Rusya, Türk Akımı için neden bastırdı?

Rusya, Türk Akımı için neden bastırdı?

Türkiye ve Rusya arasındaki yakınlaşmanın en önemli ayaklarından birisi olan enerji alanındaki işbirlikleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in imzalarıyla resmiyete döküldü. Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesi dosyası tekrar iki liderin masasına geldi.

Rusya, neredeyse tamamen dışa bağımlı Türkiye'nin ithal ettiği doğalgazın yüzde 55'ini karşılıyor.

Bu veriler ışığında Rusya'nın Türkiye'ye ithal edeceği doğalgazı daha da artıracak yeni bir boru hattına, Türk Akımı'na ihtiyacı var mı? Evet var.

Rusya açısından önemli bir etken, Türk Akımı'nın Ukrayna'yı by-pass eden bir alternatif sunması.

Geçtiğimiz aylarda Rusya'nın gaz ihracat şirketi Gazprom, Avrupa'ya 2021 yılına kadar senede 2-3 milyar metreküp daha fazla doğalgaz satışı yapmayı planladığını bildirdi.

Bu, 5 yıllık bir süre içinde 10-15 milyar metreküp doğalgaz satışı demek. Bu gaz kime satılacak?

Aşağıdaki grafik, 2005-2010 ve 2015 yıllarında Gazprom'un Avrupa'daki ana müşterilerine satışlarını gösteriyor.

Bu bakımdan Türk Akımı, Rusya'ya yüksek ölçüde bağımlı Türkiye'nin, önümüzdeki on yıllar boyunca Rusya'ya bağımlılığını daha da artıracak bir proje.

Altı çizilmesi gereken, Türkiye'ye gaz taşıyan toplam 46,6 milyar metreküp kapasiteli boru hattının 30 milyar metreküpünün, yani yüzde 64'ünün Rusya tarafından kontrol edildiği, yani Türkiye'nin Rusya'ya sadece ithalatta değil, ithalat altyapısında da bağlı olduğu.

Rusya harici bir boru hattı kapasitesi artışı TANAP (Trans Anadolu Boru Hattı Projesi) ile olacak, o da en az önümüzdeki 3 yıl için bir alternatif değil.

Azerbaycan'dan gelen boru hattının kapasitesi yıllık 6,6 milyar metreküp, İran'dan gelen 10 milyar metreküp. Rusya'nın kontrolündeki Batı Hattı 14 milyar metreküp, Mavi Akım ise 16 milyar metreküp kapasiteye sahip. Bu boru hatları, ortalama olarak yüksek kapasite ile çalışıyorlar.

Rusya için Türk Akımı, sadece zaten talebin artmadığı Doğu Avrupa'ya Ukrayna haricinde bir erişim rotası demek değil.

Türkiye gibi, doğalgaz tüketiminin artması beklenen ve doğalgaz arzının büyük kısmını kontrol ettiği bir müşteriyi onyıllarca kendine bağlamak, Türkiye'nin önümüzdeki on yıl içinde erişebileceği Rus alternatiflerinin bir adım önünde olmak demek.

Geçmişte 2003'ten 2013'e kadar Rusya'dan aldığımız doğal gazı ikiye katladık. 2003'te 13 milyar metreküp alıyorduk, 2013'te 27 milyar metreküp aldık. Şimdi, Rusya'ya olan bağımlılığımız, Rusya'dan aldığımız doğalgaz miktarı artacak.

Türk Akımı anlaşmasının uzun soluklu siyasi gerginliklerin ardından imzalanabilmesi bir konuyu daha hatırlatıyor: Uluslararası enerji hatları geçiş ülkesi olmaya aday Türkiye'nin, nasıl hassas ve soğukkanlı bir diplomasi yürütmesi gerektiğinin altının çizilmesi.

Güvenilir ülke olmak, dış politikada fevri tavırlardan kaçınmak, birçok ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen milyarlarca dolarlık enerji hattı projelerinin gerçekleşmesi açısından önkoşullar.

Türkiye'nin uçak krizi sonrasında Rusya ile içine düştüğü ihtilaf, bu konuda gelecekte de oluşabilecek potansiyel risklere dikkat çekiyor.