restoranı; Marriott'un 28, Accor'un da 57 oteli hâlâ açık.

Bu şirketler Rusya'daki isim haklarını başka şirketlere devretmiş durumda.

Bu tür anlaşmalar yıllardır pek çok Batılı şirket tarafından uygulanıyor.

Örneğin M&S'in Rusya'daki mağazalarını Türk FİBA işletiyor. FİBA 1999'dan beri M&S'in Doğu Avrupa'daki imtiyaz sahibi.

M&S savaş başlayınca Rusya'ya ürün göndermeyi bıraksa da mağazalar doğrudan kontrolünde değil.

Burger King anlaşmalarını değiştirmenin kolay olmadığını açıkladı

BBC'nin sorularını yanıtlayan Burger King'in sahibi Restaurant Brands International şirketi de Rusya'daki operasyonlarının bu şekilde yürütüldüğünü açıkladı.

Yapılan açıklamada, "Uzun vadeli anlaşmaları öngörülebilir bir gelecekte kolayca değiştirmek mümkün gözükmüyor" denildi.

Marriott da Rusya'daki otellerin diğer şirketler tarafından işletildiğini, anlaşmalarını gözden geçirmeye devam ettiğini açıkladı.

Franchising nedir?

Pek çok ülkede uygulanan bu ticaret yönteminde bir şirket, başka bir şirketin markasını kullanmak ve ürünlerini satmak için imtiyaz hakkı satın alıyor ve bunun karşılığında bir ücret ödüyor.

Hukuk şirketi Bird&Bird'den uluslararası imtiyaz hakkı uzmanı Graeme Payne, yeni pazarlara girmek isteyen fakat bu pazarlar hakkında yeterince bilgisi olmayan Batılı şirketler için bunun kullanışlı bir yöntem olduğunu söylüyor ve ekliyor:

"Bugün pek çok kişi 'Neden mağazalarını kapamıyorlar?' diye soruyor. Fakat hukuki açıdan böylesi tek taraflı bir adım çok zor ve büyük yasal sonuçları olabilir."

Genellikle 10 yıl veya daha uzun vadeli yapılan bu anlaşmaların tek taraflı ihlal edilmesi durumunda Batılı markaların imtiyaz hakkı sahipleri onlara dava açabilir ve bu da ciddi bir tazminatla sonuçlanabilir.

Bird&Bird'de imtiyaz hakkı anlaşmazlıklarına bakan Victoria Hobbs, bu tür anlaşmalarda genellikle "markanın itibarına zarar verilmesi durumunda" iptal edilebileceğine dair maddeler olduğunu fakat Rusya'daki şirketlerin bir yanlışının olmadığını anlatıyor:

"Bu zor bir durum çünkü İngiliz hukuku açısından anlaşmayı sonlandırabilecek haklı bir gerekçeleri yok."

Avrupa'daki en büyük imtiyaz hakkı hukuk ekibinden John Pratt da, bir şirketin Rusya'daki işletmecilerine karşı İngiltere'de mahkemeden karar çıkarmayı başarması durumunda bile Rus mahkemelerinin bu kararı tanımayacağını söylüyor.

M&S

Victoria Hobbs, imtiyaz hakkı sahibi şirketlerin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkisinin ortaya çıkması veya yaptırımlara maruz kalması durumunda İngiliz hukukunun bu anlaşmaların iptaline onay verebileceğini söylüyor.

Yine de bu şirketlerin attığı bazı adımlar var. Dört şirket de Ukrayna'ya destek açıklaması yaptı.

  • Accor yeni otel açılışlarını durdurdu ve yaptırım uygulanan kişilere oda vermeyeceklerini açıkladı.
  • Burger King, Rusya'daki faaliyetlerinden gelen kârı insani yardım faaliyetlerine ayırdığını duyurdu.
  • Marriott ve IHG Hotels yeni yatırımları dondurdu ve ülkedeki ofislerini kapattı.
  • M&S sığınmacılara 1,5 milyon sterlinlik yardım sözü verdi, 20 bin mont ve termal kıyafet bağışlayacağını duyurdu.

KFC ve Pizza Hut'ın sahibi Yum Brands ise Rusya'daki imtiyaz hakkı sahibi şirket ile Pizza Hut şubelerini geçici olarak kapamak üzerine anlaşmaya yakın olduklarını açıkladı.

Victoria Hobbs, pek çok markanın Rusya'da faaliyetlerine devam etmenin marka imajına verebileceği zarardan derin endişe duyduğunu söylüyor:

"Savaşa dair insani ve ahlaki açıdan da rahatsızlık duyuyorlar ama boykot tehditlerinden de endişe ettiklerini düşünüyorum."or.