Rutin kontrolleri önemseyin

Rutin kontrolleri önemseyin
Her 10 kadından birinde görülen meme kanseri, rutin kontroller sayesinde zamanında tespit edilerek tedavisi yapılabiliyor. Meme etrafındaki dokuya giren ve tüm dokuya yayılan hastalık, vücudun diğer kısımlarına da sıçrayarak yeni tümörler oluşturuyor. Meme kanserinde rol oynayan gen bulunduKadınlar mamografi konusunda duyarsızAmerikan Hastanesi Kadın Sağlığı Ünitesi uzmanlarından Dr. Senai Aksoy, meme kanseri tedavisinin diğer kanser türlerine göre daha kolay olduğunu belirtiyor ve erken teşhisin önemine dikkat çekiyor. Hastalığın erken dönemde teşhis edilebilmesi için de, tarama programlarına girmek ve hastalığın nasıl takip edileceğini öğrenmek gerekiyor. Her kadının düzenli olarak en az yılda bir jinekolojik muayeneden geçmesi gerektiğini belirten Dr. Aksoy, özellikle 35 - 40 yaş arasındaki kadınlara, hiçbir şikâyetleri olmasa da mutlaka mamografi veya ultrason çektirmelerini tavsiye ediyor. En büyük belirti kitle Meme kanserine maruz kalmak istemeyen kadınların 30 yaşından sonra 40 yaşına kadar üç yılda bir doktor muayenesinden geçmeleri ve her ay evde kendi kendilerini muayene etmeleri gerekiyor. Kendi kendine muayene için en uygun zaman, göğüslerin en yumuşak olduğu, adet kanamasının bitiminden sonraki 3 - 7. günler arasındaki dönemdir. 40 - 50 yaş arasındaki hastalara, ailevi özelliklerine göre yılda bir ya da iki yılda bir mamografi çektirmeleri tavsiye ediliyor. 50 yaşından sonra ise rutin mamografi ve doktor kontrollerinin başlaması gerekiyor. Ağrı şikâyetiyle doktora başvuran hastaların sayısı çok az. Meme kanserinin en büyük belirtisi, meme çevresinde ortaya çıkan kitle. Kadınların çoğu memelerinde fark ettikleri bir kitle üzerine doktora başvuruyorlar. Bunun dışında akıntı, meme başından sıvı veya kan gelmesi, meme başında portakal kabuğu görünümünde içe çekilme veya iyileşmeyen yaralar, diğer bulgular arasında yer alıyor. Elle muayenede anlaşılmayan ve var olan kitleler mamografi ile tespit ediliyor. Dr. Senai Aksoy 'a göre hastalığın erken dönemde tespit edilmesi, tedavi şansını yükseltiyor. Evresi ilerleyen meme kanserinde ise pek yapılacak bir şey kalmıyor. Hastalığın nedeni nedir? Meme kanserinin aslında belirli bir nedeni yok. Bu hastalıkta ailesel faktörler çok önemli. Eğer ailenizde, annenizde, kız kardeşinizde veya teyze, hala gibi birinci dereceden akrabalarınız arasında meme kanserine yakalanmış kişiler bulunuyorsa, daha dikkatli olmanız ve rutin kontrolleri artırmanız gerekiyor. Günümüzde meme kanserine yol açan genin varlığı bazı özel testlerle tespit edilebiliyor. Halen oldukça pahalı olan bu test bazı özel merkezlerde yapılabiliyor. Çıkan sonuca göre meme dokusunun alınarak silikon konulması, yumurtalıkların alınması gibi önlemler isteğe bağlı olarak yapılabiliyor. Meme kanseri sağlıklı beslenmeyle önlenemese de, yapılan bazı araştırmalar bir takım etkenlerin meme kanseri riskini belli oranda artırdığını gösteriyor. Örneğin sigara, yüksek miktarda yağ ve alkol tüketimi hastalığın riskini artırırken, lifli gıdalarla beslenmek ve hayvansal yağ yerine bitkisel yağ kullanmak, riski belli bir oranda düşürüyor. Ayrıca bazı araştırmalar, doğum kontrol haplarının da meme kanserini azalttığını gösteriyor. Meme kanserin de tedavi şekli olarak cerrahi tedavi, ilaç tedavisi yani kemoterapi veya radyasyon ışın tedavisi uygulanıyor. Yapılan kontroller doğrultusunda, üçü birlikte kombine edilerek de tedavi başarıyla uygulanabiliyor. Kendi kendine muayene nasıl yapılır? Düzenli doktor kontrollerinin dışında, her ay kendi kendinize yapabileceğiniz muayeneyle de meme kanserini erken teşhis edebilirsiniz. Dr. Senai Aksoy size adım adım evde muayeneyi anlatıyor: • Ayakta durarak aynanın karşısına geçin ve kollarınızı serbest bırakın. Şimdi her iki memenizde, daha önce fark etmediğiniz bir değişiklik olup olmadığını tespit etmeye çalışın. İki memeniz de aynı büyüklükte mi, meme başında şişlik, kırışıklık, kızarıklık veya çekilme var mı diye kontrol edin. • İki elinizi de başınızın arkasında birleştirin ve dirseklerinizi arkaya doğru açın. Bir farklılık olup olmadığını tespit etmeye çalışın. • Şimdi iki elinizi de belinize koyun ve omuzlarınızı hafifçe öne eğin. Tekrar bir farklılık olup olmadığına bakın. • Yavaşça ve yumuşak bir şekilde meme başlarınızı sıkarak, herhangi bir akıntı olup olmadığını kontrol edin. • Bir kolunuzu yukarı kaldırın ve diğer elinizin işaret, orta ve yüzük parmaklarını bitişik tutarak cildinize hafifçe bastırın. Parmaklarınızın iç yüzeylerini kullanarak meme ve koltuk altı bölgesini kontrol edin. Bir kitle veya sertlik olup olmadığını tespit etmeye çalışın. • Koltukaltından başlayarak, memenin dışından büyük bir daire çizin. Daireleri küçülterek meme başına doğru tüm bölgeyi muayene edin. • Koltukaltınızdan başlayarak, parmaklarınızı yukarı ve aşağıya doğru hareket ettirin. Hareket esnasında memenin alt sınırına kadar gelmeye özen gösterin. • Meme dış sınırlarından meme başına doğru parmaklarınızı yıldız şeklinde hareket ettirerek tüm meme dokusunu kontrol edin. En son koltukaltını tekrar kontrol ettikten sonra aynı işlemleri diğer memeniz için de uygulayın. • Beşinci şıkta uyguladığınız muayene yöntemini yatar durumda tekrar edin. Muayene ettiğiniz tarafın omuz altına ince bir yastık yerleştirerek, muayenenin daha etkili olmasını sağlayabilirsiniz.