İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Saidlo, “Bölgede İran'ın en iyi partneri Türkiye'dir. Türkiye ile gerek ekonomik gerekse siyasi anlamda şimdiye kadar hiç olmadığı kadar iyi iletişim içindeyiz” dedi.
Yeni Şafak’tan Burcu Bulut’a Türkiye-İran ilişkilerini değerlendiren Ali Saidlo, “Türkiye de İran da hem bölgede hem de dünyada çok önemli rolleri olan ülkeler. Her iki ülkenin halkı yüzyıllardır kardeşçe, dostça yan yana, bir arada yaşadı. İktisadi, ekonomik ve siyasi anlamda derin bir birlikteliğimiz söz konusu. Özellikle AK Parti dönemiyle birlikte -Başbakan Erdoğan sayesinde- İran-Türkiye arasındaki görüşme trafiği daha da yoğunlaştı, çok daha verimli bir boyuta ulaştı. Ekonomik anlamda işbirliğimiz çok gelişti. Diğer yandan her iki ülkede önemli benzerlikler var. İran'da da Türkiye'de de genç nüfus yoğunlukta. Çok açık bir şekilde söylemeliyim ki iki ülkenin anlaşması bölgenin gelişmesi adına hayati önem taşıyor” dedi.
İran’dan Türkiye’ye yapılan ihracatın 10 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Saidlo, “Bu ticari birlikteliğin gelişmesi için Türkiye ile anlaşma yaptık. Başbakan Erdoğan bunun için Tahran'a geldi. Erdoğan geldiğinde 'İki ülkenin siyasi birlikteliği çok iyi. Halk da kardeş gibi. Ticari anlamda neden daha iyi bir duruma gelinmesin? 10 milyar dolar çok küçük bir rakam' dedi. İcraat aşamasında sorun yaşanmasından dolayı istenilen verimi elde edemiyorduk” diye konuştu.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir karar alınıyordu ama her iki taraf da alınan o kararı uygulamıyordu. Mesela petrol ihraç etmek istediğimizde fiyat konusunda anlaşamadığımız zamanlar oluyordu. Sayın Erdoğan'ın da katıldığı toplantıda tüm bu anlaşmazlıkların sona ermesi için Türkiye'den Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İran'dan da ben süreci an be an takip etme kararı aldık. Ayrıca ben Türkiye'ye, Sayın Yılmaz da İran'a sık sık ziyaretlerde bulunuyoruz. Hatta bu hafta Sayın Yılmaz ve beraberindeki heyet yine Tahran'a geliyor. Yapılan görüşmeler neticesinde 2009 yılında 10 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2013'de 22 milyar dolara çıktı, umarım önümüzdeki süreçte bu rakam 35 milyar dolara ulaşacak. Türkiye'ye gerçekleşen petrol ve gaz satışlarımızın artmasını ve nihai hedefimiz olan 50 milyar doları aşabilmeyi arzu ediyoruz. Şayet bu gerçekleşirse harika olacak.”
Ali Saidlo, “Türkiye ile gerek ekonomik gerekse siyasi anlamda şimdiye kadar hiç olmadığı kadar iyi bir iletişim içindeyiz” dedi. “İran'ın en iyi partneri Türkiye'dir” diyen Saidlo, “Türkiye hem komşumuz hem de kardeşimiz. Ayrıca Türkiye'de birçok İranlı şirket olduğu gibi İran'da da pek çok Türk şirketi var. Özellikle Türk inşaat şirketleri inanılmaz başarılı. Tabii bu yeterli mi? Hayır! Türkiye'deki İranlı şirketlerin sayısının artmasını istiyoruz. Mesela her yıl İran'dan birçok turist Türkiye'ye gidiyor. İstiyoruz ki Türkiye'den de İran'a turistik geziler artsın. İnsanlar çekiniyor, endişeli. Özellikle bu konuda Sayın Yılmaz ile konuşmayı düşünüyoruz. Türkiye-İran dostluğunun artık çok daha güçlü olmasını istiyoruz. İran, bugün, dünya nükleer ve uzay kulübüne dâhil olmuş, nano teknoloji, ilaç üretimi ve havacılık/uzay teknolojisi alanlarında da dikkat çeken ilerlemeleri elde etmiş ve bu tecrübelerini dostlarıyla özellikle dost ve kardeş ülke Türkiye ile paylaşmaya hazır bir ülke” diye konuştu.
Ortak sanayi projeleri hakkında bilgi veren Ali Saidlo, “Gıda ve tüketim maddelerinin üretimi ve Ağrı'da ortak sanayi sitesi tesisi ile ilgili iki ülkenin üst düzey makamları arasında anlaşmaya varıldı. Bu ortak sanayi sitesinin yeri de belirlendi. Örneğin, buraya gereken gazı İran'ın sağlaması; Türkiye'de elektriği de sağlayabilir. Üstelik bunu uluslararası yasalar çerçevesinde de fiyatlandırabiliriz” dedi.
Ortadoğu’da ülkeleri rahatsız eden, ara bozmak için çaba gösteren ülkeler olduğunu söyleyen Saidlo, ABD gibi ülkeleri örnek gösterdi. Türkiye’nin bazı ülkelerle ilişkisini kesmesi durumunda terörden de kurtulacağını dile getiren Saidlo, “Biraz önce de söylediğim gibi bölgede huzursuzluk yaratmak isteyen düşmanlarımız var. Bununla birlikte Kürt sorununun komşu ülkeler dayanışması ile halledilebileceğini düşünüyorum. İran da Türkiye de terörizmden çok çekti. Eğer Türkiye bazı ülkelerle ilişkisini keserse terörizmden de kesinlikle kurtulur” ifadelerini kullandı.
