Eski Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "15 Temmuz darbe girişimi ve devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması" için hareket eden sivillere KHK ile getirilen yargı zırhını eleştirerek, "Hukukun olmadığı yerde kaos olur" dedi. Kamalak, söz konusu KHK'nın "milleti birbirine düşüreceğini" ön görüsünde bulundu..
Tartışma konusu olan KHK'yı Milli Gazete'ye değerlendiren Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, "Sorumlu tutulamaz hükmü hukuk devletinin kuralları ile bağdaştırılamaz. Çıkacak birileri ‘teröristi öldürdüm’ der. Olmaz böyle bir şey” ifadesini kullandı.
Kamalak, “Böyle bir düzenleme küresel emperyalizmin de işine yarar. Çünkü bu tür uygulamalar Türkiye’yi hızlı bir biçimde hukuk devletinin dışına çıkarır. Hukukun olmadığı yerde kaos olur. Millet birbirine düşer. Bu ülkemiz açısından kabul edilemez bir durumdur” diye konuştu.
"KHK'ları inceleyemeyeceğini" söyleyen Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) de bir göndermede bulunan Kamalak, şöyle konuştu:
“Kanaatimce Anayasa Mahkemesi bu KHK’ları ‘anayasanın hukuk devleti ilkesi’ bakımından denetleyebilmeliydi ama yazık ki AYM denetim hakkından kendi iradesiyle vazgeçmiş gözüküyor."
696 sayılı KHK ile "darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket edenlere, resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın cezai sorumsuzluk" getirildi.
696 sayılı KHK ile olağanüstü hal uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016'da çıkarılan yasanın 37. maddesine ek yapıldı.
Bu maddeye bir fıkra ekleyerek şöyle denildi:
"Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır."
Daha önceki düzenleme şöyleydi:
"15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz."