Sabah yazarı Melih Altınok, istismara uğradığı belirtilen 2 çocuğun cinsel istismarı çizerek anlattığı Elmalı davasında çelişkili açıklamalar duyduğunu söyledi.
"Pedofiliye engel olayım derken, bu insanlık suçuyla mücadeleyi sulandıracak ve insanların hayatını kaydıracak sonuçlara da yol açabiliyoruz" diyen Altınok, "Günlerdir konuştuğumuz Elmalı davasında bu asgari sağduyudan eser bile yok. Sosyal ve konvansiyonel medyada hüküm çoktan verilmiş, üstelik oybirliğiyle...Herkesin herkes hakkında her şeyi söyleyebileceği bir ortamda, teyide muhtaç ne idüğü belirsiz verilerle infaz yapılıyor" görüşünü savundu.
Altınok, yazısına şöyle devam etti:
"Olay ortaya çıktığından beri bir şeyler söyleyebilmek için Elmalı'daki kaynaklarımla irtibat halindeyim. Bölgedeki muhabirimizle, adliye kaynaklarıyla, avukatlarla konuşuyorum. Kamuoyunda oluşan infial halinin üzerinde nefret sörfü yapan medyanın üstünü örttüğü, gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacak sanık beyanlarını okuyorum...
Ve kamuoyunun yaygın kanaatine gerekçe gösterilen ayrıntılarla ilgili kafamdaki soru işaretlerini gideremiyorum.
Sosyal medyada yayılan ve çocuklara ait olduğu söylenen ses kayıtlarının davayla ilgili olmadığı söyleniyor örneğin...
Dosyaya vâkıf kişilerle yaptığım görüşmelerde de merak edilen adli tıp raporuyla ilgili birbiriyle çelişen açıklamalar duyuyorum.
Sanıklar hakkında 5 ay önce verdiği tutuksuz yargılama kararı bugün konuşulmaya başlanan mahkemeye gelince...
Aile Bakanlığı'nın ve Antalya Barosu'nun çocuklar adına müdahil olduğu bir davada, heyetin delilleri sanıklar lehine kullanmak için hukuka aykırı arayışlar içine girdiğini söylemek için de elimde hiçbir delil yok.
Elmalı davasında derdimiz tavrımızı desteklemek, önyargılarımızı doğrulamak, çoğunluğa uymak değil de gerçeği ortaya çıkarmaksa, hiçbir ayrıntının suskunluk sarmalında kaybolup gitmesine izin vermemeliyiz.
Ki şu hayatta başka ne derdimiz olabilir ki..."