Bedeninizin, aklınızın ve ruhunuzun daha iyi hissetmesi için tek yol, uzak diyarlarda tatiller yapmak, yoga derslerine ve vitaminlere düzenli olarak para harcamak değil. Kaplıcalara kendinizi atmanıza da gerek olmayabilir.
Daha sakin, rahat, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için, çok daha basit yöntemler var:
Araştırmalara göre, evi bitkilerle donatmak stres düzeyini azaltıyor, daha mutlu hissetmenizi sağlıyor. En basit haliyle, bitkiler karbondioksiti emip yaşam alanımızı oksijenle doldurarak nefes almamıza yardımcı oluyor.
Bazı bitkiler, havada oluşan kirli kimyasalları da temizleme özelliğine sahip. Rengarenk yapraklar ise sadece odalarımızı değil ruh halimizi de renklendiriyor.
Uygun fiyatlı çiçek ve bitkiler de bunun için yeterli.
Su, insan vücudunun en önemli tamamlayıcısı: Kadın vücudunda yüzde 55, erkekte ise yüzde 60 oranında su bulunuyor.
Vücuttaki suyu sürekli tamamlamamız gerekiyor. Enerji seviyemizi ve konsanstrasyonumuzu artırmak için suyun önemi büyük.
Eğer çok su içmek size çekici gelmiyorsa, doğal limon, salatalık ya da zencefil de ekleyebilirsiniz.
Günlük su alımınızı takip etmek de artık çok daha kolay. Birçok akıllı telefon uygulaması, size su içmenizi hatırlatan uyarılar gönderiyor.
Evimizin dekoru, ruh halimiz, uyku düzenimiz ve enerji seviyemiz üzerinde önemli bir etkiye sahip.
Yatak odanızla işe başlayın: Camları açıp temiz hava dolaşımını sağlayın, doğal gün ışığını odaya doldurun ve çekmeceniz ile yatağınızın altındaki dağınıklığı yok edin.
Çinlilerin 'Rüzgar ve Su' anlamına gelen Feng Shui geleneği hakkında bir kitap okuyarak da, yaşam alanındaki enerjinin daha rahat akmasının refah düzeyini nasıl yükselttiği hakkında fikir edinebilirsiniz.
Bu fikirler size sıcak gelmediyse bile, temiz ve toplu bir eviniz olmuş olur.
Evinizdeki duvarların rengi de ruh halinizi tamamen değiştirebilir.
Örneğin doğayı temsil eden yeşil renk, denge, uyum ve rahatlama demek.
Mavi renkli duvarlar ise sakinlik hissi veriyor ve daha kaliteli dinlenmenizi sağlıyor. Bu açıdan yatak odası için ideal.
Kırmızıdan uzak durun çünkü daha hızlı nefes almanıza ve kalp ritminizi artırarak tansiyonunuzun yükselmesine neden olabiliyor.
Londra'daki King's College Üniversitesi'nden araştırmacılar, kuş seslerinin zihnimize iyi geldiğini ve bu olumlu etkinin dört saate yakın sürdüğünü ortaya koydu.
Araştırmacılar şehirde dolanan gönüllü katılımcılardan telefonlarındaki bir uygulamaya ruh halleriyle ilgili notları kaydetmelerini istediler. Kuş seslerinin yanında ağaçlar ve gökyüzüyle bir arada olmak onlarda saatlerce süren bir etki yarattı.
Psikiyatri, Psikoloji & Nörobilim Enstitüsü'nden Dr. Andrea Mechelli, "Kısa süreli de olsa doğaya maruz kalmanın akıl sağlığı üzerinde ölçülebilir yararları var" diyor.
Doğaya kaçamıyorsanız bile cep telefonunuza kuşların ötüşünü kaydedin, gözlerinizi kapatın ve tepelerde olduğunuzu hayal edin.
ABD'deki Minnesota Üniversitesi'nden araştırmacılar, 10 yıl süren ve 4 bin kişinin katıldığı araştırma sonucu, kedi sahiplerinin kalp krizi geçirme riskinin kedileri olmayanlara göre yüzde 30 daha az olduğunu ortaya koydu.
Kedi sahiplenmek ve kedileri okşamak, olumlu ve sakinleştirici bir etkiye sahip.
Şöyle iyi bir kahkaha atmak kaslardaki gerginliği azaltıyor, kan akışını hızlandırıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiren nitrik oksidi salgılamayı sağlıyor.
Gıdıklanmak da aynı şekilde stres hormonlarını azaltarak endorfin salgılamamıza yarıyor. Endorfin hormonu aynı zamanda doğal bir ağrı kesici.
Sizi güldüren insanlarla daha sık vakit geçirin, komedi filmi ve dizilerini ya da eğlenceli tiyatro oyunlarını izleyin. Komik hayvan videoları da her zaman iyi bir seçenek.
İsveç, Danimarka ve Finlandiya gibi İskandinav ülkeleri, dünyanın en mutlu ülkeleri arasında sayılıyor.
Bunun bir nedeni de çalışma hayatlarını renklendiren küçük tatlı kaçamaklar yapmaları.
İsveç'te her gün 'fika' adı verilen kahve ve kek molaları veriliyor. Üstelik bu gelenekten ibaret değil, aynı zamanda iş yerleri için bir zorunluluk.
Dinlenmek, zihinsel ve fiziksel sağlığımız için rejim ve egzersiz alışkanlıklarımız kadar önemli.
Kalitesiz uyku, bağışıklık sistemini zayıflatıyor, stres hormonunu artırıyor, anksiyete ve depresyona neden olabiliyor.
Uyku kalitenizi artırmaya çalışın. Yatak odanızı sakin tutun, akşam geç saatlerde yemek yemeyin ve telefon ve tabletler gibi mavi ışık yayan cihazlardan uzak durun.
Gün içinde de kafein alımınızı geç saatlere bırakmayın.