Rusya'da Dünya Kupası için bir düzine yeni stadyum inşa ya da tadil edildi. Ancak şampiyona sonrasında bu görkemli arenaların işler vaziyette tutulması, yerel yönetimlere hayli yüklü bir maliyet getirecek.
FIFA 2018 Dünya Kupası maçları toplam 12 arenada oynanıyor. Bunlardan bazıları sırf şampiyona maçları için inşa edildi. Bazı eski statlar da kapsamlı bir tadilattan geçirildi. Daha önce bu tür büyük spor turnuvalarını organize eden pek çok ülkenin başına gelenler Rusya için de kaçınılmaz görünüyor. Şampiyona bittikten sonra bu stadyumların işler vaziyette kalmasının maliyetini kim karşılaşacak? Pek çok arenanın yüzlerce milyonluk harabelere dönüşme ihtimali hayli yüksek görünüyor.
Bu konu, yerel yöneticilerin kafasını uzun süredir meşgul ediyor. Öyle ki, geçen yıl Kaliningrad valisi Anton Alihanov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den, şehirdeki stadın işletme giderleri için özel ödenek talep etti. Alihanov, şampiyona bittikten sonra 35 bin kişilik arenanın işletme maliyetini karşılamakta hayli zorlanacaklarını söyledi.
Daha sonra başka kentler de benzer taleplerde bulununca Putin, toplam yedi stadyum hakkında ödenek başvurularının incelenmesi talimatını verdi: Kaliningrad, Volgograd, Yekaterinburg, Nişni Novgorod, Rostov, Samara ve Saransk.
Devletin yaptırdığı yeni futbol arenalarının, 2019 yılından itibaren yerel yönetimler tarafından finanse edilmesi planlanıyordu. Ancak stat başına yıllık 200 ile 500 milyon Ruble (2,5 ile 6,5 milyon Euro) arasında değişen astronomik işletme giderleri, yerel yönetimlerin gücünü fazlasıyla aşıyor.
Özellikle Rus Premier Ligi’nde takımı olmayan kentlerdeki statların boş kalmasından endişe ediliyor. Volgograd, Kaliningrad, Nişni Novgorod ve Samara şehirlerinin takımları ikinci ligde mücadele ediyor. Bu takımlar iç saha maçlarını ortalama bin ile 5 bin kişilik bir seyirci topluluğu önünde yapıyor. Saransk ise üçüncü ligde birkaç yüz taraftar desteği ile oynuyor. 700 milyon Euro’ya malolan 48 bin seyirci kapasiteli stadyumun olduğu Soçi kentindeyse ise hiçbir profesyonel futbol takımı bulunmuyor.
Birinci ligde de durum pek iç açıcı değil. Geçtiğimiz sezon Yekaterinburg takımı ortalama 4 bin 500, Rostov ise 9 bin taraftar çekebildi stadyuma. Ancak hasılat geliri, arenaların yüksek işletme giderlerinin sadece cüzzi bir bölümünü karşılamaya yetiyor.
Maçlara evsahipliği yapan kentlerin, Dünya Kupası sonrası ciddi mali sorunlarla karşılaşabileceği, AECOM adlı danışmanlık şirketinin bir araştırmasında da vurgulanıyor. Rusya Federasyonu bünyesindeki özerk cumhuriyet yöneticilerinin oluşturduğu Federasyon Konseyi toplantılarında da sorun masaya defalarca yatırıldı. Burada yüksek sesle dile getirilen ortak talep, faturayı Moskova’nın ödemesi gerektiği şeklinde.
Mordovya Özerk Cumhuriyeti temsilcisi daha da ileri giderek, ülke genelindeki arenaların işletme maliyetlerinin karşılanması için merkezî bir stadyum yönetim biriminin kurulmasını önerdi. Nişni Novgorod yönetimiyse önümüzdeki üç yıl boyunca stat masraflarının doğrudan devlet bütçesinden karşılanmasını istiyor. Söz konusu arenaları işler vaziyette tutabilmenin yıllık toplam maliyetinin en az 2 milyar Ruble olacağı tahmin ediliyor.
Geçen yılın sonlarında yetkililere talimat veren Vladimir Putin, 2015 yılına ait stadyumların şampiyona sonrası kullanım konseptlerinin ve maliyet giderlerinin yeniden gözden geçirilmesi talimatını verdi. Yapılan çalışmalar sonucu, önümüzdeki 5 yıl içinde arenaların sadece işletim maliyetlerinin en az 13 milyar Ruble olacağı ortaya çıktı. Bunun 900 milyonunu yerel yönetimlerin karşılaması öngörüldü.
Ancak bu çalışmalarda geç kalındığını savunan bir diğer danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers uzmanları, örneğin 2012 Yaz Olimpiyatlarına evsahipliği yapan Londra’nın, spor tesislerinin organizasyon bittikten sonraki kullanım konseptlerini henüz adaylık başvuru sürecinde planladığını hatırlatıyor.
Rusya’nın karşılaştığı sorunların benzerleri, 2010 ve 2014 Dünya Kupası organizasyonlarını üstlenen Güney Afrika ve Brezilya’nın da başını ağrıtmıştı. Buradaki arenaların çoğu, işletme maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle harabeye dönüşmeye başladı. Yeni stat inşa etmektense mevcut arenaların kapasitesini portatif tribünlerle artırmak, çözüm yollarından biri olarak gösteriliyor. Nitekim Yekaterinburg’da halihazırda bu yöntem uygulanıyor. Stadyumun 23 bin olan kapasitesi, ilave seyyar tribünlerle 35 bine çıkarıldı.
Ilya Koval
© Deutsche Welle Türkçe