Sabah yazarı Hıncal Uluç, yüksek gelir getirdiğini söylediği kumar sektörünün niye yasaklandığını irdeledi. "Yıllardan beri elimde fener piyasaya çıkmış 'Devlet Sorumlusu' arıyorum bu ülkede" diyen Uluç, "Yahu biz bu ülkeye milyonla turist, hem de paralı turist getirecek "Kumar"sektörünü niye yasakladık?" diye sordu.
Uluç'un "Bir 'Devlet Sorumlusu' arıyorum!.." başlığıyla (10 Ağustos 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Evet, yıllardan beri elimde fener piyasaya çıkmış "Devlet Sorumlusu" arıyorum bu ülkede.. Yahu biz bu ülkeye milyonla turist, hem de paralı turist getirecek "Kumar"sektörünü niye yasakladık?.. Antalya'nın dünya güzeli tatil otel ve köylerine sahip olmasını sağlamıştı kumarhaneler. 24 saat çalışıyor, para basıyorlardı. O kumarhane salonları adam almazken, o milyarları basan adamların eşleri, çocukları aileleri de çevrede para harcıyorlardı. Hem de ne para?. Antalya ülkenin en gelişmiş kuyumcu dükkânları, hatta mücevher saraylarıyla dolar hale gelmişti. Dünyaca ünlü el işlerimizi, dünyaca ünlü ustalar işliyor ve o altın, pırlanta takılar peynir ekmek gibi satılıyordu. Hepsini göz kırpmadan bitirdik. Çünkü kumar, ülkemde ocaklar söndürüyordu. Ailelerin içine zehir akıtıyordu. "Olmaz olsun böyle para" dedik ve bir günde yasakladık Kumar Turizmini.. O milyarlar, Komşulara akar oldu, anında.. Yunanistan'a, Bulgaristan'a,Gürcistan'a. Kumarhanelerin yarattığı iş gücü de bu ülkelere aktı tabii. Kaybımız çok büyüktü, maddi.. Ama Manevi çok daha fazlasını kazandık. Aileler kurtardık. Ocakların sönmesini önledik.. mi acaba?. Yıllardır, aylardır yazıyorum.. Biz bunca turist, bunca döviz, bunca iş alanından vazgeçerken, bu "Yasak kumar" nasıl oluyor, cep telefonlarımızla insanımızı keklik gibi avlamaya devam ediyor?. Wikipedia gibi dünyanın en ünlü iletişim ağını tereddüt etmeden kapatan ve yıllardır açmayan devletim, herkesin cebine günde on kez giren, yasa dışı, kontrolsüz kumarı nasıl engelleyemiyor?. Üstelik o kumarı oynatanın Uluslararası Mafya olduğu bilinirken.. İsim vererek yazıyorum. Telefon numaraları, internet adresleri cebimde duruyor. Bunların hepsini yasal şirketimiz Turkcell cebimize taşıyor. Yasa koydunuz. Cebe reklam yollamak için önceden izin alınması şart. Bu reklamlar izinsiz geliyor. Kanunsuz. Üstelik içerikleri de kanunsuz. Yasaklanmış kumarın reklamını yapıyor ve oynatıyorlar. Yasak kere yasak işler bu kadar pervasız yapılırken, bu ülkede bir, tek bir kişi kendini bu ocak söndüren ayıptan sorumlu hissetmez mi?. Bir kişi "Yahu Hıncal efendi, nedir bu yazdıkların. Görelim cebine gelen mesajları" demez mi?. Bu ülkede İçişleri Bakanı yok mu, on tane yardımcısıyla?. Ya da Adalet Bakanı.. Yasak kumar nasıl oynatılır, diye merak eden?. Maliye Bakanı?. Emniyet Genel Müdürlüğü'nde "Siber Suçlar" diye bir daire yok mu?. Polis, mahalle arasında toplanmış, Tombala, evet aile eğlencesi Tombalaoynayanları basar da gözünün önünde dönen milyarlık yasa dışı mafyabesleyicisi internet kumarıyla nasıl ilgilenmez?. Hadi bana sormaya tenezzül buyurmuyorsunuz, o zaman, kamuoyuna bir açıklama yapın.. O zaman, devletin gücünü kullanın.. Önce, bu mesajları cebime ulaştıran ve de bundan para kazanan Turkcell'den hesap sorun. O zaman, bu internet adreslerine ve telefonlara ulaşımı engelleyin.. Wikipedia'yı ve maç saatlerinde Periscope'u nasıl engellediyseniz.. Ya da devlete deyin ki.. "Biz yasa dışı internet kumarını engelleyemiyoruz. Gücümüz mafyaya yetmiyor. O zaman eskisi gibi kumarı ülkede serbest bırakalım da, hiç değilse, o milyarla doların bir kısmı ülkemde kalsın, tatil köylerim gene zengin turistlerle dolsun. O iş gücünden benim işsiz gençlerim hem de iyi maaşlarla yararlansın.." Ne o?. Ne o?. O zaman, ben de elimde fener dolanmaya devam!. "Bir 'Devlet Sorumlusu' arıyorum!. Bir devlet sor.. Bir devlet.. Bir dev.. Bir.." "Bir" arıyorum yahu!. Bir!.