Sahil Güvenlik Komutanlığı subayları: Görevimizin en zor yanı cansız bedenleri denizden almak

Sahil Güvenlik Komutanlığı subayları: Görevimizin en zor yanı cansız bedenleri denizden almak

1999'dan beri kadınlarında görev yaptığı Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda hali hazırda 21 kadın subay ve astsubay bulunuyor.  Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı Güven gemisinde görev yapan Teğmen Esra Çamkerten,  helikopter pilotu Binbaşı Elif Tuğçe Özüren ve Küçükkuyu Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görev yapan İkmal Astsubay Çavuş Fatma Güleç görevlerinin en zor yanının cansız bedenleri  denizden almak olduğunu kaydettiler.

Hürriyet'ten Banu Şen'in haberine göre, Çeşme Limanı’nda bulunan Güven gemisinde çalışan Teğmen Esra Çamkerten, 1 yıl önce göreve başlamış. Yaklaşık 100 personelli gemide kendisiyle birlikte iki kadın personel görev yapıyor. Çamkerten, geminin neredeyse artık evi olduğunu gemi personelinin de ailesi olduğunu anlatırken en çok etkilendiği olayların hayat kurtardıkları ve kurtaramadıkları operasyonlar olduğunu aktarıyor. Arama kurtarma subayı olan Çamkerten, mesleğe başlama hikâyesini şöyle anlatıyor:

"Bana görev verilirken Sahil Güvenlik personeli olarak bakılıyor" 

“Bu mesleği seçmemdeki en önemli etken annemdir. Annem subay olmayı çok istemiş fakat imkân yetersizliklerinden dolayı bu hayalini gerçekleştirememiş. Bana hep ben olamadım sen ol derdi. Annem sayesinde subay olmak benim de hayalim oldu ve annemin gerçekleştiremediği hayali büyük bir gururla ben gerçekleştirdim. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünden mezunum. Denizci olmuştum fakat hayalim subay olmaktı. Zaman zaman Sahil Güvenlik Komutanlığı internet sitesini ziyaret ederdim. İnternet sitesine yaptığım ziyaretler sonucunda sözleşmeli subay alımı olacağını öğrendim. Hayatımın fırsatıyla karşı karşıyaydım ve hemen başvurdum. Fiziki kontrol, fiziki yeterlilik sınavı ve sözlü mülakat sınavı aşamalarından oluşan bir mülakata girdik. Mülakatlar sonuçlanınca eğitim sürecimiz başladı. İlk eğitimimizi Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda aldık. Hem zihinsel hem fiziksel olarak bizi subaylığa tamamen hazırlayan bir eğitimdi. Sonra Antalya’daki Sahil Güvenlik Eğitim ve Öğretim Komutanlığı’ndaki eğitimlere alındık. Bu okulda Sahil Güvenlik görevlerine yönelik eğitimler, yelken eğitimi, yüzme eğitimi gibi çeşitli su sporları ve yakın savunma teknikleri eğitimleri aldık. Eğitimler sonunda göreve hazır bir şekilde Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’ndeki mezuniyet törenimizle eğitimimizi tamamladık ve görevimize başladık.

Zorlu yönleri var tabii ki ama bunun cinsiyetle alakası yok. Hepimiz aynı zorlukları yaşıyoruz. Sevdiklerimizden uzak kalıyoruz, fırtınalarla karşılaşıyoruz, suçlularla mücadele ediyoruz. Bu saydıklarımın zorluğu cinsiyete bağlı olabilir mi? Evli değilim ama nişanlıyım. Fakat gemide büyük bir aileyiz. Gemide yaşıyorum. Gemi evim oldu gemi personeli de ailem. Gemide yalnız değilim, halihazırda benimle birlikte iki kadın personel bulunuyor. Kadın personel sayımızın artmasını çok istiyoruz, istekli arkadaşlara yardımcı olmaya hazırız. Kadın olarak zorluk yaşayacaklarını düşünmesinler. Biz burada bir aileyiz, her zaman birbirimize destek oluyoruz. Zorlukların üstesinden hep beraber geliyoruz. Bana görev verilirken bir kadın olarak değil bir Sahil Güvenlik personeli olarak bakılıyor ve doğru olan da bu.”

