Ankara'da kilo vermek için tüp mide ameliyatı olan sağlık çalışanı Tuba Yalçın (35), 10 gün sonra hayatını kaybetti. Tuba Yalçın'ın ailesi, kızlarının ölümünde ameliyatı gerçekleştiren doktor A.B. ile hastane görevlilerinin ihmali olduğunu öne sürerek suç duyurusunda bulundu.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde odyometri sekreterliğinde çalışan Tuba Yalçın, fazla kilolarından kurtulmak için mide ameliyatı olmaya karar verdi. 112 kilo olan Tuba Yalçın, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin genel cerrahi anabilim dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. A.B.'den randevu alarak ameliyat olmak istediğini söyledi.
Tuba Yalçın'a tetkiklerinin ardından 5 Ağustos'ta doktor A.B. tarafından tüp mide ameliyatı yapıldı. Ameliyatından iki gün sonra taburcu olan Tuba Yalçın'ın ağrı, ateş ve ishal şikayeti başladı. Doktora giderek durumu anlatan Yalçın'a, iddiaya göre problem olmadığı ameliyat sonrası bu tip şikayetleri olacağı söylendi. Yeniden evine dönen Tuba Yalçın, 15 Ağustos'ta yeniden fenalaşınca kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Anne Türkan Yalçın, kızının geçen sene Kurban Bayramı'nda diyetle zayıflayamadığı için ameliyat olmak istediğini söyledi. Anne Yalçın, kızının kendi çalıştığı hastanede testler yaptırdığı ve bu testleri Gazi Üniversitesi'nde ameliyatı yapan doktor A.B'ye gösterdiğini ve bu testlere göre kızının ameliyata alındığını belirtti. Anne Yalçın, kızının üniversite hastanesinde ameliyat olduğunu ifade ederek, "Ameliyattan sonra kızım 'anne yanıyorum mideme bir tane taş oturdu' diye ağlamaya başladı. Ben de hemşirelere ve asistanlara durumu anlattım. 'Teyze normal' dediler. Ondan sonra kızım ishal oldu. Ateşi düşmüyor, yanıyor. Tekrardan doktorlara söyledim. 'Normal, olur' dediler. Sonra bizi biraz yatırıp taburcu ettiler" dedi.
Anne Yalçın, kızının dikişlerini aldırdıktan sonra da kanamasının devam ettiğini söyleyerek, gözyaşları içinde şunları kaydetti:
"Kızım dikişlerin olduğu yerden kanlı su geldiğini söyledi, çalıştığı hastaneye gittik, muayene olduk. Doktor parmaklarıyla karnını kontrol edince dikiş yerlerinden kan fışkırmaya başladı. Bize enfeksiyon kaptığını söyledi. Ameliyat olduğu yere götürüp tedavi ettirmemizi söylediler. Gazi Hastanesi'ne gittik durumu anlattık; 'enfeksiyon yok yarası tertemiz' dediler. Asistan, dikiş açılmış oraya zımba vurdu, 'gidin' dedi. Eve gittiğimizde sırtının ağrıdığını söyledi, ilaç alıp sürdük. 'Biraz rahatladım' dedi ama akşam ateşi çıktı. Ambulansı aradık tansiyonuna ve ateşine baktılar 'her şey normal' dediler. Sabah ağrıyla evin içinde dolanmaya başladı. Durumu kötüleşince hemen taksi çağırdım hastaneye giderken ayakları tutmamaya başladı, dudakları mosmor oldu, bir yere oturttum 'anne gözlerime bir şey oldu' dedi ve birden kalbi durdu. 'Ne olur yardım edin' dedim, geldiler kalp masajı yaptılar, yoğun bakıma aldılar, 'Niye önceden getirmediniz' dediler. Enfeksiyon nedeniyle organları iflas etmiş, orada öldü."
Ailenin avukatı Mehtap Kaya ise, ameliyatı gerçekleştiren doktor A.B. ile hastane görevlilerinin ihmali olduğunu öne sürerek 'Taksirle ölüme sebebiyet verme', 'Görevi ihmal' ve 'Görevi kötüye kullanma' suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Kaya, "Soruşturma devam etmekte. Adli Tıp raporlarını beklemekteyiz. Suçluların en ağır şekilde cezalandırılması için hukuki sürecin takipçisiyiz" ifadesini kullandı.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı