Hükümete yakın Sabah gazetesinin yazarı Ferhat Ünlü, 15 Temmuz günü darbe girişimini MİT'e giderek haber verdiği söylenen, ancak daha sonra TSK'dan ihraç edilen binbaşını yazdı. Söz konusu askerin binbaşı olmayabileceğini öne süren Ünlü, "Temel soru, hayalet subayın neden darbeden birkaç gün önce misal Adil Öksüz'ün talimatı ile Yıldırım Harekâtı için hazırlıkların başladığı 12 Temmuz'da değil de, tam da darbe günü MİT'e gelmiş olmasıdır" dedi. Ünlü, "Bu subay, darbe planından haberdar mıydı, ihbar için neden son anı bekledi? Bu sorular darbenin düğümünü çözecek" görüşünü dile getirdi.
Ferhat Ünlü'nün Sabah'ta "Anahtar hayalet subayda" başlığıyla yayımlanan (18 Aralık 2016) yazısı şöyle:
"Tarih 15 Temmuz 2016, saat 14:45 suları... Ankara'da Kara Havacılık Komutanlığı'nda görev yapan Binbaşı H. A., yerini bilmediği, ancak bindiği taksinin şoförü sayesinde bulabildiği Milli İstihbarat Teşkilatı ana karargâhının kapısından içeri girdi. Ve Yıldırım adlı darbe harekâtında kendisine verilen görevi, yani MİT Müsteşarı'nı kaçırma operasyonunu karargâhta teşkilat mensuplarına açıkladı.
15 Temmuz'un kilidini açacak bu esrarengiz ziyaret ve ifşaatı iki cümleyle özetleyen yukarıdaki paragrafın detaylandırılması ve hatta düzeltilmesi gereken kısımları var. Ki bu ayrıntılar, düzeltmeler ve sorular bu haftaki Üç Boyutlu Portre'nin konusu.
İşe belki de her şeyden önce Binbaşı H. A. olduğu söylenen şahsın neden darbeyi; daha doğrusu Hakan Fidan'ı kaçırma planını daha önceden değil de 15 Temmuz'da haber verdiği sorusuyla başlamak gerekiyor. Temel soru, hayalet subayın (Hayalet diyorum çünkü gerçek kimliği bilinmiyor. H. A. asıl adının baş harfleri değil. Subay diyorum çünkü aldığım bilgiye göre binbaşı da olmayabilir) neden darbeden birkaç gün önce misal Adil Öksüz'ün talimatı ile Yıldırım Harekâtı için hazırlıkların başladığı 12 Temmuz'da değil de, tam da darbe günü MİT'e gelmiş olmasıdır.
Önceden yapılan planı bir an evvel deşifre etmesi gerekmez miydi? Neden 15 Temmuz'u ve saat 14:45'i bekledi. Öyle ya, FETÖ ile iltisaklı olduğu bir tahminle bile çıkarılabilecek olan bu subayın planı birkaç gün önceden bilmiyor olması mümkün değil. Çünkü Fidan'ı kaçırma görevi onun da içinde bulunduğu ekibe verilmişti. Hayalet subayın 15 Temmuz günü ifadesinde tam olarak ne anlattığı çok önemli. Darbenin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'dan sonraki hedefi olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın derdest edilmesi dışında bir plandan bahsetti mi? Fidan'ın bir darbe gerçekleştirilmeksizin alınması mümkün olmadığına göre hayalet subayın sadece Müsteşar'ın kaçırılmasına endekslenmiş bir operasyon planından söz etmesi yeterli olmaz.
Peki, hayalet subay muhtemelen darbeci diğer subaylarla ve dahi imamlarla görüştüğü halde neden darbe planından söz etmedi. Çünkü konuşan neredeyse bütün şüpheliler, ifadelerinde bir darbe planından bahsediyorlar. Kara havacılıkta görev yapan ve darbeye katılan pilotların ifadelerinden çıkan sonuç darbede devletin zirvesinden dört kişinin hedef alındığını gösteriyor. Bunların başında elbette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var.
İki numaralı hedef Başbakan Binali Yıldırım, üç numaralı hedef MİT Müsteşarı Hakan Fidan, dört numaralı hedef de İçişleri Bakanı Efgan Âlâ idi.
Hayalet subay bu büyük planın ne kadarını açıkladı sorusunun yanıtı önemlidir. Ayrıca MİT karargâhının yerini bilmeyen bir subay, hem de 'FETÖ'cü bir subay' olur mu? Olmaz. Sıradan vatandaşın dahi bildiği bir istihbarat ana karargâhının yerini, FETÖ'cü bir subay Yandex'ten iyi bilir.
Demek ki bu yazının ilk cümlesinde verdiğimiz MİT binasının yerini bilmeme halinden başlayarak hayalet subayın bize yansıyan anlatımlarında kuvvetli çelişkiler var. Bu çelişkilerin giderilmesi 15 Temmuz'un düğümünü de çözecek.
Darbeci subayların ifadeleri mukayeseli biçimde değerlendirildiğinde MİT Müsteşarı'nı derdest etme operasyonunun hazırlıklarının ayın 12'sinde başladığı anlaşılıyor. Buna göre müsteşar, MİT karargâhının Batı lojmanlarında yer alan evinden alınacaktı. Bunun için iki ayrı timden oluşan FETÖ'cü operasyon ekibi MİT karargâhına havadan indirme yapacaktı. Bir Kobra helikopter Fidan'ın konutunun bulunduğu kapıya ateş edip yıkacak ve ardından Sikorksy helikopterle gelip inen özel kuvvetler mensubu darbeciler de Fidan'ı derdest edecekti. Ancak MİT saldırıya aşağıdan direniş gösterince hain operasyondan sonuç alınamadı.
İfadesinde baz istasyonu kayıtlarına göre olay günü MİT civarında uçtuğunun görüleceğini bildiği için "Dolmuştaydım, taksideydim, annemin evine gittim" gibi yalan ifadeler veren darbeci subaylar dahi var."