Ali Saidlo sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii ki ülkelerle sıfır sorun yaşanması her devletin isteği ama Amerika'ya, Avrupa'daki ülkelere dikkat etmek de şart! Sadece siz değil bölgede varlık gösteren tüm ülkeler bunu yapmalı. Çünkü Avrupa'daki bazı ülkeler ve ABD bölgenin-Ortadoğu'nun- en büyük düşmanlarıdır. Bu nedenle Türkiye, Afganistan, Pakistan, İran ve Irak gibi aynı bölgede birlikte, yan yana, kardeşçe yaşayan ülkeler; aynı zamanda kendi çıkarlarını da düşünmeli; düşman olarak nitelendirdiğim bu ülkelere karşı kendilerini korumalıdır. Biz birbirimizi anlarız anlamasına da okyanus ötesindeki Amerika bunu nasıl yapsın? O sadece kendisini düşünür.”
“ABD ile ekonomik işbirliğini hiç kesmedik. Eğer bunun devamını istiyorlarsa buradayız, gelsinler, bizimle görüşsünler” diyen İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı, “Tıpkı Ortadoğu'da olduğu gibi Latin Amerika'da da çok büyük ülkeler var. Bu ülkeler yıllarca Amerika ve Avrupalı ülkeler tarafından istismar edildiler. Amerikalılar 'Latin Amerika bizim evimizin arka bahçesi gibi' dedi. Şimdi Brezilya, Arjantin, Venezuella gibi ülkeler boyunduruk altından kurtulmak için çabalıyor. İran hükümetinin Türkiye ile olduğu gibi Latin Amerikalı ülkelerle de arası çok iyi” dedi.
“İsrail hükümetini tanımıyoruz” diyen Ali Saidlo “Bizim için İsrail, Filistin topraklarını işgal etmiş, masum insanları öldürmüş siyonist bir çetedir. Dünyada bütün ülkelerle görüşmelerimiz olabilir ama İsrail ile bu söz konusu olamaz. Ama Filistinlilerin bir gün kendi topraklarını alıp özgürce yaşayacaklarına inanıyoruz. Biliyorsunuz Amerika ve Avrupa bize ambargo uyguluyor. Bahane olarak da sahip olduğumuz nükleer enerji çalışmalarını gösteriyorlar. Türkiye 'Nükleer enerji programı İran'ın hakkıdır' deyip bizi koruduğu için de çok mutluyuz. Ortadoğu'da Türkiye gibi bir ülkenin desteğine çok ihtiyacımız var” diye konuştu.
“İslam kardeşliği önemli ama Müslümanlar diğer din mensuplarıyla bir arada yaşamayı bilmeliler” diye uyarıda bulunan İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Saidlo, “Geçtiğimiz günlerde İran'dan Pakistan'a doğalgaz boru hattı açıldı. Bu fakir ülke Pakistan'ı ekonomik anlamda kalkındıracağı gibi ilişkilerimizi de kuvvetlendiren bir girişim oldu. Ayrıca Türkiye'ye gaz satışı için de hazırız. Türkmenistan'ın gazı transit bir şekilde İran üzerinden Türkiye'ye ve oradan da Avrupa'ya intikal ettirilebilir” mesajı verdi.
“Dünyada da üçlü, ikili ittifaklar hep olmuştur. BRICS ülkeleri buna iyi bir örnektir. Sonra 'Şangay Beşlisini' de unutmamak gerekir. Mesela bu beşlinin önümüzdeki günlerde ekonomik anlamda AB'ye alternatif bir güç olacağını düşünüyorum” diyen Ali Saidlo şunları söyledi:
“Demokrasiyi benimsemiş olan ülkelerle bir arada olmayı gerçekten çok istiyoruz. Rusya da Çin de çok büyük ülkeler ve çok sağlam ekonomileri var. Bu nedenle sizin de söylediğiniz gibi bu iki ülkeyle olan ilişkilerimizi iyi tutmak bizim için önemli. Dünyada da üçlü, ikili ittifaklar hep olmuştur. BRICS ülkeleri buna iyi bir örnektir. Sonra 'Şangay Beşlisini' de unutmamak gerekir. Mesela bu beşlinin önümüzdeki günlerde ekonomik anlamda AB'ye alternatif bir güç olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin de bu düşünceme katıldığı kanısındayım. Ülkeler pek tabii ki ittifak içinde olmalı çünkü bu birliktelikler hem ekonomik hem kültürel hem de siyasi anlamda yolumuzu aydınlatacak fener görevi görecekler.
Ülkelerin siyasi temsilcilerinin aldığı ekonomik kararlar; o ülkeyi ya çok geliştirir ya da öldürür. Amerika'da ve Avrupa'da ciddi bir ekonomik kriz var. Çünkü her iki ülke de o kadar kötü bir siyasi duruş sergiledi ki bu ne yazık ki ekonomilerine direkt yansıdı. Diğer yandan bu ekonomik buhran herhalde en çok Çin'e yaradı. Dile kolay Amerika'yı tahtından sallayacak yeni bir güç ortaya çıktı. ABD ise bu durumdan ötürü oldukça endişeli. Çok açık söylemeliyim ki ABD ve Avrupa'nın ekonomik geleceğini iyi görmüyorum. İnanın ABD halkının yüzde 99'u, ekonomiyi çıkmaz yola sokan bu siyasi yaklaşıma artık bir son verilmesini istiyor.”