Hülya Ö.'nün 20 yıl boyunca sahte diplomayla öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. Hülya Ö., 1996’da Nevşehir’de öğretmen olarak göreve başladı. 15 Temmuz’dan sonra 'FETÖ’ye yönelik incelemede diplomasının sahte olduğu anlaşıldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından 'FETÖ’ye yönelik olarak kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personel hakkında başlatılan incelemede ortaya çok ilginç sonuçlar da çıkıyor. Habertürk'ten Zafer Samancı'nın haberine göre, Konya’daki inceleme sırasında, 20 yıl öğretmenlik ve 1 yıl müdür yardımcılığı yapan Hülya Ö.’nün üniversite mezunu olmadığı belirlendi. Hakkında idari ve adli soruşturma başlatılan sahte öğretmenin 20 yıllık maaşının geri alınması için dava açıldı.
Hülya Ö. 1996’da Nevşehir’de göreve başladı. Çeşitli illerde öğretmenlik yaptıktan sonra 2004’te Konya’ya atandı. Selçuklu İlçesi Adil Karaağaç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde endüstriyel otomasyon bölümü öğretmeni olan Hülya Ö., son 1 yılda aynı okulda müdür yardımcısı olarak görev yapmaya başladı.
Sahte öğretmen görevini sürdürürken 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tüm kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personel hakkında inceleme başlatıldı. Konya’daki inceleme sırasında tesadüfen Hülya Ö.’nün üniversite mezunu olmadığı ve diplomasının da sahte olduğu belirlendi. Milli Eğitim Bakanlığı, hemen harekete geçerek sahte öğretmenin görevine son verdi ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikâyet dilekçesinde, Hülya Ö.’nün 20 yıl boyunca aldığı maaşın iadesi ile birlikte evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği gerekçesiyle cezalandırılması istendi.
Gözaltına alınan sahte öğretmen Hülya Ö., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda sahtecilik ve dolandırıcılıkla suçlanan Hülya Ö.’den 20 yıllık maaşının geri alınması için dava açıldı.
Hülya Ö.’nün eski öğrencilerinin anlatımları, sahte öğretmenin eğitim kapasitesini de gözler önüne serdi. İsimlerinin kullanılmamasını isteyen eski öğrenciler, şunları söyledi:
"Hülya Hoca’nın dersleri çok rahat geçerdi. Ders anlatmayı sevmiyordu. Bir kez dahi ders anlattığına şahit olmadık. MEGEP (Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemini Güçlendirme Projesi) notlarını bize dağıtır, bu notları okumamızı isterdi. Soru sormazdık. Sorsak da alacağımız cevabın ‘Ders kitaplarınıza bakın, hem okuma alışkanlığınız artar’ olacağını bilirdik. Sınavları da çok kolaydı. Zaten her sınıfa aynı sorularla sınav yapardı. Onun dersinden kimsenin bırakın sınıfta kaldığını, kötü not aldığını duymadık."
Hülya Ö. ile birlikte görev yapan bir eğitimci ise "Hiç şaşırmadım. Liyakati olmayan biriydi. Öğretmenler odasında biz dersimiz ile ilgili bilgi paylaşımları yaparken o aramıza çok katılmaz, dersi ile ilgili pek konuşmazdı" dedi.