'Rusya Suriye denkleminde Türkiye'yi istemiyor'

'Rusya Suriye denkleminde Türkiye'yi istemiyor'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara’da 28 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan YPG-PYD-PKK eksenini sorumlu tuttu. Saldırının arkasında siyasi güçler de olduğuna işaret eden Davutoğlu, “YPG, Suriye rejiminin bir piyonudur ve bu saldırıdan Suriye rejimi doğrudan sorumludur” dedi. Rusya'ya da mesajlar gönderen Davutoğlu, “Dün Rusya bu terör saldırısını kınadı. Bu iyiye işaret ama kınama yetmez. Türkiye'ye dönük terör piyonu kullanmaya niyet eden herkes bilsin ki bu terör oyunu, terör piyonu döner bumerang gibi onları da vurur” diye sözlerini sürdürdü.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’dan (USAK) Rusya uzmanı Kerim Has, Ankara saldırısının Türkiye ve Rusya arasındaki gerginliği nasıl etkileyeceğini DW Türkçe’ye değerlendirdi.

DW Türkçe: Davutoğlu’nun Ankara saldırısı ile açıklamasının satır aralarında Rusya'ya da eleştiriler vardı. Bu saldırı, Türkiye-Rusya ilişkilerini daha da mı tırmandıracak? Rusya’nın Suriye’nin kuzeyindeki Kürtleri desteklemesi nedeniyle…

Kerim Has: Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde büyük çaplı bir kara harekatı başlatması, bu şekilde de Rusya ile karşı karşıya gelmesi ve hatta Rusya ile savaşa zorlanmasını saldırının temel hedeflerinden biri olarak görüyorum. Dolayısıyla ‘Bu saldırı sonrası Türk – Rus ilişkileri nasıl etkilenir' sorusu, Türkiye'nin saldırı sonrası ne tarz bir politika geliştireceği ile yakından ilgili. Saldırı sonrası hemen saldırıyı YPG’nin gerçekleştirdiğine dair bir kanaat hasıl oldu. Başbakan da YPG-PYD-PKK eksenini suçladı. Ama bunun Suriye'nin kuzeyine bir hava operasyonu düzenlenmesine sebep olacağını sanmıyorum. Bu büyük bir risk olur. Peki kara hareketa olabilir mi? Muhtemelen Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde gerek istihbarat amaçlı gerek nokta operasyonları bağlamında bazı birlikleri var. Ama büyük çaplı bir kara harekatı olursa bunun havadan desteklenmesi lazım. Dolayısıyla her halükarda Türkiye’nin tek başına kara harekatı yapması çok riskli. Rusya ile karşı karşıya gelebilir. Türkiye’nin önümüzdeki günlerde yapacağı hamlelere göre Türk – Rus ilişkilerinde gerilim nispeten azalır mı, artar mı göreceğiz.

DW Türkçe: PKK-PYD-YPG ekseni bu saldırının sorumluluğunu reddetti. Bu saldırının arkasında kim olabilir başka bu durumda? Sizin tahmininiz nedir?

Kerim Has: Örgütler bu saldırıları reddebiliyor. Örgütler netice itibariyle saldırının sonuçlarını kestiremeyebiliyorlar ya da taşeron oldukları için ‘biz yapmadık' diyebiliyorlar. Dolayısıyla ‘PKK yapmadım, PYD yapmadım' dediği için, Salih Müslim’in öyle bir açıklaması oldu, gerçekten ‘onlar yapmadı' diyebilir miyiz, açıkçası emin değilim. Delillerin uluslararası ortamda diplomatik kanallarla gerek Batılı ortaklara sunulması, şu anda Rusya ile diplomasi kanalları kapalı ama Rusya’ya da bu konuda dellilerin iletilmesi, yerinde olur kanaatindeyim.

DW Türkçe: Bu saldırı ile Türkiye’ye nasıl bir mesaj verilmek istendi? Ne amaçlandı? Tam da AB zirvesi öncesi düzenlendi bu saldırı. Avrupa’ya da bir mesaj verilmek istenmiş olabilir mi?

Kerim Has: Suriye'ye bir kara harekatı ve Türkiye ile Rusya’yı daha da sıcak bir çatışmaya zorlamanın ötesinde Türkiye’nin terör örgütlerinin artık cirit attığı bir ülke imajı oluşturma hedefi de gözleniyor olabilir. Saldırının gerek başkentte yapılması,gerekse başkentin stratejik bir bölgesinde yapılması da bir mesaj. Terör örgütlerinin asıl amacı korku salmaktır. Ama bu saldırıda biraz daha stratejik hedeflerin gözetildiğini söyleyebiliriz. Türkiye’nin artık bir ‘terör ülkesi’ olduğu imajı yaratılarak Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinin zayıflatılması da amaçlanıyor olabilir, mülteci kriziyle de ilgili olarak. Türkiye’nin mülteciler için tampon ülke olarak imajının zarar görmesi durumunda, bu Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya ile pozisyonlarının daha da yakınlaşması anlamına gelebilir.

DW Türkçe: ABD de PYD’yi IŞİD’e karşı savaşan bir örgüt olarak görüyor. ABD ve Rusya bu konuda ortak bir tutum benimsiyor diyebiliriz. İki ülke arasında bu konuda bir diyalog var mı?

Kerim Has: Resmi bir diyalog olmayabilir. Ama ikisinin de hem ABD'nin, genel olarak Batı’nın, PYD’ye desteği Rusya’nın desteği ile örtüşüyor. İki taraf da PYD’yi IŞİD’e karşı temel sahadaki aktör olarak görüyor. Ayrıca başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler ve Rusya Suriye'nin 2011 öncesine döneceğini düşünmüyor. Suriye'deki eski üniter devletin tekrar sağlanması mümkün görünmüyor. Olabilirse federasyon ya da adem-i merkeziyetçiliğin uygulanması tahmin ediliyor, en iyi ihtimalle. Hem ABD’nin hem de Rusya’nın Suriye’de IŞİD'e karşı temel işbirliği yaptığı aktörler olarak PYD ile işbirliğini artırması anlaşılır görülüyor. Ama Türkiye bu noktada ayrışıyor.

DW Türkçe: Siz şu anda Rusya'dasınız. Ankara’daki saldırı ile ilgili Rusya’daki tepkiler nasıl? Hem basında hem de politikacılardan gelen değerlendirmelere baktığımızda...

Kerim Has: Rusya şu anda çok temkinli açıklamalar var. Ancak Ankara saldırısı ile ilgili olarak Türkiye’nin gösterdiği adres konusunda hemfikir değiller. Gördüğüm kadarıyla ABD ve Batılı ülkeler de Ankara ile hemfikir değil. Saldırının terör saldırısı olduğu kabul ediliyor. Ancak öte yandan uzmanlar düzeyinde Türkiye'nin istikrarsızlaştırabileceği ve ileride daha büyük krizlere gebe olabileceği tartışılıyor. Rusya saldırı sonrası yaptığı açıklamada kesinlikle Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturulmasına karşı olduğunu ifade etti. Rusya, Türkiye’nin Suriye’deki denkleme dahil olmasını istemiyor. Rusya, Batılı aktörlerin son 7-8 aydır kendi pozisyonuna yaklaştığını gördüğü için bu eksende bir çözüm geliştirmeye çalışıyor.