Sabah yazarı Uluç’tan Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na: Aylardan beri duvara konuşuyorum; kimsenin umrunda değil, kılı kıpırdamıyor

Fuat Oktay - Hıncal Uluç (sağda)

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a seslenerek, “Nerdeyse bir senedir evlerine kapanmış, bir yerde ekranlara mahkûm olmuş insanlar olarak çektiğimiz işkenceyi aylardan beri dile getiriyorum, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay.. Ve aylardan beri duvara konuşuyorum. Kimsenin ama kimsenin umurunda değil. Kimsenin kılı kıpırdamıyor.” görüşünü savundu.

Uluç, "İmdat' çığlığımı önce futbol da oynamış bir sporsever Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a bir açık mektupla duyurmayı düşündüm. Ama içeride ve dışarıda öylesi büyük sorunlarla savaşıyor ki, ne vaktini ayırabilir, ne de kafasını. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde, beni çok mutlu eden çiçeğinizi ve üzerindeki içten kutlama kartınızı alınca, inanın biraz da şımararak 'İşte ülke insanımın çığlığını duyacak ve eyleme geçecek makam' dedim o an.. Sonra gene de günlerce düşündüm.. Ama geçen hafta olanlar sabrımı kaçırdı, Oktay Başkanım" düşüncesini dile getirdi.

Uluç yazısında, "İşte bugün yazıyorum, artık.. Lütfen kusura bakmayın. Çoluk çocuk, 7'den 70'e eve kapanmamızdan bu yana, hemen her evde sabahtan gece yarısına televizyonlar açık durur oldu. Ne yapsın millet?. En ucuz, en devamlı oyalanma aracı ekran. En çok da sporseverler için.. Hele de futbol.. Sadece ocak ayına bakın.. Hemen her gün maç var, kupa veya lig.. Ve de günde 2-3 maç birden.. 'Harika' değil mi? Tam tersine Başkanım... Harika değil, işkence" ifadesini kullandı. 

Uluç yazısında şunları kaydetti:

"Futbol tam bir "Sahtekârlık/ İğrençlik" sporuna dönüştü. Dünyanın en çok yere düşülen, en çok duran futbolu Türkiye'de oynanıyor. Her ikili mücadelede kaybeden futbolcu ya yüzünü ya ayağını tutarak ve korkunç bir çığlık atarak havaya sıçrıyor. Yere balıklama uçuyor, üç tur yuvarlanıyor ve eliyle çimleri dövmeye başlıyor.. Öyle sancı çekiyor yani. Sanırsınız araba çarpmış. Abartmıyorum. Yardımcılarınıza "Bana rastgele bir maç getirin" deyin. İzleyin.. Dediğim sahneyi o rastgele maçta onlarca kez izlemezseniz, size söz bir daha "Futbol" yazısı yazmayacağım.

Peki bu ülkenin gerçek sporseverinin hali ne olacak?.Eskilerin deyişi ile "Neticenin değil, Hatice'nin güzelliği"ne bakan sporseverlerin?. Yani, sosyal medyanın iğrenç trollerinin değil, ekran başına sporun güzelliği için geçen bizlerin?. Lütfen, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay, lütfen derdimizi dinleyin ve de lütfen, ama lütfen, "Derman" olun!.."