T24 - Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, "Türkiye'yi 2010'da diğer büyüyen piyasalardan daha iyi görüyorum. Ancak sisin arkasında bazı riskler var" dedi.Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ile Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın CNBC-e'de 2009'u değerlendirdi ve 2010'a ilişkin görüşlerini açıkladı.Şahenk şunları söyledi: "Dünyadaki ekonomiler finans sektöründe akışı sağlamak için para pompaladı. Bu paranın bir çekilme dönemi gelecek. Sistemin yüzme olayını geçirdikten sonra artık karaya çıkması lazım. Karaya çıkmasında da iki şey var biri regülasyonların yeniden oluşturulması ikincisi basılan bu paranın ekonomik dengeleri büyümeyi ve istihdam üzerindeki ağırlığını ayarlayarak insanları mutsuz ve umutsuz yapmadan bu işin dışına çıkarmak. İşte şu anda Yunanistan gibi konuşulmayan bir memleket daha var Japonya. Belki bir hafta sonra Japonya’yı konuşacağız.Türkiye'yi 2010'da diğer büyüyen piyasalardan daha iyi görüyorum. 2010'u ben daha iyi görüyorum. 2010'da belirli olmayan sisin arkasında bazı riskler vardır ama 1-1.5 sene önceki piyasaların sarsılması gibi şeyleri beklemiyorum.Parmakla ilk gösterilen bankacılardıBankacılık sektörü bu dönemi iyi atlattı. Türk bankacılığı 'yarın da girişimciler için beraber olacağız' demiştir. Bankacılar piyasada rahat konuşamıyorlar. Kapitalizmi en fazla destekleyen ABD'den tutun, Rusya'ya kadar ilk parmakla gösterilen bankacılar oldu. Ama Türkiye'de böyle olmadı. Çünkü dünya standartlarını uygulayan bir otorite olan BDDK var. Bu krize çok güçlü girilmesini sağladı. Ekonomik daralma sürerse biz müşterilere gerekli desteği verme durumunda kalırız.Türkiye'nin sosyal barışı ve kalkınması için KOBİ'lerin daha fazla finans sektörüyle iç içe olması gerekir. Türkiye'deki istihdamın yüzde 70-75'ini KOBİ'ler gerçekleştirir. Yeni regülasyonlar geldiğinde çok daha kalın çizgilerle çizilmiş prensipler oluşacak. Burada ne bankaların, ne de müşterilerin hatası yoktur. Dünya finans sektörü şeffaflaşması için müşterinin de şeffaf olmasını istiyor. KOBİ'lerin yönetim ve düşünüş yapısında değişim gerekiyor.Krizde Türkiye'nin büyüme ivmesini kazandığı etkenlerden birkaçı ortadan yok oldu. İhracat yaptığımız piyasaların birçoğu öldü. Türkiye'nin kendi nakdi veya kredi mekanizmasının yüzde 7-8 büyüme finansmanını yapacak durumu yok. Dünya bankacılık sektörü kasıldı. Böyle olunca Türkiye büyüme ivmesini kaybetti ve işsizlikte yüzde 15'leri göreceğiz. Dünyada yavaş yavaş finansman kanalları açılmaya başlayınca, bizim ihracat hamlesine geçmemiz, piyasaları çeşitlendirmemiz lazım. Türkiye'ye fon akışını daha rahat hale getirmek için orta vadeli programın uygulandığını hükümet gösterecektir. Bu olunca Türkiye'ye olan güven artacaktır.Orta vadeli plan yeni çıpaOrta vadeli planı gerçekçi buluyorum. Bu planın belli bir süre arkasında olduğumuzu gösterirsek, Türkiye'ye güvenin çok daha artacağını düşünüyorum. Türkiye kriz döneminde reytingi artan ender ülkelerden biri. Bu plan bir çıpa görevi görecek. Benim için çıpa orta vadeli plan, Türkiye bunun arkasında durmak zorunda.Bugünkü resme bakınca, Türkiye'de enflasyonist baskıyı yaratacak bir durum yok. Türkiye 2001'den beri en zoru yaptı, bu anlamda Türkiye'ye güveniyorum. ABD ve büyük devletler pompaladıkları parayı piyasada tutmaya devam edecekler."Akın: Siyasi istikrar mutlaka sağlanmalıHamdi Akın da şöyle konuştu: "Krizin belki bir 'W' yapacağı tartışması oldu; ben ona katılmıyorum. Artık derinlemesine bir krizden bahsetmek söz konusu değil. Artık krizi atlatarak 2010'a bir yatay geçiş yapıyoruz. 2010 mutfağın içini temizleme, birleşmeler senesi olacak. Japonya'da da bir çan çalıyor. Direnenler eteğindeki taşları 2010'da dökecekler.Tavuk-yumurta kavgasını bırakalım, kendi arzımızı yaratalım. İstihdamı yaratacak olan özel sektörün kendisidir. İşsizliğe karşı devletin kendisi yatırıma girmeye kalkarsa, işte o zaman felaket. İstihdamı yaratacak olan özel sektördür. 2010'da siyasi istikrar olmazsa Türkiye kafasını kaldıramaz. Siyasi istikrarın mutlaka sağlanması lazım.Enflasyonun azacağı fikrine katılmıyorum. Bunu felaket tellallığı olarak görüyorum. Avrupa ülkelerinin birçoğunda 30 yıldır aynı enflasyon devam ediyor. Ülkenin iyi yönetilmesi lazım.Enerjide 2010'da 250 milyon dolardan fazla para harcayacağız. Otel sayımız 2010 sonunda 22 otele ulaşacak."