Rusya lideri Putin, her yıl soruları cevapladığı televizyondaki konuşmasında, halkın endişelerini gidermeye çalıştı. Putin, ekonominin gelecek yıl toparlanacağını ifade ederek, artan enflasyonun da yeniden kontrol altına alınacağını kaydetti. Ne var ki, ülkedeki ekonomik durum Putin'in kabul etmek istediğinden daha zor durumda.
Rusya'daki ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Rusya ekonomisi 2015 yılında yüzde 3,8 oranında küçüldü. Dünya Bankası'nın tahminlerine göre negatif büyüme hızı bu yıl yüzde 1,9 olacak.
Rusya sayısız ekonomik problemle boğuşuyor. Bunların başında, ham petrolün son iki yılda yüzde 50 oranında ucuzlaması geliyor. Ucuzluk devletin ve şirketlerin gelirlerinin önemli oranda azalmasına yol açtı.
Alman Dış Politika Derneği'nin Rusya uzmanı Stefan Meister doğalgaz ve petrol gelirleriyle bütçeyi finanse etmenin mümkün olmadığını ve hükümetin bütçe açığını ancak önceki yıllarda enerji hammaddesi ihracatıyla biriktirilen rezervle kapatılabileceğini, söylüyor.
Kırım'ın ilhak edilmesi ve Ukrayna anlaşmazlığı nedeniyle Batı'nın uyguladığı ekonomik yaptırımlar da Rusya'yı zorluyor. Otomobil ve makine ticaretinin durma noktasına gelmesi Alman şirketlerini de etkiledi. Yaptırımların Rusya'daki yatırımların finanse edilmesini zorlaştırması daha da ağır bir yük oluşturuyor.
Finansman açığı
Moskova Enerji Politikası Enstitüsü direktörü Vladimir Milov, “Batı'nın yaptırımları bankalarımızın sadece Avrupa'da değil, bütün dünyada kredi alma imkânını ortadan kaldırdı. Çin bile bize artık borç vermiyor”, diyor. Milov aynı zamanda kurucuları arasında yer aldığı ‘Demokratik Tercih' adlı muhalefet partisinin genel başkanlığını da yapıyor.
Rus ekonomisi son on yılda dış krediler sayesinde büyüme hızını arttırabilmişti. Milov, yaptırımlar nedeniyle kredi hacminin 700 milyardan 470 milyar dolara düştüğünü belirtiyor.
Yoğun sermaye çıkışı yüzünden Rus Rublesi'nin Dolar kuru yarıya indi.
Yapısal problemler de Rus ekonomisinin belini büküyor. Ekonominin gidişatını, hükümetin direktifleri doğrultusunda faaliyet gösteren az sayıdaki büyük enerji holdingi belirliyor. Alman uzman Meister Rusya'da rekabet ve hukuk devleti kurallarının işletilemediğini söylüyor.
Yapısal problemler
Enerji uzmanı Milov'a göre, bu düzenin olumsuz etkileri petrolün ucuzlamasından ve yaptırımlardan önce 2013 yılında kendini göstermeye başlamıştı. Milov, “Rusya o yıllarda da ekonomik büyüme yaratamıyordu. Her şey verimsiz çalışan devlet tekellerinin durumuna bağlı. Yaptırımlarla enerji hammaddesi fiyatlarını da dikkate aldığımızda, bu üç faktörün önümüzdeki yıllarda da ekonomik düzelme yolunu tıkayacağını söyleyebiliriz”, diyor.
Rusya hükümeti olumsuz gidişatı kamu teşebbüslerini satarak durdurabilmek için son yolların en iddialı özelleştirme programını hazırlıyor. Ancak hisse çoğunluğunun devlette kalmasını da şart koşuyor.
Dış Politika Derneği adlı düşünce kuruluşunun Rusya uzmanı Stefan Meister rejimin zaman kazanmaya çalıştığını, ekonomik durumu düzeltecek sürdürülebilir kararlar alınmadığını ve şirket hisselerinin muhtemelen doğalgaz ve ham petrol fiyatları yeniden artana kadar elden çıkarmanın düşünüldüğünü söylüyor.
Ekonomik krizin ceremesini halk çekiyor. Dünya Bankası'nın tahminlerine göre 2016'da, 140 milyon nüfuslu Rusya'daki fakirlerin sayısı son dokuz yılın en yüksek seviyesi olan 20 milyonun üzerine çıkacak.
Tüketime düşkün olan orta halli zümre daha az para harcıyor. Enflasyon oranı yüzde 12,9'u buluyor. Finansman maliyetlerinin artması nedeniyle tüketici kredisi kullananların hayat pahalılığında ise yüzde 30'luk artış olması bekleniyor. Küçük işletmelerin Euro ve Dolar endeksli kredi borçları devalüasyon yüzünden iki katına çıktı.
Baskı
İşsizlerin sayısı henüz artmadı. Ancak halktaki memnuniyetsizliğin Putin'in başına dert açabileceği belirtiliyor.
Rusya liderinin genel memnuniyetsizliğe karşı tedbir almaya başladığını belirten Stefan Meister, “Baskı mekanizması takviye ediliyor. Kısa süre önce ‘Milli muhafız kıtası' kuruldu. Rejim toplumun tepkisine karşı tedbir alıyor. İlerde Rusya mevzi kalkışmalara sahne olabilir. Ancak muhalefetin rejime karşı bir harekete önderlik edebileceğini ve halkın büyük protesto gösterileri düzenlemeye meyilli olduğunu sanmıyorum”, diyor.
En önemli soru, Rusya'nın ne zaman parasız kalacağı. Maliye Bakanı Anton Siluanov ocak ayında rezervlerin bu yılın sonlarında tükeneceğini söylemişti. Bu durumda devlet 2008 yılında kurulan sosyal yardım fonuna el atmak zorunda kalabilir.
Stefan Meister petrol fiyatı artmadığı takdirde Rusya'nın durumu iki, üç yıl daha idare edebileceği görüşünde. Ancak Rus ekonomisinin duvara toslamak üzere olmasına rağmen Batı'nın yaptırımları kaldırması için Kremlin'in Ukrayna anlaşmazlığında yumuşayabileceğini sanmadığını da sözlerine ekliyor.
Alman uzman aksine, Batı ile Rusya arasındaki anlaşmazlığın daha da büyüyebileceğini ve rejimin halkın dikkatini ekonomik krizden başka alanlara kaydırmaya çalışabileceğini söylüyor. Meister sözlerini şöyle tamamlıyor: “Kremlin uzlaşma aramak ve reform yapmak yerine, dış anlaşmazlıklara yenilerini eklemeye çalışacaktır.”