Milliyetçi Hareket Partisi’nde muhaliflerin kongre kararı için Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurusunun kabul edilmesi üzerine, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın “Siyasi partilerin muhatabı Yargıtay’dır, Anayasa Mahkemesi’dir. Mahkeme bunu görmedi veya görmek istemedi. Genel merkezimizin yapacağı iş bir üst mahkemeden çözümü yargıda aramak üzere başvurmaktır” açıklaması yaptı. Saadet Partisi’nde 2010 yılında yaşanan krizde ise, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, olağanüstü kongre çağrısı yapmak üzere Mustafa Kamalak, Hasan Bitmez ve Şerafettin Kılıç'ın görevlendirilmesine karar vermişti.
Saadet Partisi’nde 2010 yılının Temmuz ayında düzenlenen olağanüstü kongreyi şimdi AKP'li olan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş kazanmış ancak seçime giren Necmettin Erbakan yanlıları kongrede usulsüzlük yapıldığını savunmuştu.
Temmuz ayı sonunda da Oğuzhan Asiltürk'ün şikayeti üzerine açılan davaya bakan 21. Asliye Hukuk Hakimi Ahmet Metin Tözün, olaylı geçen kongre için ihtiyati tedbir kararı vermek ve kongre evraklarına el koymak üzere polis eşliğinde Genel Merkez'de arama yapmıştı.
O dönem Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, olağanüstü kongrenin tekrarlanması kararına ilişkin, “Bu tür davaların Anayasa Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğine dair Anayasa Mahkemesi'nin kararları vardır.” demişti.
Yeniden yapılan kongrede, Numan Kurtulmuş ve şimdi CHP'de olan Mehmet Bekaroğlu'nun başını çektiği ekip partiden ayrılarak HAS Parti'yi kurmuştu. HAS Parti, Kurtulmuş'un AKP'ye katılmasıyla kapanmıştı.
MHP içinde kurultay çağrısı yapan ekip, mahkemeye yaptıkları başvuruda, Saadet Partisi’nde yaşananları emsal göstermişti.