Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Kulislerde özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına CHP'liler kesin gözüyle bakıyor. Öyle eminler ki, bırakın 6 artı 1'li masadaki özel hesapları, kendi çevrelerindeki "Ekremci" foncu medyanın saldırılarını bile umursamıyorlar. Bu da bana, bu konuda Kılıçdaroğlu ile Akşener'in anlaştığını gösteriyor. Aksi halde CHP'liler bu kadar emin olamazdı." görüşünü savundu.
Övür yazısında,"Bu tabloyu son dönemde İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları da doğruluyor. Mesela, Akşener'in İyi Parti içindeki Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu gibi "Ülkücüleri" refüze ederek etkisizleştirmesi, merkez sağ aktörlere ağırlık vermesi ve bazı araştırmalara göre geçmişte merkez sağın güçlü olduğu Ege ve Trakya'da CHP oylarının İP'e kayması da buna işaret... Ama en önemli işaret, Akşener'in ısrarla "Ben başbakan olacağım" demesi..." ifadesini kullandı.
Övür şunları kaydetti:
"Bunun nasıl olacağını da hiç açıklamadı Bu hesaba göre önce cumhurbaşkanlığını kazanacaklar, sonra seçime gidecekler, o seçimde Akşener en çok oyu alacak ve başbakan olacak. Bu en az iki yılı alabilecek uzun bir süreç. Ama Akşener "2023'te başbakan olacağım" diyor.
Peki, bu nasıl olacak?Bunu yolu İyi Parti'nin 2023 milletvekili seçimlerinde CHP'yi geçip ikinci parti olmasından geçiyor. O zaman en azından fiili başbakanlık mümkün olabilir. Daha önce de yazdım, Akşener bunu İmamoğlu ile birlikte yapmayı hesapladı. Ama anlaşılan o ki, şimdilik İmamoğlu'na gerek kalmadı; çünkü Kılıçdaroğlu ona bu fırsatı fazlasıyla sunuyor."