Samanyolu Haber TV’nin canlı yayınına katılan Adalet Bakanı Sadullah Ergin gündeme ilişkin soruları yanıtladı. İmralı’ya gidecek BDP’li heyetle ilgili olarak hükümetin sürece katkı sağlayacak isimlerden oluşması gerektiğini konusunda bir hassasiyetin olduğunu ve 3 ismin bunu karşıladığını ifade ederken şunları söyledi:
“İsimlerin tespiti Barış ve Demokrasi Partisi tarafından yapılmıştır. Burada AK Parti’nin belli hassasiyetleri vardı. Bu hassasiyetler, yürütülmekte olan bu sürecin sonuç alıcı bir şekilde devam etmesi açısından gösterilen hassasiyetlerdi. Bu süreci neticeye ulaştıracak aktörlerle sürdürme düşüncesi, belki bir süre kim gidecek, kim gitmeyecek tartışmalarına neden oldu. Burada gidenin kimliğinden çok sonuç önemli. Bu arada gidiş geliş yapacak, mesajları getirip götürecek, muhataplar arasında taşıyacak olan kişilerin de bu sürece katkı sunması, bu sürecin doğası gereği böyle bir beklenti var. Bu açıdan bu katkıyı sunabilecek isimlerden olması tercihiydi hükümetin netice itibariyle BDP’nin gönderdiği son isimler bu anlamda pozitif olarak algılandı ve gerekli girişimler başladı. Bir aksilik olmazsa Cumartesi sabahı bu ziyaretin gerçekleşmesini bekliyoruz.
İmralı’dan dönen heyetten beklentilerin sorulması üzerine Ergin, görüşmelerin sürecin bir parçası olduğuna dikkat çekerken şöyle konuştu:
“Kimse buradan sihirli bir değnek beklemesin bu bir süreçtir. BDP milletvekillerinin gidiş gelişiyle de yürüyen bir süreç değil. Olayın bir ucunda da devletin istihbarat kurumu var. İstihbarat kurumunun da belli temasları var, bu temaslar sonucunda gelinen noktanın, bu sorunun sonlandırabilecek tarafların bu sürece dahilini sağlayacak görev ifa etmesi beklenir, BDP heyetinden giden arkadaşlarımızdan. Neticede herkesin hedefi daha huzur içerisinde bir Türkiye, daha güçlü, daha zengin, daha özgür bir Türkiye."
2. heyet sonrasında da heyet gidişlerinin sürebileceğini ifade eden Ergin, “Bir sonuç alınıncaya kadar bu temaslar sürecektirö dedi. BDP’liler dışında adaya başka grupların da gidip gidemeyeceği konusunda konuşan Bakan Ergin, “Sonuca pozitif katkı sunacak bütün enstrümanlar kullanılabilecektir, kullanılmalıdır. Bunların yapılmaması görevi ihmaldir. Bizi sonuca götürecek bütün yöntem ve araçlara müracaat etmek milletin emanetini üzerinde taşıyan, sorumluluk gerektiren makamlarda oturanların görevidir" diye konuştu.
4. yargı paketi kapsamında KCK tutuklularının serbest kalıp kalmayacağının sorulması üzerine Sadullah Ergin şunları söyledi:
“Biz bu hazırlıkları yaparken, hiçbir somut hadiseye bakarak çalışmadık. Doğru kriterleri koyuyoruz, ‘cebir, şiddet, tehdit içermeyen, bunları teşvik etmeyen, bunları övmeyen ifadenin, düşüncenin, bunların paylaşılmasının suç oluşturmaması’ ilkesini koyuyoruz. Bu ilke doğru bir ilkeyse, ben bunu koyarım. Bu ilkenin gelmesinden dolayı kim nereden, ne istifade ediyorsa eder. KCK tutuklularının önemli bir kısmı, terör örgütü üyesi olmaktan suçlanmaktadır. TCK 314’ten suçlanmaktadır. Terörle mücadele kanununun 6 ve 7. maddelerinden suçlanıyorlarsa bu kısımdaki suçlamalardan istifade edebilirler. Örgüt üyesi olmaktan istifade edemezler, çünkü bu paket içerisinde örgüt üyeliğine ilişkin bir düzenleme yok. Onların önemli bir kısmı örgüt üyesi olmakla beraber varsa başka suçlar da onun üzerine eklenerek haklarında iddianameler tanzim edilmiştir. Falanca örgüt, filanca örgüt yararlanacak gibi bir yola çıkış nedenimiz yok, böyle somut bir tespitimiz yok." Bakan Ergin, çalışmanın Ergenekon davasından yargılananları da kapsamayacağını belirtti. Tutuklu gazetecilerin durumunu da değerlendiren Ergin, “Eğer örgüt üyeliği suçlaması yoksa, yazdığı bir yazıdan dolayı, yazdığı bu yazıda cebir, tehdit, şiddet ya da bunları öven ifadeler yoksa onlar istifade eder. Yazı yazdığı için, bir söz söylediği için tutuklanan gazeteci varsa bunlar istifade edebilir" dedi. Tutuklu milletvekillerinin durumu ile ilgili olarak da, “Hangi suçtan tutuklu olduklarına bakmak lazım" şeklinde konuştu.
Türkiye’de uzun tutukluluk süreleriyle ilgili eleştirilere maruz kaldıklarını dile getiren Bakan Ergin bunun gerçeği yansıtmadığını, önceki yıllara oranla önemli düşüşler kaydedildiği belirtti. Ergin, eleştirilerin Ergenekon ve Balyoz gibi davalardan yargılanan sanıklar baz alınarak yapıldığını, bu algının yanlış olduğunu ifade etti.
Cezaevlerinde aile görüşü ile ilgili olarak Ergin, “Türkiye’de 1 Nisan tarihi itibariyle 370 cezaevimizde aile görüşü uygulamasını başlatacağız. Evli olan hükümlü ve tutuklular eğer iyi halli iseler eş görüşünden istifade edebilecekler" dedi.