Hayat kurtarmak güzel bir duygu

Teğmen Çamkerten görev yaptığı sürece en etkilendiği olayı ise şöyle anlatıyor: “Hayat kurtarmak çok güzel bir duygu. İlk kez hayat kurtardığımızda çok etkilenmiştim. Kurtaramadığımız durumlar da oluyor maalesef. En son yaşadığımız olayda, olay yerine vardığımızda cenazelerle karşılaştık. Kurtardıklarımız da oldu. Keşke hepsini kurtarabilseydik. Cenazeleri vücut bütünlüğü bozulmadan denizden alıp ailelerine teslim edebilmek de çok önemli. Tabii bir de bir Türk genci olarak bu üniformayı taşımaktan büyük gurur duyuyorum. Çocukken en çok istediğim şeydi bir gün bu üniformayı giyebilmek ve bu üniformayı hakkını vererek giyebilmek tek temennim. Mesleğimde kendime bir sınır koymak istemiyorum. Gidebileceğim en son noktaya kadar gitmek istiyorum.”

"9 yaşında bir kızım var"

Binbaşı Elif Tuğçe Özüren; Deniz Harp Okulu’nu 2000’de bitirirken, 2002’de de Kara Havacılık Okulu’ndan helikopter pilotu olarak mezun olmuş: “Eniştem Deniz Kuvvetleri’nde uçak pilotuydu, onları ziyarete gittiğimizde Cengiz Topel’de uçakları gezdirirdi kuzenimle bana. Sanırım onu kendime örnek aldım, Deniz Harp Okulu’na girdiğim günden beri de hep pilot olacağım diyordum. Teğmenliğimin ikinci senesinde de pilotaj eğitimi için dilekçe verdim ve kursa tefrik oldum. 4 yıl boyunca Deniz Harp Okulu’nda askerlik, denizcilik ve mühendislik eğitimi alarak mezun olduktan sonra Kara Havacılık Okulu’nda bir sene boyunca iki farklı helikopter tipinin teknik eğitiminin yanı sıra meteoroloji, aerodinamik, uçuş emniyeti, gece görüş gözlüğü, aletli uçuş eğitimlerini gördüm. Ardından Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda göreve başladıktan sonra da AB 412 helikopterinin intibak eğitimi, denize düşen helikopterden kaçma kurtulma eğitimi ve Sahil Güvenlik görevlerine ilişkin eğitimler aldım. Bir sene şu anda İzmir’de müze gemi olan EGE Firkateyni’nde çalıştım, uzun seyirlere de çıktım fakat bana bu durum hiçbir zaman zor ve sıkıcı gelmedi. Düzensiz göçmenlerin seyir emniyetinden yoksun koşullarda denize açılarak Avrupa’ya geçme gayretleri çoğu zaman arama ve kurtarma olaylarına dönüşebiliyor. Ege Denizi’nde icra ettiğimiz görevlerde bu tür olaylarla sık sık karşılaşıyoruz. Özellikle kadınları ve çocukları kurtardığımızda mutlu olurken, zaman zaman hayatını kaybeden kazazedelerin cansız bedenlerini denizden almak, görevimin en zor anlarını yaşadığım bölümü oluyor. 9 yaşında bir kızım var, onun okulu ve faaliyetlerini koordine edip görev ve nöbetleri ayarlarken erkeklere göre biraz daha zorlanıyorum ama bu her meslekteki anne için geçerlidir sanırım...”

"Güçlü ve dayanıklı olmam gerektiğine inanıyorum"

Küçükkuyu’da Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görüştüğümüz İkmal Astsubay Çavuş Fatma Güleç, 2015’ten bu yana görevde. Tarihteki kadın kahramanlardan etkilenerek mesleği seçmiş: “Mesleğimi icra ederken duygusallığımı geri planda tutuyorum ve her konuda güçlü ve dayanıklı olmam gerektiğine inanıyorum. Çok sayıda erkek personelle çalışmak baştan zor gibi gözükse de Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görevli tüm personel belirli bir eğitimden geçerek belirli pozisyonlara geldiği için herhangi bir zorlukla karşılaşmıyorum. Bir süre sonra çalışma ortamında aile gibi olduğumuzdan dolayı sıkıcı olmuyor ve sorun yaşamıyorum.

Denizde yakalanan düzensiz göçmenler Küçükkuyu Sahil Güvenlik Karakolu’na getiriliyor. Onlar için yiyecek ve giyecek yardımlarında bulunuyoruz. O esnada düzensiz göçmenlerle belirli bir iletişim içerisindeyiz. Özellikle çocuklar için çok üzülüyorum. Her şeyden habersiz bir şekilde çocukluklarını yaşıyorlar. Çocukların böyle zor durumda kalmaları beni en çok etkiliyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda mavi vatanımız ve milletimiz için en iyisini layıkıyla yapabilmek benim için en büyük başarıdır.”