Safiye Başar'ın 'Hakikati Ara-la-mak' sergisi 21 Eylül'de ziyarete açılıyor

Safiye Başar'ın 'Hakikati Ara-la-mak' sergisi 21 Eylül'de ziyarete açılıyor

Sanatçı Safiye Başar'ın ‘Hakikati Ara-la-mak' isimli video yerleştirme, buluntu nesne ve fotoğraf sergisi 21 Eylül - 2 Ekim 2019 tarihleri arasında Kadıköy Galeri Mod'da ziyarete açık olacak.

Safiye Başar, ‘Hakikati Ara-la-mak’ adlı sergisinde arkeoloji biliminin teknik ve yöntemleriyle yakın geçmişin endüstriyel mirası, Yarımca Porselen kalıntılarına odaklanıyor. Alegorik yaklaşımlar içeren çalışmalarında Başar, Türkiye’de özelleştirme dalgasıyla birlikte gelen toplumsal, kültürel yıkım üzerine yeniden düşünmeyi öneriyor. Hakikâtin önündeki perdeyi aralamaya çabalıyor.

Yarımca Porselen Cumhuriyet Dönemi kalkınma politikaları çerçevesinde planlanmış bir kamu iştirakidir. Dışa bağımlılığı azaltmak ve halkın günlük ihtiyaçlarını daha ucuza temin edebilmesini sağlamak amacıyla, Sümerbank çatısı altında 1968’de üretime başladı. Yaklaşık iki bin çalışanıyla özelleştirildiği 1998 yılına kadar kesintisiz üretimini sürdürdü. Yarımca Porselen, kuruluşunda ülke ihtiyacının %70’ni karşılaması planlanan dev bir fabrikaydı. Fabrikanın özelleştirilme süreçlerinin ardından makineleri söküldü ve atölyeleri yıkıldı.

Başar, bu sergi kapsamında sunduğu ‘Bir Kazı Güncesi’ adlı çalışmasıyla bu yıkımın izlerini sürmektedir. Triptik video yerleştirmede fabrika kalıntılarındaki seramik panoyu ortaya çıkarma süreci, mekânın güncel durumundan edinilen görsel notlarla aktarılıyor. Sanatçının arkeologların kurtarma kazılarıyla ilişkilendirdiği bu çalışma, özelleştirme süreciyle birlikte gelen yıkımın sadece ekonomik boyutlarıyla sınırlandırılamayacağına, bunun aynı zamanda kültürel bir yıkım olduğuna da işaret ediyor.

Kadın işçiler, fotoğrafların ana konusu

Özelleştirme sürecinden ve yıkımdan etkilenen, Yarımca Porselen Fabrikası'nın asıl lokomotifi olan özellikle kadın işçiler, sergideki müdahale edilmiş fotoğraflar serisinin ana konusunu oluşturuyor.Dokümanter bir dil içeren bu seride Başar, kadının çalışma hayatındaki yeri üzerine süren tartışmaları yeniden açıyor.