Esenyurt'ta 6 Şubat tarihinde eşi Hilal Adıyaman'ı(22) 'Cebir veya tehdit kullanarak intihara mecbur ettiği' iddiasıyla yargılanan Musa Adıyaman'ın davasında, tanıklar dinlendi. Sağ şakağından giren kurşunla hayatını kaybeden Hilal Adıyaman'ın ablası Aslı Yıldırım, kardeşinin solak olduğunu belirterek, "Kardeşim evliliğinin başından beri şiddet görüyordu, sanıktan korkuyordu. Olay günü sanık beni aradı. Kardeşime karşı küfürlü konuştu. Kız kardeşim bana bir şey demeye çalıştı, sanık da 'Sus seni öldürürüm' dedi. Sonra telefon kapandı" şeklinde ifade verdi.
Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Musa Adıyaman bulunduğu cezaevinden getirilirken, maktul Hilal Adıyaman'ın annesi ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Maktul Hilal Adıyaman'ın ablası Aslı Yıldırım, duruşmada tanık olarak dinlendi. Kardeşinin evliliğinin başından beri şiddet gördüğünü, bu durumu önce paylaşmadığını anlatan abla Yıldırım, "Biz Hilal ile sürekli görüntülü olarak konuşuyorduk. Hilal bana sanığın dayaklarından bıktığını ifade etmeye çalışıyordu, ben de kendisine bırak gel dedim. Bana 'Tamam, geleceğim' dedi. Kardeşim bana şiddet gördüğüne ilişkin fotoğrafları da göndermişti. Kardeşimin telefonunu alıyordu. Hilal, biz görüntülü konuştuğumuz sırada eşinin eve geldiğini fark edince tedirgin bir şekilde, 'Musa geldi' diyerek telefonu kapatıyordu. Korktuğundan ve kilidi olmadığı için sürekli kapısının önüne eşyalar koyuyordu. Uyurken biri gelirse, seslere uyanmak için bunu yapıyordu. Olay günü kardeşimle konuştuk, konuşmamız sırasında eşini de gördüm, bana selam verdi, telefonu kapattık. Telefonu kapattıktan yaklaşık 10 dakika sonra sanık aradı, kardeşime karşı küfürlü konuştu. Kız kardeşim bana bir şey demeye çalıştı, sanık da 'Sus seni öldürürüm' dedi. Sonra telefon kapandı. Daha sonra annem aradı, 'Hilal'i vurdular' dedi. Hilal sol elini kullanıyordu, Hilal'den dışında iki kardeşim de solaktır" diye konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın arkadaşının eşi Hatice Nur Tugul, "Sanıkla eşim samimiydi. Evlendikten sonra ailecek görüşmeye başladık. Bizim maddi açıdan sıkıntılarımız vardı, ev sahibi bizi evden çıkardı. Sanık da maddi durumlarımızı düzeltene kadar evlerinde kalabileceğimizi söyledi. Biz de geçen senenin Ağustos ayından Kasım ayına kadar eşimle birlikte orada kaldık. Bu süreçte sanık ile vefat eden kardeşimin gayet mutlu bir evlilikleri vardı. Aralarında herhangi bir tartışmaya şahit olmadım. Hayat dolu bir insandı, yeni şeyler tanıyıp görme isteğindeydi, intiharı düşünecek bir ruhsal durumda olduğunu görmedim" dedi.
Eşini intihara zorladığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istenen sanık Musa Adıyaman, "Ben kesinlikle, 'Seni öldürürüm' şeklinde bir şey söylemedim. Ben Hilal'in annesini aradığımda beni aldattığını söyledim. Hatta Hilal de annesine 'Şeytana uydum' dedi. Ben suçsuzum, mağdurum, eşimi kaybettim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti eksiklerin giderilmesi için sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Musa Adıyaman'ın 'Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle eşini intihara mecbur etmek' suçundan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istendi.