Sabah’ta Gezi Parkı olaylarıyla ilgili çizdiği karikatür ile sosyal medyada büyük tepki toplayan Salih Memecan’a gazetesinin yazarlarından Refik Erduran destek verdi. Erduran “Dayan Memecan!” başlıklı yazısında “Duydum ki sosyal medya denilen gayya kuyusunda pervasız karikatüristimiz için ölsün diyenler çokmuş. Kuru gürültüye aldırma, Memecan. Sakın ölme. Zıpkınların ucunu daha da sivrilt. Haklı atışa devam!” ifadelerini kullandı.
Eleştirileri oklarının hedefi olan Salih Memecan ise, kendini "Esasında bu karikatürün eleştiri alacağını hiç öngörmedim. Bu karikatürü ben Gezi olaylarıyla ilgili de çizmedim. Bu son olaylarla hani bir sebeplerle çocuklar çıkıyor, taş atıyorlar ve bu arada birileri ölme ihtimali beliriyor” sözleriyle savundu.
Bu arada, Salih Memecan’ın karikatürüyle ilgili sosyal medyada tartışılan son konu ise, Memecan’ın söz konusu karikatüründe Eskişehir’deki Gezi Parkı olaylarında dövüldükten sonra hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ı çizdiği iddiası oldu.
Sabah yazarı Refik Erduran, gazetenin 18 Eylül’de çıkan sayısının başsayfasında yer alan ‘Gezi Parkı’ karikatürüyle tepki çeken Salih Memecan’a sahip çıktı.
Refik Erduran, köşesinde şu ifadeleri kullandı:
“İnsanoğlunun ağlanmayıp da gülünecek hallerini zekice alaya almak şartıyla her şey ama her şey mizah malzemesi olabilir. Ölüm içeren konular bile.
Ahrete göçmüş kişileri bulut üstünde gösteren karikatürlere, cehennem kapısındaki Temel fıkralarına, Azrail'li şakalara, tabutun nasıl taşınacağı sorusunu "İçinde ben olmayayım da" diye yanıtlayan Hoca'ya gülümsemez miyiz?
Sözü Çarşamba günkü karikatürüyle beyaz kesimimizde öfke fırtınası kopartan Salih Memecan'a getireceğim.
Onunla yollarımız bir tek kere kesişti. Yıllar önce Amerika'daydı. Uzun uzun konuşmuştuk. Zarif, nazik, geniş ufuklu bir delikanlıydı. "Umarım buralarda kalmaz da memlekete döner" diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Döndü. Zamanla zehir gibi karikatürist oldu. En beğendiğim özelliği rotasını ortamdaki modaya uyarak değil, somut gerçeklere bakarak bağımsızca çizebilmesi.
Nedir "ortam"? Yazar, çizer, "sanatçı" manatçı takımı için beyaz kesimdir. Sömürücü-vesayetçi ortaklığının musluk başlarını tutmuş olanların nabzına göre şerbet verirseniz övülür, ödüllenirsiniz.
Vermezseniz? En iyi olasılıkla görmezden gelinirsiniz. Kötü olasılıkla? Bahane bulunduğunda linç edilirsiniz.
Toplu saldırılara uğramayı göze alabilen gerçek aydınlarımızın sayısı çok değil. Salih Memecan onlardan biri.
Türkiye'de yaşının doğal başkaldırı güdüsüyle ve kimi zaman haklı itirazlarla sesini duyurmak isteyen gençler de var, onları hinoğluhince hesaplarla ateşe iten kart kurtlar da. Kargaşada kaçınılmaz felaketler yaşanıyor, kayıplar veriliyor. O zaman kınalı kuzu pozu takınan o kurtlar sevinçle uluyarak "Kalkın ey insan haklarının savunucuları" diye demokrasi marşı söylemeye başlıyorlar.
Patırtı konusu karikatürdeki çizgileriyle Memecan bu namussuzluğu zıpkınlamış ustaca. Kanlı keşmekeş organizatörü herif "Sen taş atacaksın, sen Molotof kokteyli, sen barikat kuracaksın" diye gençlere iş bölümü talimatı verirken birine de "Sen öleceksin" diyor.
Kapkara mizah tabii. Çünkü yansıttığı durumumuz da insana karalar bağlatacak terslikler içermekte. Eleştirinin sivriliği ile hedefteki çirkinliği birbirine karıştırmamak özel dikkat istiyor.
Balçiçek İlter'in zekâsına hayranlığımı başka bir vesileyle dile getirmiştim. Perşembe gecesi ekranda "O karikatüre gülümseyemedim" dedi. Nüans onun bile gözünden kaçmışsa işimiz zor.
Duydum ki sosyal medya denilen gayya kuyusunda pervasız karikatüristimiz için ölsün diyenler çokmuş.
Kuru gürültüye aldırma, Memecan. Sakın ölme. Zıpkınların ucunu daha da sivrilt. Haklı atışa devam!”
Öte yandan, Salih Memecan konuyla ilgili şunları söyledi: "Esasında bu karikatürün eleştiri alacağını hiç öngörmedim. Bu karikatürü ben Gezi olaylarıyla ilgili de çizmedim. Bu son olaylarla hani bir sebeplerle çocuklar çıkıyor, taş atıyorlar ve bu arada birileri ölme ihtimali beliriyor. Ve konuda yukarıdan düşerek ölen çocukla ilgili yaptım.
Tam o olaydan bir kaç gün sonra çizdim o tartışmalarla ilgili konuda şu: "Birileri bu çocuk ölse de biz de burdan fayda çıkarsak, siyasi prim yapsak' diye düşünüyor ve bu çok aşağılık bir hareket. Bu Türkiye'de daha önce de yapıldı, şimdi de yapılıyor ve bunun geleneği de var. Biz hep söyleriz Sabah 12 Eylül öncesi sokak vuruşmalarında bir silahla solcular sağcıları öldürüyor, öğleden sonra aynı silahla sağcılar solcuları öldürüyor. Yani bunlar hep planlanmış, Türkiye'yi kaosa götürmek hükümeti veya yönetimi yapamaz hale gelmek. Onun için bu konuda duyarlı olmak hassas olmak gerektiğine dair bir karikatür. Orada eleştirdiğim şey adam orada çocuklara görev veren adam. Çünkü sonra o 'öleceksin' dediği çocuğun hayatı o adam için hiç önemli değil. Sen orada bir araçsın."
Bu arada Memecan’ın kamuoyunda günlerdir tartışılan karikatürüyle ilgili ortaya atılan yeni bir iddia sosyal medyada günün konusu oldu. Memecan’ın Gezi Parkı karikatüründe resmedilen eylemcilerden birisinin, Eskişehir’deki Gezi Parkı olayları sırasında sivil giyimli kişilerce dövüldükten sonra komaya giren ve 38 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ı andırması, büyük tepki çekti. Karikatürde yer alan eylemcilerden birinin saç ve sakal kesimi ile giydiği tişörtün, üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın kamuoyuna yansıyan fotoğraflarından birindekiyle aynı olması, Memecan’a duyulan tepkinin daha da artmasına neden oldu. Karikatürde eylemleri organize eden karakterin sosyal medyada Ali İsmail Korkmaz'a benzetilen karaktere yönelik "Sen öleceksin" diyor olması da kafalarda soru işareti bıraktı.