Sabah yazarı Şeref Oğuz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "doları bozdurun, TL'ye dönün, altına dönün" çağrısıyla ilgili olarak "Hâlâ döviz üzerinden yapankamu kurumları var. Sorun sadece kamudaki FETÖ militanları değil, rüşvetini dahi dolarla talep eden ÇETÖ bürokratları söz konusu" iddiasını ileri sürdü.
"ÇETÖ derken, ordusu savaşta Türkiye'nin 7 düvele karşı verdiği mücadelede hâlâ bireysel ve kirli çıkarını koruma gayretindeki çetelerden, kişilerden söz ediyorum" diyen Oğuz, "Bu ÇETÖ tanımına ben, seferberlik çağrısına aldırmayan ancak ortalıkta "teröre karşıyım" diye dolaşırken kendi işini yapmayan veya kötü yapanları da katsam abartmış olur muyum?" diye yazdı.
Şeref Oğuz'un "FETÖ temizleniyor, ÇETÖ ne olacak?" başlığıyla yayımlanan (20 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "teröre karşı seferberlik çağrısı", yalnızca güvenlik güçlerini mi kapsıyor? Çok boyutlu savaşta Fırat Kalkanı'ndan Halep'e, ekonomiden kamu güvenliğine dek her alanda mücadele verirken, bazı kesimlerin bu mücadeleye katılmak bir yana, olan biteni kavramadığını görüyoruz.
DEAŞ'ından PKK'sına, FETÖ'sünden adı her ne olursa olsun diğer irili ufaklı terörörgütlerine dek Türkiye'ye karşı oluşturulan şer cephesi sadece polise, askere saldırmıyor, millete, Meclis'ine ve ekonomimize de saldırıyor. Buna karşı durmak için topyekûn mücadele veriyor, ülkeyi ekonomik olarak zayıflatıpsonra işgal etme planlarını yıkmak için Hükümet olağanüstü tedbirler açıklıyor. Fakat gel gör ki bürokrasi, ya içindeki gizlenmiş FETÖ militanları veya gafleti, vizyonsuzluğu, tembelliği, koltuğunu koruma sevdası ve risk almayan tutumuyla, "eylemsizlik terörü" uyguluyor. Ekonomiye canlılık kazandırmak için KOBİ'lere verilen 50 bin liralık kredide gördüğümüz şu: KOSGEB buna hazır değilmiş. Sebep? 3.5 milyona hizmet verecek kapasiteli teknolojik yatırıma Sayıştay "şimdilik gerek yok" diye engel olabiliyor. Seferberliğe mevzuat engeli olur mu? Zihinsel değişim şart. Dolarizasyona karşı verilen mücadeleye bakıyoruz; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "dolarıbozdurun, TL'ye, altına dönün" çağrısına aldırmadan, işlerini hâlâ döviz üzerinden yapankamu kurumları var. Sorun sadece kamudaki FETÖ militanları değil, rüşvetini dahi dolarla talep eden ÇETÖ bürokratları söz konusu... ÇETÖ derken, ordusu savaşta Türkiye'nin 7 düvele karşı verdiği mücadelede hâlâ bireyselve kirli çıkarını koruma gayretindeki çetelerden, kişilerden söz ediyorum. Bu ÇETÖtanımına ben, seferberlik çağrısına aldırmayan ancak ortalıkta "teröre karşıyım" diye dolaşırken kendi işini yapmayan veya kötü yapanları da katsam abartmış olur muyum?