Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Araştırma ve Tescil Daire Başkanı Ümit Turan, "Salda da sökülüp takılabilen ağaçtan seyyar yapılar olacak ve hiçbir zaman betonlaşma olmayacak" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Doğa ve Çevre STK'larından oluşan heyet Salda Gölü’nde incelemelerde bulundu. Heyet adına açıklamada bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Başkanı Turan, Salda Gölü kenarında yapılacak olan çalışmaların sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte halkla iç içe ve tamamen şeffaf şekilde gerçekleştirileceğini söyledi.
Salda Gölü'ne gelmeden önce Burdur Valisi Hasan Şıldak'ı makamında ziyaret ettiğini hatırlatan Turan, bölgeyi ziyaret amaçlı gelen insanların günü birlik kullanımlarına hizmet veren alanlar olacağını belirterek, "Daha önce göl kenarında kaçak kullanım alanlarından tutun araç trafiği, gelişi güzel çadır kurulumları ve katı atık kirliliği söz konusuydu. Bugün Salda Gölü'nde yapılan su analizlerinde su kalitesinde artış tespit edildi hatta içme suyu kalitesine sahip. Geçen yıllardaki yapılan analizlere göre bu iyi bir sonuç. Bu sonuç bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Salda'da sökülüp takılabilen şeffaf ağaçtan yapılar olacak ve hiçbir zaman betonlaşma olmayacak" diye konuştu.
Doğa Araştırmalar Derneği Başkanı Osman Erdem de, Salda Gölü'nün Türkiye'nin en önemli doğal değerlerinden biri olduğunu söyledi. Alan tanındıkça ziyaretçilerin yoğun talebi olduğunu belirten Erdem, "Önümüzdeki yıllarda bu yoğunluk daha da artacak. Alandaki güzellikleri çocuklarımızın ve torunlarımızın da görmesi gerekiyor. Alanın Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesi önemli bir gelişme. Çünkü koruma statüsü olan bir alanı yönetmeniz ve korumanız çok daha kolay oluyor. Buranın zarar görmemesi için alan ve ziyaretçi yönetim planlarının yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşlarından Doğa Koruma Vakfı Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem de, Salda Gölü'nün önemine dikkat çekerek, “Gölün oluşum şekli buranın doğal yapısı ve yaşam yerinin korunmasıyla tüm Türkiye’nin gözü buraya çevrildi. Burada doğayla insanların beklentisini en iyi şekilde yürütmemiz gerekiyor. Bugüne kadar nasıl geldiyse bizlerde çocuklarımıza en iyi şekilde bırakmalıyız” dedi. (İHA)