Sahte içkiye yakın takip

Sahte içkiye yakın takip
Sahte rakı ve sahte votka yüzünden ölümler artınca TAPDK yetkilileri üretim ve dağıtım zincirlerini denetleme kararı aldı. Bursa, Antalya ve İzmir'deki ölüm olaylarının ardından, yeniden gündeme gelen sahte rakı ve diğer sahte içkilerle ilgili üretim ve dağıtım zincirleri nezdinde inceleme başlatıldı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Bursa'da sahte rakı tüketimi nedeniyle olduğu ileri sürülen ölüm olaylarının ardından, Antalya'da Türkiye'ye turist olarak gelen Alman gençlerin ölümünün sahte votka ile ilişkilendirilmesi ve son olarak da İzmir'de bir vatandaşın hayatını kaybetmesi, ilgili bütün kuruluşları harekete geçirdi. Olaylarla ilgili adli tahkikat süreci devam ederken, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlükleri de 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun uyarınca, alkollü içki piyasasında ürün kontrolleri yapmaya başladı. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) ise alkollü içki piyasasını üretim ve dağıtım ağı yönünden büyüteç altına aldı. Oluşturulan özel ekipler, Bursa, Antalya ve İzmir'e öncelik vererek, ölüm olaylarına neden olan ürünlerin üretenler ve bunların dağıtım zincirlerini araştırıyor. Bu kapsamda öncelikle sahte alkollü içkileri piyasaya sürenler ve bunların dağıtımını gerçekleştirenler ortaya çıkarılmaya çalışılacak. TAPDK'nın incelemeleri diğer bölgeleri de kapsayacak şekilde yaygınlaşarak, devam edecek. Sahte içkiyi nasıl anlarsınız? Bu arada uzmanlar, bandrol uygulamasından sonra sahte rakı ve diğer sahte içkilere en fazla kullanılmış şişelere yeniden dolum yapılması ve dökme içki yoluyla başvurulduğunu belirtti. Uzmanlar, bu nedenle vatandaşların alkollü içki alırken özellikle şişeye ve kapağa dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, TAPDK ve diğer resmi kurumlar, mevzuatına ve tekniğine uygun olmayan şekilde izinsiz üretilmiş (sahte-marka taklidi) veya yurda kaçak yollardan girmiş ürünlerden korunmak için vatandaşlara şu uyarılarda bulunuyor: "-Alkollü içkileri, 'TAPDK Satış Belgesi' olan perakende satıcılardan alın. -Şüpheli görülen ambalaja sahip alkollü içkileri tüketmeyin. -Kapağı üzerinde Gelir İdaresi Başkanlığı ve TAPDK logolarını taşıyan bandrol bulunmayan, bandrolü yırtık veya yıpranmış olan şişeleri almayın. -Bandrol üzerindeki logolar yukarı-aşağı yönde hareket ettirildiğinde ve farklı açılardan bakılmak suretiyle kontrol edildiğinde, mavi-turkuvaz renk dönüşümüne dikkat edin. -Kapağı açık olan alkollü ürünü satın almaktan kaçının. -Kapağı kapalı olan, ancak daha önce açılmış ve bir şekilde yapıştırılarak tekrar kapatılmış izlenimi veren şişelerdeki alkollü ürünleri kesinlikle tüketmeyin. -Kapağında enjektör deliğine benzer delik bulunan şişeleri almayın. -Şişenin daha önce kullanılmış olup olmadığına veya bu izlenimi verip vermediğine bakın. -Üzerinde kirli-yırtık-yıpranmış etiket bulunan şişeli ürünlerialmayın. -Şişesinin arka yüzünde tüketiciyi bilgilendirme amaçlı Türkçe etiket olmasına özen gösterin. -Etiket üzerinde üretici veya ithalatçı firma adı veya adresi bulunmasına dikkat edin. -Görünür ve belirgin halde bulanıklılık, tortu ve fiziki kirlilik içeren alkollü içkileri içmeyin. -Açık içki satışı yapılan yerlerde, bilinçli tüketici olarak, alkollü içkinin sunumundan önce şişesi üzerinde orijinal bandrolünün bulunup bulunmadığını ve kapağının kapalı olup olmadığını kontrol edin ve buna göre tüketin. -Alkollü içki satın alırken mutlaka fiş veya fatura alın." Ürün sayısı dörde katlandı Öte yandan TAPDK verilerine göre, devlet tekelinin sona ermesi ve alkollü içki sektörünün rekabete açılmasından sonra piyasada hem üretici ve ithalatçı firma, hem de ürün çeşidi açısından büyük bir artış oldu. Bu süreçte piyasadaki üretici ve ithalatçı firma sayısı 4,4 kat artarak, 48'den 212'ye çıktı. Ürün çeşidi de rekabet ortamıyla birlikte, dörde katlanarak 900'den yaklaşık 4000'e yükseldi. Yetkililer, bu şartlarda ilgili kurumların daha sıkı denetim yapmasının yanı sıra, alkollü içkiler piyasasında tüketicilerin de sağlık ve güvenliklerinin sağlanmasına eskisinden daha fazla özen gösterme ihtiyacı bulunduğuna işaret etti.