Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Gelecek seçimde Millet İttifakı içinde olacak mısınız” sorusuna, “Bunu zaman gösterecek” diye cevap verdi. “Millet İttifakı'nın hangi prensiplerle hareket etmesi gerektiğini ve edeceğini görüyorum, seçime doğru biz de nerede yer alacağımızı deklare edeceğiz” diyen Karamollaoğlu, Cumhur İttifakı'na hangi şartlar altında katılacağını şöyle açıkladı: “Başkanlık sistemini değiştirelim diyebilirler veya bugüne kadar bizim itiraz ettiğimiz bütün hukuksuzlukları ortadan kaldırır, yanlışlarından dönerlerse AK Parti ile ittifak yapabilirim.”
Karamollaoğlu ardından yöneltilen, "17-25 Aralık olaylarına çok tepki vermiştiniz, bu nasıl değişebilir?" sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Tekrar getirirsiniz gündeme, sorumluları yargılarsınız, bu zor bir şey değil. Geçmişte de 'AK Parti bütün yanlışlarından dönerse, AK Parti'yle olabilirim' dedim. Önce bu sistemi değiştirelim, güvenilir bir cumhurbaşkanı seçelim, ondan sonra da konuları görüşelim."
Sözcü’den Ruhat Mengü’nün sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu, son günlerde siyasetin tartışma konularından biri olan cumhurbaşkanlığı adaylığı için, “Geçen seçimde aday oldum, artık yaşım kemale erdi, bundan sonra aday olma talebim yok” dedi. Karamollaoğlu, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığı adayıyla ilgili şunları kaydetti:
“Millet İttifakı'nın seçime yakın bir tarihte aday belirleyeceğini düşünüyorum, daha erken bir aday belirlemek isabetli olmaz çünkü kim aday olursa olsun Cumhur İttifakı'ndaki gibi tereddüt gösterilemeyen bir aday olmaz. Kılıçdaroğlu aday olabilir ancak olduğu takdirde belli kesimlerden bir tepki de gelebilir, Meral Hanım da aday olabilir, ona karşı da başka kesimlerden tepki gelebilir. Milletin teveccühünü alması lazım, artık partici bir yaklaşımla Millet İttifakı bir aday belirleyemez. Bu ülkede AK Parti'nin ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin dışında herkesi kucaklayabilecek bir adayın bulunması zor değildir, bulunur mutlaka.”
Erken seçim tartışmalarını da değerlendiren Karamollaoğlu, “Halk sıkıntı içinde, iktidarın uygulamalarından memnun değil, muhalefet bunu görüyor, psikolojik üstünlük sağlamak açısından da mutlaka erken seçim istemesi lazım” ifadelerini kullandı.
İktidarın erken seçime gideceğini bundan sonra söylemek zorunda kalacağını ifade eden Saadet Partisi lideri, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “adayımız” diyerek açıkladığı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak, “Çünkü aday olmak istiyorsa, erken seçimden başka çözümü yok” dedi. “Erken seçim dediğiniz zaman, seçim tarihinden bir ay önce yapılan seçim de erken seçimdir. Bu da 2022 yılının sonu gibi görünüyor” çıkarımı yaptı.
Karamollaoğlu, “İktidara yakın iki kaynak, Abdülkadir Selvi “Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa, Akşener, Babacan ve Temel Karamollaoğlu cumhurbaşkanı yardımcısı olacak” diye yazmış, haber7.com ise bunu ‘Millet İttifakı'nın kabine listesi şekilleniyor’ şeklinde haber yapmış. Sizce böyle bir şey olur mu, neden bu tür haber ve tartışmaların arkası kesilmiyor?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Bunlar gerçeklikle alakası olmayan sözler. Seçime yakın partiler oturur, konuşur anlaşır. Biz geçen sefer bunu yapmıştık. Şimdi şartlar değişti, sistemin değişmesine yönelik daha geniş bir mantıkla karar verilecek ama şimdiden cumhurbaşkanı falanca olur, yardımcıları filanca olur demek hayal mahsulüdür.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi ihtimalini de değerlendiren Karamollaoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi engellemelere rağmen kazanmış olduğu bir belediyeyi götürüp bu iktidara teslim eder mi?” diye sordu “İmamoğlu çekilirse yerine bir AK Partili belediye başkanı olacak. Hiçbir şey için ‘kesin olmaz’ denemez ama bence bu olmaz. HDP'nin de toplumu ciddiye alması gerekir” görüşünü savundu.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş T24’e yazdığı yazısında iktidara karşı ittifak çağrısında bulunmasıyla ilgili de konuşan Saadet Partisi lideri, şöyle dedi:
“HDP'nin de toplumun geriye kalanını ciddiye alması lazım derim. Yani alınmadığı takdirde ne yapacaklar? Gidip AK Parti'yi mi destekleyecekler, desteklesinler o zaman. Siyasette tehdit olmaz. Toplumu kutuplaştırıyorlar”