Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Osmanlı döneminde hekimlerin ettiği Hipokrat yemininde "Gebe bir kadına çocuk düşürmesi için ilaç vermeyeceğim" ibaresinin yer aldığını belirterek, Hipokrat'ın da kürtaja karşı olduğunu ileri sürdü.
Birgün’de yer alan habere göre, Erdöl, Osmanlı döneminde hekimlerin ettiği Hipokrat yemininde, "Tesmimi usulünü ve iskat-ı cenin tarikının ne kimseye talim ne de kendim fiili meskure cüret etmeyeceğime" cümlesinin yer aldığını belirterek, bunun "Çocuk düşürme ve kürtaj yollarını kimseye öğretmeyeceğim ve kendim dahi uygulamayacağım" anlamına geldiğini ifade etti.
Hipokrat'ın kürtaja karşı olduğunu ileri süren Erdöl, meşhur Hipokrat yemininin orjinalinde "Gebe bir kadına çocuk düşürmesi için ilaç vermeyeceğim" ibaresinin yer aldığına dikkati çekti.
Erdöl, bu cümlede Hipokrat'ın da anne karnındaki bir canlının öldürülmesine karşı olduğunu çok net görebildiklerini dile getirerek, "Ne yazık ki 1983 yılında kabul edilmiş olan 2827 sayılı Nüfus Planlaması Kanunu ile kürtaj serbest bırakıldı ve hekimlerin ettiği yeminden bu ibare kaldırıldı. Artık doktorların Hipokrat yemininde bu ibare maalesef yok" ifadesini kullandı.
Doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının mesleklerini onurla uygulayacaklarına dair tarih boyunca ettikleri yemindir.
Hipokrat Yemini metninin özgün çevirisi:
Hekim Apollon, Asklepius, Higiya, Panacea üzerine ve bütün Tanrı ve Tanrıçaların huzurunda yemin ederim ki, yeteneğim ve gücüm elverdiğince bu and ve sözleri tutacağım:
Bu sanatta hocamı, babam gibi tanıyacağım, rızkımı onunla paylaşacağım, ihtiyacı olursa kesemi onunla bölüşeceğim, çocuklarına kardeşim gibi bakacağım ve öğrenmek isterlerse bu sanatı ücretsiz öğreteceğim; ilaç reçetelerini, şifai bilgileri ve diğer bilgileri sadece ve sadece kendi evlatlarıma, hocamın çocuklarına ve hekimlik kurallarına uygun sözleşmeyle bağlı ve and içmişlere öğreteceğim.
Yeteneğim ve hakimiyetim ölçüsünde hastalarımın iyiliği için tedaviler önereceğim ve asla kimseye zarar vermeyeceğim.
İsteyen hiç kimseye öldürücü bir eczayı ne vereceğim ne de bunu tavsiye edeceğim; benzer şekilde, bir gebe kadına çocuk düşürmesi için ilaç vermeyeceğim.
Hayatımın ve sanatımın saflığını koruyacağım.
İç organlarındaki taşı keserek almayı, hastalığı çok açık olan hastalarda bile, işin ehli olan(cerrah)lara bırakacağım.
Hangi eve girersem gireyim, bütün kasıtlı kötülük ve suistimallerden ve özellikle de ister hür ister köle olsun erkek ve kadınların vücudunu kötüye kullanmaktan kaçınarak, sadece hastaya yardım için gireceğim.
Gerek sanatımın icrası sırasında gerekse insanlarla gündelik ilişkideyken edindiğim bilgileri ortalığa saçmayacağım, bir sır olarak saklayacağım ve kimseye açmayacağım.
Bu yemine sadık kalırsam hayatımı ve mesleki uygulamalarımı insanların tümünden ve her zaman saygı görerek mutlulukla sürdüreyim, ama ona ihanet eder ya da çiğnersem tam tersini yaşayayım.
Türkiye'deki tıp fakültelerinin mezuniyet törenlerinde kullanılan en yaygın metin şöyledir:
Tıp fakültesinden aldığım bu diplomanın bana kazandırdığı hak ve yetkileri kötüye kullanmayacağıma, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime ve bilgilerimi insanlık aleyhinde kullanmayacağıma, mesleğim dolayısıyla öğrendiğim sırları saklayacağıma, hocalarıma ve meslektaşlarıma saygı göstereceğime din, milliyet, cinsiyet, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlük ve onurla yapacağıma, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.