Sait Faik’in Kalpazankaya’sı da yok oluyor

Sait Faik’in Kalpazankaya’sı da yok oluyor

T24 - Dünyaca ünlü yazarımız Sait Faik Abasıyanık’ın hikâyelerine konu olmuş, İstanbullular ve adalıların çok sevdiği Burgazada’daki Kalpazankaya tahribata uğruyor. Burhan Kaya (MİHA)

Dünyaca ünlü öykücümüz Sait Faik Abasıyanık’ın izlerini Burgazada’nın her köşesinde bulabilirsiniz; tepelerinde, sokaklarında, kiliselerinde…   Öykücümüzün adından sıkça söz ettiği, öykülerinde yaşattığı yerlerden biri Kalpazankaya’dır.  Hemen yanı başındaki kır gazinosu, çamları, berrak deniziyle bugün Kalpazankaya, kentin hengâmesinden kaçıp huzuru doğada arayan İstanbulluların gözde mekânlarından.  Ne var ki, ada sakinleri ve İstanbullular sahip çıkmazsa bu güzellik yitip gidecek.

Bugünlerde Burgazada’nın simgelerinden Kalpazankaya’ya sessiz sedasız bir iskele yapılıyor. İskele tamamlandığında adanın tarihi dokusu önemli ölçüde zarar görecek. Kalpazankaya’daki kır gazinosunun işletmecileri tarafından yapılan iskele nedeniyle yanaşacak tekneler hem kirlenme riski doğuracak, hem de beton yapı bölgenin doğal yapısını bozacak.

Yapılmakta olan iskeleye Adalar Belediyesi tarafından izin verilip verilmediğine ilişkin bir bilgiye ulaşamadık. Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’na yönelttiğimiz sorular yanıtsız kaldı.

 

Biz de konunun yasalara uygun olup olmadığını araştırdık. Konu ile ilgili çevre kanunu şöyledir:

2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 1. Maddesine göre;

Bu Kanunun amacı, bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi; kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması; su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi; ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak düzenlemeleri ve alınacak önlemleri, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak belirli hukuki ve teknik esaslara göre düzenlemektir.

Aynı kanunun 2. Maddesinde ise;

Bu Kanunda geçen;a) "Çevre Korunması" terimi; ekolojik dengenin korunması, havada, suda, toprakta kirlilik ve bozulmaların önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan çalışmaların bütününü, b) "Ekolojik Denge" terimi; insan ve diğer canlıların varlık ve gelişmelerini sürdürebilmeleri için gerekli olan şartların bütününü, c) "Çevre Kirliliği" terimi; insanların her türlü faaliyetleri sonucu, havada, suda ve toprakta meydana gelen olumsuz gelişmelerle ekolojik dengenin bozulması ve aynı faaliyetler sonucu ortaya çıkan koku, gürültü ve atıkların çevrede meydana getirdiği arzu edilmeyen sonuçları, d) "Kirleten" terimi; fiilleri sonucu doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine sebep olan gerçek ve tüzelkişileri, e) "Atık" terimi; herhangi bir faaliyet sonucunda çevreye atılan veya bırakılan zararlı maddeleri, f) "Alıcı Ortam" terimi; atıkların bırakıldığı yakın veya uzak çevreyi, İfade eder.