Sabah gazetesi yazarı Hasan Basri Yalçın, Türkiye'nin dış politikada özellikle son 5 yıl içinde örneğine rastlanmadık biçimde hareketlilik yaşandığını belirterek, "Türkiye dört bir tarafta askeri operasyonlar yapıyor. Diplomatik müzakereler yürütüyor. 2013-2016 arası sıkışmışlık bir şekilde kırıldı ve şimdi Türkiye'nin önüne geniş bir manevra alanı doğdu. Önemli sorunlar fırsata dönüştürüldü.Kriz bölgelerinde teker teker pozitif sonuçlar almak bir yana bu ilerleyiş Türkiye'nin uluslararası statüsünü de ciddi biçimde etkiledi. Eskiden Türkiye'nin belli başlı ve sınırlarıyla kısıtlı bir dış politika gündemi vardı. Irak ve Suriye'nin kuzeyi başlıca güvenlik endişeleriydi. Çoğunlukla bir bölgesel aktör özellikleri sergiliyordu. Ama bugünlerde Türkiye'nin davranışları küresel bir aktör tavrı taşıyor." ifadelerini kullandı.
Hasan Basri Yalçın, Türkiye'nin küresel aktör tavrına yönelik olarak, ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in en çok Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'la görüşmesine işaret ederek, "Artık dünyanın birçok kriz bölgesinde rakipleri Türkiye'yi hesaba katmak durumunda hissediyor kendini. Bir örnekle anlatmaya çalışayım. Geçenlerde Amerika'nın ünlü düşünce kuruluşlarından biri Amerika ile Çin arasındaki rekabeti ele alan bir tartışma yayınladı.Beş uzman görüşü içeren bu yayında Çin ile Amerikan rekabeti sırasında diğer "büyük güçlerin" tavırlarının nasıl olabileceği ele alınmış. Bu büyük güçler şunlar: Hindistan, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Türkiye. Evet hepsi bu kadar. Uzmanlar Çin Amerika rekabetinde etkili olabilecek aktörleri sayarken bunlara Türkiye'yi de bir büyük güç olarak eklemek zorunda kalmış." diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...