Sabah yazarı Dilek Güngör, "Adı üzerinde emeklilikte yaşa takılanlar... 'Yaşa takılanlara' yaş sınırı konulur mu?" düşüncesini dile getirdi.
Güngör yazısında, "Konuyu buradan Emeklilikte Yaşa Takılanlar'a (EYT) bağlamak istiyorum. Evet, 2019'dan bu yana EYT gündemde... Şubat 2022'den bu yana da çalışmalar yapılmaya başlandı. Hükümetin bu konuyu çözüme kavuşturacağı beklentisi topluma tamamen yerleşti. O dönemdeki haberleri hatırlıyorum. Maliyet hesapları gündeme geliyordu. Bu kriterde 5 milyon 954 bin 225 kişi olduğu, 10 ayrı analiz yapıldığı, yıllık maliyetin en az 100 ve 750 milyar arasında değişebileceği konuşuluyordu. Yeni bir maliyet hesabı mı oldu, yapıldıysa o günden bu yana ne değişti acaba? Hani diyorlar ya, 'evdeki hesap çarşıya uymadı, o yüzden gecikiyor, kademe getiriliyor' mealinde laflar... Gelelim 'kademe' işine..." ifadesini kullandı.
Güngör yazısında şunları kaydetti:
"Adı üzerinde emeklilikte yaşa takılanlar... 'Yaşa takılanlara' yaş sınırı konulur mu? Ben olacağını sanmıyorum. Üstelik de daha önce yaş şartıyla ilgili farklı açıklamalar yapılmışken 8 Eylül 1999 öncesine yaş sınırı koymak doğru mu? Zaten EYT düzenlemesinin 8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olanları kapsaması gerekmiyor mu? 1999'daki düzenleme öncesi erkeklerde 25 yıl sigortalılık ve 5400 prim günü, kadınlarda 20 yıl sigortalılık ve 5000 prim gününü tamamlayanlar yaşa bakmadan emekli olabiliyorken, 8 Eylül 1999'daki yasa sonrası emeklilik yaşı 58'e kadar yükselince bu kişilerin mağdur olduğunu konuşmuyor muyduk? Eğer bir kademe olacaksa 1999-2008 dönemine uygulanması daha doğru değil mi?"