Sabah yazarı Hıncal Uluç, "Dün gene baktım. CHP'li belediyeler olmasa, Günaydın, güya magazin ve esas ev kadınları için ekimiz Günaydın boş kalacak. Birinci işimiz, CHP'li belediyelerde pire bulup, deve boyutunda vermek." sözleriyle gazetesini eleştirdi.
Uluç, "İkinci işimiz de 'Sosyal medya gençlerin elinde"'inancı var ya. Sosyal medya eğilimlerine göre gazete çıkarmak ve ona göre köşe yazmak... Aslında bütün popüler gazeteler sosyal medya sözcüsü gibi. Gazeteci meslektaşlarımla mümkün olduğunca buluşuyorum. Benim organize ettiğim buluşmalarda şartım açıktır. 'Telefon yasak' Ben birisinin davetine gidersem, yasağım kendime geçer.Telefonumu sessize alırım. Eve davet ettiklerim dahil, benim telefonumun sesini duyan arkadaşım yoktur. Telefonumu gören de.. Üstelik bende WhatsApp başta, öyle Twitter, Facebook, falan filan gibi uygulamalar da yoktur. Bir tek SMS.. Bu yüzden, öyle dakka başı ekranım aydınlanmaz. Titremez..Yani sosyal medya denen şeyi, biz yani yazılı basın haber yapmasak ruhum bile duymaz" düşüncesini dile getirdi.
Uluç, "O zaman tüm yazılarımı hiçbir etki altında kalmadan, bağımsız ve özgür yazarım. Geçenlerde bir gün, çok önemli ve de yönetici bir arkadaşımla buluştuk. Güya sohbet edeceğiz..Et edebilirsen.. Cep telefonu masada duruyor. Her çaktıkça alıp okuyor. Bazılarına cevap da yazıyor. Abartmıyorum Dakka başı. Bazen daha da sık.. Şimdi zırt pırt kesilen sohbet olur mu?. Ne oldu?.Gözlem.. Dakka başı bir mesaj alan ve cevap veren birisi, o telefondan bağımsız yazı yazabilir, sayfa yönetebilir mi?.Bu ülkede görüyorsunuz başta Yargı tüm güçleri, en çok da 'Dördüncü Güç' denen medyayı, sosyal medya yönetiyor.." ifadesini kullandı.
Uluç, "Hangi sosyal medya?. Kimin trolü büyükse 'Onun' sosyal medyası.. Bir de en sivri, en iğrenç mesajı atanların.. Hayır!. Onlar sandığınız gibi aşırı uçlar, radikaller değil.. Ne kadar iğrenç olurlarsa, o kadar başkalarına da iletileceklerini, 'TT' denen zirveyi vuracaklarını ve biz gazetelere hatta kupürleri basılıp haber olacaklarını bilen ve hepimizi kullanan uyanıklar.. Şovu da onlar yapıyor.. Reklamı da onlar götürüyor. Yazılı basınım, yani bizim kökümüzü asıl onlar kurutuyor.. Biz de onlara göre yazıp, onlara göre gazete çıkararak sonumuzu hızlandırıyoruz. Pes!" değerlendirmesinde bulundu.
Yazının devamı için tıklayın