Sabah yazarı Burhanettinin Turan, 2023'te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın karşısına kimin çıkacağının belli olmadığını savunurken, "Aday belirlemeyi seçime yakın zamana bırakmayı tercih etmeleri Erdoğan'ın lehine. Programı ve vaadi ile yarışacak bir adayın bu kadar geç sahaya çıkmasının dezavantajı mevcut genel başkanların tehdit ve yalan siyaseti ile giderilemez" dedi.
Turan, "Seçimler ve adaylar konuşuldukça beka tartışması yeniden gündem oluyor. Eğer 2023 seçimlerini de beka meselesini tartışarak geçireceksek bunda muhalefetin mevcut negatif siyasetinin çok büyük bir payı olacak" ifadesini kullandı.
Turan, şunları kaydetti:
"Muhalefet partilerini birleştirme çabası üç unsura dayanıyor:
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığına dayalı otoriter rejim-demokrasi dualitesi.
2- Her türlü sorunu veya yalan iddiaları "ülke elden gidiyor" havasına sokarak erken seçim isteme ısrarı.
3-"Parlamenter sisteme dönüş" fikri etrafında toparlanma gayreti.
Aslında bu üç unsur da negatif....
İlk ikisi çok açık; üçüncüsü de cumhurbaşkanlığı sistemini "krizlerin anası" şeklinde resmediyor. Ve "parlamenter sisteme dönüşün" ne olduğunu ve sorunları nasıl çözeceğini anlatmıyor. Muhalefetin 2023 sonrası için nasıl bir Türkiye vizyonu önerdiğinin belli olmaması en büyük zaafları. Kılıçdaroğlu ve Akşener'in isimleri cumhurbaşkanı adayı olarak daha sık konuşulsa da 2023 seçimlerinde Erdoğan'ın karşısına kimin çıkacağı kolaylıkla belli olmayacak. Aday belirlemeyi seçime yakın zamana bırakmayı tercih etmeleri Erdoğan'ın lehine. Programı ve vaadi ile yarışacak bir adayın bu kadar geç sahaya çıkmasının dezavantajı mevcut genel başkanların tehdit ve yalan siyaseti ile giderilemez. Muhalefet cenahı cumhurbaşkanlığı sistemine göre seçime gideceğimizi sıklıkla unutuyor gibi. Bugünlerde "her adayla Erdoğan'ı yeneriz" özgüveni pompalayan muhalefet partileri salgından çıkış ve Erdoğan'ın sahaya inmesiyle yaşanan hareketliliği gördüklerinde panikleyecekler."