Sabah, 'saray' kelimesini makasladı, Hıncal Uluç böyle itiraz etti: ABD ve Fransa Başkanı Saray'da oturuyorsa, benim başkanım niye oturmasın?

Sabah, 'saray' kelimesini makasladı, Hıncal Uluç böyle itiraz etti: ABD ve Fransa Başkanı Saray'da oturuyorsa, benim başkanım niye oturmasın?

Sabah gazetesi, Hıncal Uluç’un dünkü yazısındaki “Saray” sözcüğünü “Külliye” ile değiştirdi. Gazetenin müdahalesini bugünkü köşesinden duyuran Uluç, “Dün, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın, ilk defa Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda verdiği konseri, müthiş bir keyif ve heyecanla yazmıştım. Sabah gazetemi aldım. Okurken baktım, bütün 'Saray' sözcükleri 'Külliye' olarak değiştirilmiş. Ben 'Saray' sözcüğünün nasıl başkanı ve iktidarı karalamak için yıpratıldığını iyi biliyorum. Bildiğim için de bu karalamalara yenilmek değil, inadına üstüne gitmek için 'Saray' sözcüğünü kullanıyorum, bu bir. İkincisi Macron, Türk Başkanı Elysee Sarayı'nda, Trump Beyaz Saray'da ağırlarken, ben niye "Saray" sözünden utanayım ki?” dedi. Uluç, 'Saray' kelimesini kullanmaya devam edeceğini söyledi. 

Uluç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Külliye kullanılabilir” sözlerine atıfta bulunurak, “Dikkat buyurun, ‘Kullanılabilir’ dedi. ‘Kullanılsın’ değil. Ben kullanmıyorum. Kötü niyetlilere yenilmem, bir. Saray'dan utanmam, gurur duyarım, iki” ifadelerini kullandı.

Uluç’un yazısının ilgili bölümü şöyle:

“İşin bir de ‘Dil’ yanı var.

Türk Dil Kurumu (TDK) Sözlüğünü açın.

‘Külliye’ Maddesi aynen..

1. isim. Belli bir idari, ekonomik, kültürel ve sosyal amaca yönelik çeşitli kuruluşların toplu bir biçimde bulunduğu yer.

2. isim Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü.

TDK sözcüğün Arapça ‘Kulliye’ den geldiğini de yazıyor.

Arap ve Osmanlı hep bu ikinci anlamıyla kullandı.

Yani cami ve etrafında, halka hizmet için kurulmuş, genelde hayrat amaçlı tesislere "Kulliye/ Külliye" dediler.. Birinci anlam halk arasında yerleşmedi.

Burası da önemli.. Dili "Halk" benimser ve sözcüğü halk yaratır. Kurumlar ve kişiler teklif ederler. Halk seçer.

Hep ayni örneği veririm.

Yargıtay, Sayıştay, Danıştay, Kamutay Türk Dil Kurumu'nun ayni tarihte Temyiz Mahkemesi, Divanı Muhasebat, Şurayı Devlet ve Büyük Millet Meclisi yerine önerdiği sözcüklerdi.

Bugün Kamutay diyen var mı?. Çünkü Halk, Meclis'i kullanmaya devam etti, Yargıtay, Sayıştay ve Danıştay'ı aynen ve hemen benimseyip, alırken.

Cumhurbaşkanlığı Makamı tesislerinin de Saray mı, Külliye mi olduğuna, Halk ve zaman karar verecek.

Ben "Saray"ı, ülkemi temsil eden Başkanlık Makamına fevkalade yakıştırarak ve gururla kullanmaya devam edeceğim.

Amerika ve Fransa Başkanı Saray'da oturuyorsa, benim Başkanım, niye oturmasın, söyler misiniz?”

 

Yazının devamı için tıklayın