Sabah yazarından İlker Başbuğ'a: "TSK'da darbe geleneği yoktur" diyerek saçmalıyor

Sabah yazarından İlker Başbuğ'a: "TSK'da darbe geleneği yoktur" diyerek saçmalıyor

Sabah yazarı Engin Ardıç, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda sarf ettiği "TSK'da darbe geleneği yoktur" sözlerinin eleştirerek "15 Temmuz askeri darbe değilmiş, 'Fetö'nün silahlı girişimi'ymiş. Sanki o tanklar, helikopterler ve uçaklar siviller tarafından Salıpazarı'ndaki Sarsılmaz fişekçisinden parayla alınmış! Böylece paşamız 'silahlı kuvvetlerde darbe geleneği yoktur' diyecek kadar saçmalayabiliyor!" diye yazdı.

Engin Ardıç'ın Sabah gazetesinin bugünkü (5 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'Bizimle kafa mı buluyorsunuz paşam?' başlıklı yazısı şöyle:

Deniz Baykal da Devlet Bahçeli "çizgisine" geliyor yavaş yavaş...

Bu çizgi öncelikle devleti gözeten çizgidir ve doğru çizildiği zaman da yararlıdır. (Çizgi yanlış çekildiği zaman faili meçhul cinayetlere, insanlara dışkı yedirmeye falan, yani kısacası faşizme götürür.) Şimdi Baykal da, 15 Temmuz girişiminin "daha önceki askeri darbelerden farklı olduğunu" belirtiyor.

Önceki darbeler "bürokrasi vesayetini korumak" amacıyla yapılmıştı, bu düpedüz devleti yıkmak ve bambaşka bir devlet kurmak için...

O kadar ki, Fetullah'ın kuracağı yeni devletin başkentinin İzmir olacağı bile söyleniyor.

Fetullah başarılı olsaydı şu anda bendeniz de büyük bir ihtimalle toprak altında olacaktım.

"Kozmik" açıdan bu hiç önemli değil, fakat bildiğiniz şekliyle Türkiye Cumhuriyeti de toprak altında olacaktı.

Baykal, bu itibarla "Fetö'nün devletteki uzantılarının temizlenmesinin hayati önem taşıdığını" söylüyor ve partisinin genel başkanının çizgisinden önemli ölçüde sapıyor! Kılıçdaroğlu'nun amacı, suçlulara sahip çıkmak pahasına cumhurbaşkanına ve hükümete saldırmak, o kadar. Siyasi aklı başka şeye ermiyor.

Baykal şu anda CHP'nin başında olmalıydı...

Olacaktı da, "Fetö kasetiyle" devrilmeseydi...

CHP ihvanlarının bu gerçeği artık görüp Kılıçdaroğlu denilen sahte siyasi kahramandan kurtulmaları ve başlarına yeniden Baykal'ı geçirmeleri kendi menfaatleri icabıdır. Ortalıkta başka "dişe dokunur" hiçkimse de yoktur.

Baykal geri gelirse CHP seçim mi kazanacak? Elbette hayır.

Fakat hiç olmazsa sözüne güvenilir, tutarlı bir ana muhalefet lideri kazanmış oluruz.

***

Deniz Baykal'la aşağı yukarı aynı görüşleri paylaşan biri daha var: Eski genelkurmay başkanlarımızdan İlker Başbuğ... Fakat Baykal'da gözlenen devleti koruma çabası Başbuğ'da "zümre refleksiyle" yerini "bürokrasiyi koruma" endişesine terkediyor.

Böylece paşamız "silahlı kuvvetlerde darbe geleneği yoktur" diyecek kadar saçmalayabiliyor!

15 Temmuz askeri darbe değilmiş, "Fetö'nün silahlı girişimi"ymiş.

Sanki o tanklar, helikopterler ve uçaklar siviller tarafından Salıpazarı'ndaki Sarsılmaz fişekçisinden parayla alınmış!

Paşa, "orduyu darbe teşebbüsüne itiyorsunuz ama öyle tedbirler alıyorsunuz ki başarısız kalıyor ve dibe vurduruyorsunuz" diyerek "tersten komplo teorisyenleri" arasında da yerini almış. (Hani bunu yapan ordu değildi?) "Tayyip kendisi yaptırmıştır" diyen manyaklar var ya... Bunu da ABD, özellikle başarısız olmak üzere yaptırmış meğer!

Aman politikaya atılmayın paşam.

Deniz Baykal bürokrasiyi de sizden daha iyi savunur.