Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ askeri tabipliğin ilk iki hizmet kademesinde devam edeceğini ifade ederek "Askeri doktorlar görevlerini sürdürecekler. Ancak bundan sonra tıp fakültelerinden askeri doktor olarak bir mezuniyet olmayacak" dedi.
Fikret Bila'nın Hürriyet gazetesinin bugünkü (29 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'Akdağ'dan GATA yanıtı' başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
GATA dahil askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlanması sonrasında oluşan şikâyetlere dünkü yazımda değinmiştim.
GATA’dan emekli Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu’nun askeri sağlık hizmetleri, harp cerrahisi, askeri psikiyatri gibi özellik arz eden sağlık alanlarındaki kaygılarını paylaşmıştım. Dr. Şehirlioğlu, GATA’nın ‘mutlak ihtiyaç’ niteliğinde olduğunu vurgulamıştı. Dr. Şehirlioğlu ve bazı GATA öğretim üyeleri, eski sisteme dönülmesi ve askeri sağlık zincirinin yeniden işlemeye başlaması gerektiğini belirtmişlerdi. Yeni sistemde askeri doktor mezun edilmeyeceği için bu mesleğin tarihe karışmasından duydukları endişeleri dile getirmişlerdi. Büyük veya küçük orduya sahip bütün NATO ülkelerinde askeri sağlık sistemi ve askeri hastaneler bulunduğuna işaret etmişlerdi.
GATA öğretim üyelerinin bu görüşlerine, TSK’da muharip sınıfta hizmet vermiş emekli generallerden de destek geldi. Örneğin Alman Silahlı Kuvvetleri’nde eğitim görmüş ve meslektaşı Dirk W. Oetting’in ‘Motivasyon Muharebe Değeri; Askerin Savaştaki Davranış Tarzları’ kitabını Türkçeye kazandırmış olan emekli Tümgeneral Erol Uğur da askeri sağlık sisteminin muhabere sahasında manga seviyesinde ‘sargı yeri’den başladığını belirten bir ileti gönderdi. Uğur, iletide söz konusu kitaptan alıntıyla şu bilgiyi paylaşmış:
“Konuya bir muharip subay gözüyle bakılınca, sıhhiye hizmetinin askerlerin motivasyonu, dolayısıyla birliklerin muharebe değerleri için hayati konu olduğu görülür. Oetting’in kitabında bu konu şöyle yer alır: Yaralanma veya hastalanma halinde iyi bir tıbbi bakım göreceğine inanç, birliklerin muharebe moralleri için çok önemlidir. Kuşatma altında iken yaralandığımızda yeterli sıhhi destek gelmeyeceği şayiası kadar hiçbir şey insanı ümitsizliğe düşürmez; bu çok moral bozucudur. Tersine, modern tıbbın bugün sahip olduğu olanaklar ve bilgilerle, yaralanma durumunda, hemen geri bölgeye sevk edilip tedavi altına alınma beklentisi artmıştır.”
GATA ve askeri sağlık sistemi konusunda dün paylaştığım görüşlerle ilgili olarak Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ dün arayarak değerlendirmelerde bulundu. Akdağ, askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesinin amacının daha iyi hizmet vermek olduğunu vurguladı. Hükümetin askeri hastanelerin fonksiyonel verimliliğini artırmak amacıyla böyle bir karar aldığını belirten Bakan Akdağ şu bilgileri paylaştı:
“Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi henüz çok yeni bir olay. Bir aylık bir süre geçti. Biz 33 askeri hastane ve 3 eğitim kurumu devraldık. Eğitim kurumlarının en büyükleri Ankara’da GATA ve İstanbul’da Haydarpaşa hastaneleriydi. Askeri hastaneler verimsiz çalışan hastanelerdi. Doluluk oranları çok düşüktü. Biz devraldıktan sonra bir ay gibi kısa bir sürede doluluk oranı iki kat arttı. Ayrıca devredilmiş olsalar da ilgili kararnamede bu hastanelerde askerlerimize, subaylarımıza, gazilerimize ve şehit ailelerine öncelikli hizmet verileceği yazılı ve uygulamada öyle yapılıyor. Hizmette herhangi bir aksama yok.”
Sağlık Bakanı Akdağ askeri tabipliğin ilk iki hizmet kademesinde devam edeceğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Dünkü yazınızda Role-1 ve Role-2 diye ifade ettiğiniz ilk iki sağlık hizmeti kademesinde yine askeri doktorlar görevlerini sürdürecekler. Ancak bundan sonra tıp fakültelerinden askeri doktor olarak bir mezuniyet olmayacak. Buna karşın yeni sivil mezunlar ile eski sivil mezunlar arasında TSK’nın ihtiyacı olduğunda sözleşmeli doktorlar olarak TSK’da hizmet verebilecekler.”