Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Eğitim Bakanı Mahut Özer ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Koca, aktif vakaların yüzde 81'inin tam aşılı olmayan kişilerden olduğunu söylerken, "Hastaneye yatan vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 90'ı tam aşılı olmayan kişilerdir. Vefat edenlerin yüzde 90'ı ya aşı olmamış veya aşıları eksik kişilerdir" dedi. Koca, okulların kapanmasının gündeme alınmasını istemediklerini belirtirken, "Elimizde artık aşı var. Vatandaşların tedbirlere uymalarını ve aşı olmalarını önemsiyoruz. Herkes lütfen bize destek olsun" ifadesini kullandı. Bakan Özer de "Okullarımız ilk açılan ve son kapanan yerler olmalıdır" derken, okullara gerekli desteklerin verildiğini söyledi. YÖK Başkanı Özvar da üniversitelerin 1,5 yıl aradan sonra yüz yüze eğitimle buluşacağını belirtirken, "Bizler yükseköğretim sisteminin temsilcileri olarak, üniversiteler olarak bu salgın sürecinde kampüslerimizi ve üniversitelerimizi kapatmadık. Kampüslerimiz hep açıktı. Türk yükseköğretim kurumlarının salgın karşısında göstermiş olduğu ciddi, rasyonel ve verimli düzenlemelerinden dolayı YÖK Başkanı olarak her birini kutluyorum" dedi.
Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve YÖK Başkanı Erol Özvar'ın katılımıyla toplandı. Sağlık Bakanlığında saat 16.30'da başlayan toplantıda 2021-2022 eğitim öğretim döneminde alınacak salgın tedbirleri değerlendirildi.
Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Sağlık Bakanı Koca, "500 bine yakın aktif vakamızın yüzde 81'i tam aşılı olmayan kişilerden oluşmaktadır" dedi. Salgına ilişkin "Tünelin çıkışı görünüyor diyebilirim" ifadelerini kullanan Koca, "Hastaneye yatan vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 90'ı tam aşılı olmayan kişilerdir. Vefat edenlerin yüzde 90'ı ya aşı olmamış veya aşıları eksik kişilerdir" ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, okullarda tedbirlerin alındığı, önceki yıllardan yaklaşık 3 kat daha fazla kaynak aktarıldığını belirterek, "Okullarımız ilk açılan ve son kapatılan yerler olmalıdır" dedi.
Sağlık Bakanı Koca da Bilim Kurulu'nun yeni dönemde okulların kapanmasını gündeme almak istemediğini kaydetti.
YÖK Başkanı Özvar ise "Üniversitelerimiz salgın boyunca eğitim öğretimin aksamaması hususunda hibrit ya da harmanlanmış modellerini uygulayabilecekler" bilgisini paylaştı.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Okullarda güven ortamı oluşturulacak. Bilinmezliklerle dolu bir yıl geçirdik. Aşının devreye girmesi ile birlikte önümüzü görebileceğimiz günlere eriştik. Sizlere aşı programımız başlarken tünelin ucundaki ışık görüldü demiştim, bugün tünelin sonu göründü diyebilirim. Vaka sayılarındaki artışın aşı olmayanlardan kaynaklandığını söylemiştim. Aktif vakalarımızın yüzde 81'i tam aşılı olmayan kişilerdi. Hastaneye yatan vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 90'ı tam aşılı olmayan kişilerdir. Vefat edenlerin yüzde 90'ı ya aşı olmamış veya aşıları eksik kişilerdir.
"Aşı bizi koruyor. Belirli bir süre aşı ile koruma sağlanabiliyor. Sizlere sesleniyorum aşınızı olun kendinizi ve toplumu koruyun. Çocuklarımız ve gençlerimiz okullarına kavuşacak. Yüz yüze eğitimin sürekliliğini sağlamak istiyoruz. Eğitimin eksik kalması çok üzücüdür. Okulları açık tutmak en önemli ödevimizdir. Tedbirleri ve kuralları uygulayacağız.
"Günlük hayatla tedbirin çelişmediğini göreceğiz. Veliler olarak örnek olacağız. Kendi çocuklarımızı korumak sınıf arkadaşlarını da korumak anlamına geliyor. Öğretmenlerimizin motivasyonu hepimizden büyük olacak. Kıymetli vatandaşlarım sözü bugün Bilim Kurulu toplantımıza katılan Milli Eğitim Bakanımıza bırakmak istiyorum.
"Bilim Kurulu hiçbir şekilde okulların kapanmasını gündeme almak istemiyor. Elimizde artık aşı var. Vatandaşların tedbirlere uymalarını ve aşı olmalarını önemsiyoruz. Herkes lütfen bize destek olsun."
