Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi: Yunanistan'la sınırlı sıcak çatışmaya sokmak isteyenler, buradan Türkiye'ye yönelik yeni yaptırımların da altyapısını kuruyor

Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi: Yunanistan'la sınırlı sıcak çatışmaya sokmak isteyenler, buradan Türkiye'ye yönelik yeni yaptırımların da altyapısını kuruyor

Sabah Gazetesi Ankara Temsilci Okan Müderrisoğlu, Ankara- Atina Doğu Akdeniz gündemli gerilime ilişkin, "Türkiye ile Yunanistan'ı sınırlı sıcak çatışmaya sokmak isteyenler, buradan Türkiye'ye yönelik yeni yaptırımların da altyapısını kuruyorlar." görüşünü savundu. 

Müderrisoğlu, "Küresel sistemin çözümden çok gerilim ürettiği günümüz şartlarında sadece Doğu Akdeniz'e ve farklı ülkelerin hesaplarına bakmak bile pek çok şeyi anlamaya yetiyor... Örneğin... Almanya: Brexit (İngiltere'nin ayrılışı) sonrasında AB'yi bir arada tutmaya ve Avrupa'nın mutlak liderliğini üstlenmeye çalışıyor. Yakın tarihte ağır ekonomik kriz yaşayan Yunanistan'ı kurtarma planı uygulayan ve bu yolla Atina üzerinde hakimiyet kuran Almanya, hem bu hegemonyayı sürdürmek hem de Ege ve Akdeniz'deki dengeleri kontrol etmek istiyor." düşüncesini dile getirdi. 

Müderrisoğlu, "Fransa: (Daha doğrusu Macron!) AB'nin ve Akdeniz'in hakim gücü olma hayalini gerçekleştirmeye çabalıyor. Bu sayede iç gündemini de baskılıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Fransa'dakiler dahil Müslüman topluluklar üzerindeki etkisini kırmayı arzuluyor. Suriye ve Libya sahasında erişemediği hedeflerine, kullanışlı enstrüman olarak gördüğü Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan eliyle Doğu Akdeniz'de ulaşmaya çabalıyor. ABD: Yaklaşan başkanlık seçimlerinin harareti, artan işsizlik, ırkçılık karşıtı gösteriler nedeni ile Washington iç gündemine hapsolmuş durumda. Beyaz Saray, bölgesel krizlerde hakem rolünü kaybettiği gibi bu sıralar sorunları çözmek yerine öteleyerek zaman kazanmayı da amaçlıyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Müderrisoğlu, "ABD yönetimi, küresel liderliğini korumak adına Çin'e ve Uzakdoğu'ya yönelik yeni politikalar geliştirirken, Avrupa ve Ortadoğu'daki stratejik gerçeklikten kopamıyor. Çoklu çıkar peşinde koşmanın siyasal bölünmüşlüğünü aşamadığı için patinaj yapıyor.  Rusya: AB'nin ve NATO ittifakının zayıflamasını ilgiyle izliyor ve hatta teşvik ediyor. Batı blokunun tek alternatif olmadığını ispata çalışıyor. Sovyetler Birliği dönemindeki nüfuz alanını Doğu Avrupa, Kafkaslar, Ortadoğu (Suriye) ve Kuzey Afrika'da (Libya) yeniden kuruyor. Enerji kartına dayalı diplomasisi zayıflayan Rusya, farklı etnik ve dini grupları barındıran siyasal sosyolojiden kaynaklı risklerin de tedirginliğini yaşıyor." yorumunu yaptı. 

Müderrisoğlu yazısında şunları kaydetti: 

 İsrail: Filistin'i yok etme, İslam âlemini parçalama, coğrafyadaki varlığını ise kalıcı ve üstün kılma politikasını gün be gün hayata geçiriyor.

Büyük İsrail planına bir adım daha yaklaşıyor.

Tabii ki bu denkleme Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve İran da dahil edilebilir. Ama şimdilik Akdeniz çanağındaki esas oyunculara odaklanmak daha doğru. Özetle, Türkiye ile Yunanistan'ı sınırlı sıcak çatışmaya sokmak isteyenler, buradan Türkiye'ye yönelik yeni yaptırımların da altyapısını kuruyorlar.

Hesaba katmadıkları ana faktör ise isimleri büyük de olsa bu ülkelerin iç meseleleri hayli ağır ve askeri senaryolara yatıracak kaynakları da sınırlı. Bundan da önemlisi krizlere karşı bağışıklığı yok denecek kadar az olan eski büyüklerin, kriz direnci yüksek Türkiye'yi, yani Erdoğan liderliğini karşılarına almaları!.. Yani büyük yanılgıya düşmeleri...

Yazının devamı için tıklayın