Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AKP Edirne Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, "Bugün yaşanan kaosların sebebi bu ülkede başkanlık sistemi olmadığı içindir" dedi. Bakan Müezzinoğlu, geçen hafta Bursa'da yaptığı konuşmada da, "Türkiye, yapmak isteyenlerle bozmak isteyenler arasında bir çatışmanın, sıkıntının sürecini yaşıyor. 10 Ağustos 2014'te, Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık, Türkiye bugünkü kaosu yaşayacak mıydı? Yaşamayacaktı" ifadelerini kullanmıştı.
12 Eylül darbesinin sebebinin başkanlık sistemine geçilmemesi olduğunu iddia eden Bakan Müezzinoğlu, "70-80 arası bu ülkede önde gelen 4 siyasi partinin o günkü tiyatro oyunu, milleti darbeye götürdü. 7 bin genci kaybetmemize neden oldu. Millet o gün başkanını seçmiş olsaydı, sistem millet merkezli olsaydı, millet iradeden yana olsaydı, milletin vicdanından yana olsaydı, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’den yana olsaydı, o gün 5 bin genci kaybeder miydik? 12 Eylül darbesini yaşar mıydık?" yorumunu yaptı.
Partisi AKP'nin Edirne'deki Danışma Meclisi toplantısına katılan Mehmet Müezzinoğlu, 7 Haziran seçimlerinde milletin AKP’yi uyardığını ancak cezalandırmadığını belirterek, kendilerine yaptıkları hataları gözden geçirme şansı verildiğini söyledi. AKP'ye "Kendi aranızda ufak hesaplar yaparsanız, ben ne olacağım derseniz, ben olmasam batsın’ derseniz, ’Böyle şeyler varsa bunu gözden geçirin" mesajı verildiğini iddia eden Müezzinoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
"7 Haziran seçimlerinden bir ders çıkaracaksak, en büyük ders iki başlıkta toplanıyor. Birinci büyük şereftir, kurulduğu günden bu millet diyor ki ’Ey AK Parti ben sana inanıyorum, sana güveniyorum. Senin, benim rüyalarımı gördüğüne inanıyorum. Senin, benim hayallerimin öncülüğünü yaptığına inanıyorum’ dedi. Kurulduğumuz günden bugüne kadar bizi hep birinci parti yaptı. Ama ilk kez tek başına iktidar yapmadı. O zaman ikinci mesajı veriyor. ’Bak ey AK Parti 9 defa karşıma geldin. Hepsinde hem birinci parti hem de iktidar yaptım. Ne istediysen karşılığını verdim. Ama ilk defa seni uyarıyorum’ dedi. ’Cezalandırıyorum’ demedi. ’Seni uyarıyorum’ dedi. ’Millete karşı olan samimiyetini yeniden gözden geçir, zafiyetlerini kontrol et’ dedi. Gayret, çünkü biz kendi işimizi yapmıyoruz, milletin bizden beklediklerini veya bizim üzerimizden hayal ettiklerini, gerçekleşip, gerçekleşmediğinin sorunluluğunu üstleniyoruz. Üçüncüsü de ’Kendi aranızda ufak hesaplar yaparsanız, ben ne olacağım derseniz, ben olmasam batsın’ derseniz, ’Böyle şeyler varsa bunu gözden geçirin’ dedi.
"Geçen hafta da Bursa’da danışma meclisinde söyledim. Bugün yaşanan kaosların sebebi bu ülkede başkanlık sistemi olmadığı içindir. Bugünü bırakın, Recep Tayyip Erdoğan’ı da bırakın. Bu tuzağı kuranlar, hep kişiler üzerinden sistemi millete yanlış anlatıyorlar. O gün, 70-80 arası bu ülkede önde gelen 4 siyasi partinin o günkü tiyatro oyunu, milleti darbeye götürdü. 7 bin genci kaybetmemize neden oldu. Millet o gün başkanını seçmiş olsaydı, sistem millet merkezli olsaydı, millet iradeden yana olsaydı, milletin vicdanından yana olsaydı, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’den yana olsaydı, o gün 5 bin genci kaybeder miydik? 12 Eylül darbesini yaşar mıydık? 12 Eylül darbesi geldi, sonra yine cansuyu verir gibi ’Siyasi partileri kuracağız, kuruculara biz karar vereceğiz.’ Hatta parti genel başkanlarına da onlar karar verdiler. Peki çıksaydınız millete deseydiniz; ’Ya arkadaşlar, bu millet başkanı. Nasıl Edirne Belediye Başkanı, Tekirdağ belediye başkanını seçtiyse, nasıl İstanbul, İzmir belediye başkanlarını seçiyorsa, memnunsa tutar değilse götürür gider. Dert o değil. 4-5’e bölecekler, kedinin fareyle oynadığı gibi, çelik çomak oynar gibi milli idareyle oynayacaklar."