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Okullarımızı 5 gün yüz yüze eğitime açmada bize yardımcı olan Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kuruluna teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi kovid salgını tüm alanları olumsuz etkiledi. Bizler de öğrencilerimizin öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın en az etkilenmesi için tedbirlerimizi aldık. Eğitimin yüz yüze devam etmesi hayati önem taşıyor. Uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin yerine geçemez. Çocuklarımızın arkadaşları ve öğretmenleri ile eğitim görmesi elzemdir.
"Covid 19 salgınında okullarda alınması gereken tedbirleri 81 ilimize gönderdik. Okullarımızda ihtiyaç duyulan malzemeleri gönderdik. Bazı bilgileri vermek istiyorum. Kamuoyunda sanki hazırlık yapılmadığı yönünde bilgiler dönüyor. Okullarımızın sürece hazırlanması için 650 milyon TL'yi tüm okullarımıza göndermiş bulunuyoruz. Tüm okullarımıza 223 milyon TL'lik bir ödenek gönderilmiştir. Maskeden dezenfektana kadar hijyen ortamının sağlanması için her türlü hazırlık yapıldı. 113 bin temizlik personeli görevlendirdik. Salgın sürecinde okullarımızın hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak güce sahibiz.
"Bildiğiniz gibi eğitim ve öğretim 6 Eylülde başlıyor ama okul öncesi için başladı. Okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerimiz okula başladı. Okullarda ders verilmeye başlandı. Şunu ifade etmek istiyorum 2 günlük süreç olumlu bir şekilde tamamlandı. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin buluşma hazzı her şeye değerdi. Şırnak'ta eğitim uyum haftasına başlangıç yaptık. Orada tüm öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz büyük mutluluk duyduklarını söylediler.
"6 Eylül itibariyle haftada 5 gün yüz yüze eğitim başlıyor. Eğitimin kesintiye uğramaması için tüm sorumluluk bize düşmüyor, tüm paydaşlarımıza düşüyor. Okullarımızın bir daha kapanmaması için tüm velilerimiz ve öğretmenlerimize çağrı yapmak isterim. Lütfen kurallara uyalım, bu kurallara uyalım ki bir daha okullarımız kapanma sorunu ile yüz yüze kalmasın. Birlikte hareket ettiğimiz zaman bir daha kapanma ile yüz yüze kalmadan eğitim öğretim dönemini tamamlayacağız. Bu süreçte İçişleri Bakanlığından destek gördük. İçişleri Bakanımıza da teşekkür etmek istiyorum. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kuruluna en içten şükranlarımı sunuyorum. Okullarımız ilk açılan ve son kapanan yerler olmalıdır."
YÖK Başkanı Erol Özvar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Yakın zamanda açıklanan sınavlara giren bütün öğrencilerimizi tebrik etmekle başlamak isterim. Bütün öğrencilerimi kutluyorum. Bu sınavda başarılı olmuş, bir programa yerleşme şansı elde etmiş öğrencilerimizi ayrıca kutluyorum. Henüz yerleşmemiş öğrencilerimiz var, onlara da sunmuş olduğumuz ek yerleştirme kontenjan imkanından istifade etmelerini bekliyorum. Umarım ek yerleştirme ile öğrencilerimizden de önemli sayıda bir kesinim üniversitelerimizin açık kontenjanlarına gireceğini temenni ediyorum.
"Bildiğiniz üzere üç yarı yıl, yani 1,5 seneden beri yükseköğretim kurumları eğitim ve öğretimine ara vermeden, bütün kurumlarımız eğitim öğretim ve akademik faaliyetlerine devam etmektedir. Bizler yükseköğretim sisteminin temsilcileri olarak, üniversiteler olarak bu salgın sürecinde kampüslerimizi ve üniversitelerimizi kapatmadık. Kampüslerimiz hep açıktı. Fakat salgın sebebiyle biz eğitim-öğretim faaliyetlerimizi uzaktan yapmaya karar verdik. Geçtiğimiz sene salgının ilanından itibaren Türkiye'deki bütün yükseköğretim kurumları bu salgına karşı çok hızlı bir reaksiyon göstererek kısa zaman içerisinde bütün derslerini dijital hale getirmek suretiyle öğrencilerine hizmet vermeyi sürdürdüler. Türk yükseköğretim kurumlarının salgın karşısında göstermiş olduğu ciddi, rasyonel ve verimli düzenlemelerinden dolayı YÖK Başkanı olarak her birini kutluyorum.
