Sabah yazarı Uluç: Bu ülkede her yıl kaç erkek öldürülüyor biliyor musunuz, bilmiyorsunuz, çünkü İçişleri Bakanlığı istatistikleri yayınlamıyor

Sabah yazarı Uluç: Bu ülkede her yıl kaç erkek öldürülüyor biliyor musunuz, bilmiyorsunuz, çünkü İçişleri Bakanlığı istatistikleri yayınlamıyor

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Ayasofya baş imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın'ın "Cinayet cinayettir; cinsiyet değiştirmez; erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin ilkemiz: 'Sizin için kısasta hayat vardır' ilahi düsturudur. Sürekli 'kadın cinayetleri' vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan bir sloganik medya propagandasıdır" tweet'ini köşesinde yorumladı. Uluç yazısında, "Erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin cinayet cinayettir' dedi ve bu deyişini Kur'an'daki Hucurat Suresi'ne dayandırdı diye, bir haftadır, Ayasofya Camisi İmamı Mehmet Boynukalın'ı linç ediyoruz.. Özellikle de muhalifler.." yorumunu yaptı. Uluç, "Bu ülkede her yıl kaç erkek öldürülüyor biliyor musunuz, bilmiyorsunuz, çünkü İçişleri Bakanlığı istatistikleri yayınlamıyor" düşüncesini de dile getirdi.

TIKLAYIN | Ayasofya'nın baş imamı Prof. Boynukalın: 'Kadın cinayetleri' vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan bir sloganik medya propagandasıdır

Uluç yazısında, "Çünkü aynı İmam, daha önce de 1921 Anayasası'na dönülmesini, yani 'laiklik2 ilkesinin kaldırılmasını istemişti. Fikir özgürlüğü"nü sadece 'kendi fikirlerine özgürlük' olarak kabul edenler var ülkemizdeki kutuplaşmada.. Muhalifler de, İmam'ı lanetledi ve linç ettiler hemen.. Laiklik, Anayasa'nın 'Değiştirilemez' denen maddeleri arasında yer alıyor.. Ben başından beri şiddetle destekliyorum. Çünkü ben devlet işleri ile din işlerinin ayrılması gereğini, Orta Doğu'nun en ünlü ulemasından ve saygın Kur'an tefsircisi Kilis Müftüsü dedem Muharrem Efendi'den öğrendim, daha ilkokulda iken en başta.. Sonra da tam bir Atatürk milliyetçisi babam Fuat Uluç'tan.. Ama başkalarının fikirlerine saygı duymayı ve tartışmayı da öğrendim.. Bu ülkede herkesin her türlü fikri olur.Yeter ki, sözde kalsın. Silaha, kavgaya, anarşiye dönüşmesin.  İmam Boynukalın laikliğe karşı olabilir. Bu fikrini de kişisel olarak açıklayabilir. Değer verirsek tartışır, vermezsek okur, dinler geçeriz.. Yazımın başındaki tweet'i de öyle.." ifadesini kullandı. 

Uluç yazısında şunları kaydetti: 

"Erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin cinayet cinayettir' deyişinin tümüyle haksız olduğunu söyleyebilir misiniz, günümüz Türkiye'sinde.. Sosyal medya trollerini dakika dakika takip eden, onlara göre yazı yazan ve gazete çıkaran müdürlerin egemen olduğu günümüzde..

Soruyorum o zaman.. Hasan Büyür kim?. Hüseyin Büyür kim?. Bilmiyorsunuz değil mi? Hasan ve Hüseyin iki kardeş. Hüseyin 8, Hasan 4 yaşında.. Ama soyadlarına uyup büyüyemediler.. Mahallelerinde açık unutulan su dolu bir inşaat çukurunda boğulup öldüler. Arsalar ben çıkıp oynamaya başladığım 1945 yılından beri biliyorum, çocukların oyun alanlarıdır. Hele o arsada inşaat başlamışsa.. Tahta, demir, sac ve tel parçaları, o oyuncaksız yıllarda ne oyun ve ne oyuncak yaratmak için birebirdiler. Kenar mahalle, küçük kasaba ve köylerde hâlâ öyle..

Şimdi bir daha soruyorum. 'Açık bırakılan ve içi şantiye ya da yağmur suyuyla dolan çukurlarda boğulup ölen çocuklar' haberini duyunca şaşırdınız mı? Ben bildim bileli çocuklar bu çukurlarda boğulur.. Ama ben bildim bileli gazetelerde "fikri takip" olmaz. O ölümden sorumlu kim?. O çukuru kapatmadan öyle bırakıp giden kim?. Bunlar takip edildi mi?. Mahkemeye verildiler mi?. Ceza aldılar mı?. Hepsinin cevabı ya "Bilmiyorum" ya da "Hayır!." Bilinse, sorumlular "öldürmeye teşebbüs"ten yargılansa, ağır cezalar alınsa ve ibret olsun diye yazılsa, böyle çocukları alıp giden ve "anneler"e evlat acısı yaşatan "ihmal cinayetleri" sürüp gider mi?

Gene soruyorum. "Kadına şiddet, dediğimizde, onu dövmek mi daha ağır şiddettir, iki küçük çocuğunun ikisini birden öldürmek mi?." Hasan ve Hüseyin'in anneleri bugün ne halde, bilen, gidip gören, yazan var mı?. Üç günde unuttuk. O zaman bir soru daha.. Hasan ve Hüseyin o ihmal çukurunda öldürülmeseler de, anneleri birisi tarafından bıçaklanıp yok edilseydi, bugüne dek kaç gazetede manşet, kaç köşede yazı olmuştu?.- Sosyal medyadaki "kadına şiddet" sıradağlarına kaçıncı zirve olmuştu?. Bakın erkeklerden söz etmiyorum bile.. Bu ülkede her yıl kaç erkek öldürülüyor biliyor musunuz?. Bilmiyorsunuz.. Ben de bilmiyorum..

Çünkü İçişleri Bakanlığı istatistikleri yayınlamıyor, soranlara da söylemiyor. Yok mu öyle bir şey?. O zaman açıklayın Sayın Süleyman Soylu, "2020 yılında kaç cinayet işlendi?. Kaç erkek, kaç kadın ve kaç çocuk öldürüldü?." Rakamlar elinizin altında olmalı..Hadi hemen açıklayın bugün, görelim, konuşalım, tartışalım..  "Cinayet cinayettir" diyen ve sözlerine Kur'an-ı Kerim'i dayanak yapan Ayasofya İmamı'nın sözlerini havada değil, elimizde gerçek rakamlar varken tartışalım"