Rusya’nın diplomatik silahı votka!

Rusya’nın diplomatik silahı votka!

Rusya denince akla gelen ilk şeylerden votka, sadece eğlence ya da keskin soğuklara karşı çare olarak kullanılmıyor. Ruslar için vazgeçilemez olan bu sert içki, diplomaside de önemli bir silah.

ABD’nin kıtalararası nükleer cephaneliğinden sorumlu Tümgeneral Michael Carey, geçen ay Rusya’da votkayı biraz abartınca işinden olmuştu. Rus mevkidaşı ile gerçekleştireceği zirve için Moskova’ya giden Carey, öğle yemeğinde art arda gelen votkalar sonucunda kendini kaybedince önceki akşam ‘oteline gitmeyip iki kadınla takıldığını’ anlatmaya başladı. “Her gün dünyayı kurtarıyorum” diye kendini öven Carey, Rusya’nın en kutsal manastırında rehberlerle ısrarla yumruk tokuşturmaya çalıştı, Meksikalı bir grubun çıktığı restoranda sahneye atladı. Basına yansıyan detayların ardından Carey görevden alındı.

 

Ne ilkti ne de son olacak

 

Bunlar Rusya için yabancı değil... İmparatorluk dönemi, Sovyetler ve modern Rusya diplomasi tarihi konukları zorlayan votkalı anılarla dolu. Villanova Üniversitesi’nden Prof. Mark Lawrence Schard, “Votka Siyaseti: Alkol, Otokrasi ve Rus Devletinin Gizli Tarihi” adlı kitabında şu anıları anlattı:

 

Clinton kaçardı

 

ABD-Sovyetler nükleer silahları sınırlandırma anlaşması görüşmelerinde Leonid Brezhnev, Richard Nixon ve Henry Kissenger’ı sarhoş ediyor. Bill Clinton döneminde Beyaz Saray danışmanlarından George Stephanopolos’un anlattıklarına göre, eski ABD Başkanı, Rus mevkidaşı Boris Yeltsin ile telefon görüşmelerini “ne olur ne olmaz” diyerek Moskova’da akşam yemeğinden önceye gelecek şekilde ayarlandı.

 

Stalin’den ‘votka görünümlü şarap’

 

Kitapta yer alan en ilginç hikayeler ise Joseph Stalin dönemide geçiyor. 1939’da Molotov-Ribbentrop Paktı’nın imzalanmasından sonra Stalin, Nazi delegasyonunu ağırlıyor. Ancak yemek öncesi Sovyet Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov, delegasyon üyelerine votka shot veriyor. Votkalar gelmeye devam ederken Alman heyeti sarhoş oluyor, Votka renginde şarap içen Stalin ise onları izlemekle yetiniyor. Stalin iki yıl sonra da Japon Dışişleri Bakanı Yosuke Matsuoka’yı sarhoş ederek anlaşma imzalatıyor.

 

Sadece Churchill

 

İngiltere Dışişleri Bakanı Müsteşarı Alexander Cadogan ise 1942’de Winston Churchill ile Kremlin’e yaptıkları bir ziyareti anlatırken “Bir Kremlin ziyafetinden daha korkunç bir şey hayal bile edilemez, ancak katlanmak zorundasınızdır” diye not düşüyor. Kremlin’in geleneklerinden rahatsız olmayan tek isim ise “yemeklerden önce ve sonra gerekirse yemek sırasında ve aralarda içki içmenin kutsal ayini olduğunu” söyleyen Churchill. Cadogan, Churchill’in Stalin ve Molotov ile sabaha kadar içkileri döke saça içtiklerini aktarıyor. Bir süre sonra hafif bir baş ağrısından şikayet eden Churchill votka yerine Kafkas şarabına dönmüş.

 

Maymun krala saldırdı

 

Kitaptan anlatılan hikayelerden biri 1697’de, o zamanlar genç olan Büyük Petro’nun verdiği bir davette geçiyor. Ziyefet votka shotların ardından tam bir kaosa dönüşürken, konukların aklına Petro’nun evcil maymununun İngiltere Kralı III. William’a saldırması kazınıyor.

 

De Gaulle’e 30 shot işkencesi

 

İkinci Dünya Savaşı sonlarına doğru yaptıkları görüşmede Stalin, Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’ün önünde art arda 30 votka shot yapıyor. Kadehini farklı farklı ordu komutanlarına kaldıran Stalin her seferinde “İşini iyi yapmazsa asılsın” cümlesini ekliyor. Konuğunun rahatsızlığını yüzünden okuyan Stalin elini De Gaulle’ün omzuna koyarak “Bana canavar diyorlar ama ben bununla dalga geçiyorum” diyor.

Tüm Rus liderlerin votkayı potansiyel düşmanlarının ağızlarından laf almak için kullandığı biliniyor. Stalin’e en yakın olan kişilerden Anastas Mikoyan ‘votka diplomasisinin’ amacının “dilleri serbest kılarak herkesin ne düşündüğünü anlamak” diye özetliyor. Rusya’nın şimdiki devlet başkanı Vladimir Putin’in ise KGB ajanı olduğu sırada “İnsanları etkilemenin iki yolu vardır: şantaj, ölümle tehdit etme ve votka” dediği rivayet ediliyor. Ancak “votka etkisi” tersine de işleyebiliyor. ABD Dışişleri yazışmalarını gözler önüne seren Wikileaks belgelerinde ABD’li diplomatlar, Rus meslektaşlarının votka içtikten sonra açılmaya başladığını aktarıyor.