"Şimdi yeni bir akademik yıla giriyoruz. Açılışı inşallah Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açmış olacağız. Akademik yıl açılışları üniversitelerimizin senatolarının aldığı kararla gerçekleştirilmektedir. Bu yeni yılda 2021-22 öğretim yılında biz YÖK olarak eğitim ve öğretim faaliyetlerini yüz yüze sürdürme kararı almış olduk. Üniversitelerimiz kendi okullarında bu yüz yüze eğitimin yapılabilmesi ve sürdürülebilmesi için gerekli tedbirleri almış oldular. Biz geçen sene olduğu gibi bu sene de gerek kampüs ortamlarında uygulanacak, gerekse eğitim öğretim süreçleriyle ilgili olmak üzere bütün üniversitelere yönelik birer kılavuz çalışması gerçekleştirdik.
"Salgının seyrine göre ve Sağlık Bakanlığımızın görüşleri dahilinde yüz yüze eğitim esnasında diğer eğitim-öğretim usullerinin de üniversiteler tarafından kullanılabilmesi için gerekli kararları aldık. Bu kararların başında hibrit olarak tabir edilen eğitimin üniversitelerce kullanılabileceğini karara bağlamış bulunuyoruz."
(Yüz yüze eğitim başlıyor, ebeveynlerde çekinceler olabiliyor. 12 yaş altı için aşı gündeme geldi mi?) Bakan Koca: "18 yaş ve üstü üniversite öğrenciler için tanımladık. 15 yaş üstü için tercihe bıraktık. 12 yaş üstü kronik hasta olanlar için ayrıca tanımlama yaptık. 12 yaş üzeri zorunlu değil, tercihe bırakılması gerektiği kanaatindeyiz. Vaka sayılarında artışın devam ettiğini ve şimdi takıldığını görüyoruz. Vefat sayılarımız artıyor. Yeni dönemde varyantların devreye girmesi ile birlikte şu dönemde kısıtlamaları gündemimize almadık. Hareketlilik arttı. Temasın arttığı, maske kullanımının azaldığını görüyoruz.
Aşılı olduğu halde vefat etti diye dezenformasyon yapılmak isteniyor, yüzde 80-90 oranında korunduğunu biliyoruz. Sonuçlarını bildiğimiz bu aşı salgından az zararla kurtulmamızı sağlar.
(Sputnik V aşısı ile ilgili güncel durum nedir?) "Sputnik ile ilgili 200 bin kişi için doz gelmişti yani 400 bin. Sputnik aşısında birinci ve ikinci doz farklı. Bu nedenle yeni dönemde daha yoğun hem bir hem de ikinci dozun gelmesi için gayret içindeyiz. Yeni bir aşı tipi özellikle Rusya'dan olabilirliği ile ilgili bir yaklaşım oldu bekliyoruz.
Sinovac ile ilgili Çin ile görüşmemiz sürüyor. Yatırım yapmalarını tavsiye ettik. Onlar da bu noktada yatırım yapmayı düşündüklerini planlarının hazır olduğunu çok uzun sürmeyeceğini söylediler. Somut bir gelişme olursa aktaracağız.
Yeni dönemde vakaların yüzde 83'ü aşısını tamamlamayanlar, hastanede yatanların yüzde 90'ı aşısını tamamlamayanlar. 60 milyon aşısını tamamlaması gereken vatandaşımız var. Aşısını tamamlayanlar 35 milyon.
(Kapalı alanlarda aşı kartı ve PCR testi istenecek mi?) Kabinede Cumhurbaşkanı açıkladı biliyorsunuz. Nerelerde PCR testi isteneceği açıklandı, ulaşımda, tiyatro, konser gibi kalabalık vb ortamlarda istenecek. Şuan başka bir alanda bunu gündeme taşıyalım diye düşünmüyoruz. Daha çok üzerinde durduğumuz aşılanma oranlarını yükseltmek istiyoruz. Bu toplumun bu anlamda bir sorunu olduğunu düşünmüyorum.
(Ek tedbirler alınacak mı? PCR testi restoranlarda ve kafelerde istenecek mi?) Biz doğrusu AVM, restoran ve kafeler içim PCR testi uygulamasını gündeme almadık. Önümüzdeki dönemde aşılanma oranı ile birlikte salgının gündemden düşeceğini vaka saylarının azalacağını düşüyorum. Aşıya yönelik eğitim artıyor. Aşılanma 95 milyonu geçti. Bu anlamda bizden önceki ülkeler nüfusu bizden fazla olan ülkeler. Aşılanma oranının artacağını düşünüyoruz. Gençlerimiz ile ilgili 18 ve 19 yaş en az bir doz aşısını 1 milyon 970 kişi yaptırmış. Yüzde 87.29 birinci doz aşısını olmuş. Ben bu oranların yükseleceğine inanıyorum."