Salih Müslim: Suriye’den ayrılmayı düşünmüyoruz; tek taraflı tampon bölge girişimi işgal anlamına gelir

Salih Müslim: Suriye’den ayrılmayı düşünmüyoruz; tek taraflı tampon bölge girişimi işgal anlamına gelir

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim, Suriye’den ayrılmak şeklinde bir hedeflerinin olmadığını söyleyerek, "Suriye’nin parçasıyız" dedi. Rusya’nın Suriye sorununun çözümündeki pozisyonunun, diğer ülkelere göre farklı olduğunun altını çizen Müslim, Moskova yönetiminin, ‘Suriye halkı neyi istiyorsa ondan yana tutum aldığını’ belirtti.

Müslim, Türkiye ’de son dönemde artan çatışmalar nedeniyle, Ankara ile ilişkilerin de ‘durgun’ olduğunu söyledi. Salih Müslim, Türkiye’nin daha önce gündeme getirdiği, ancak ABD ile varılan mutabakatın ardından “IŞİD’den arındırılmış bölge” olarak anılan tampon bölge tartışmalarıyla ilgili olarak da “Tek taraflı bir tampon bölge girişimi olursa, bu ‘işgal’ anlamına gelir” dedi.

 

‘Tampon bölgeyi kabul etmiyoruz’

 

Müslim’in Sputnik Türkiye muhabiri Hikmet Durgun’un sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Suriye’de tampon kurma girişimleri var. Buna nasıl yaklaşıyorsunuz?

Tampon bölgeyi kimse kabul etmiyor. Sadece Türk basınında yer alan bir konu. Bölgedeki güçlerin bu durumdan haberi yok. Türkiye’nin tampon bölge kuracağını düşünmüyorum. Zaten tek taraflı böyle bir girişim kabul edilemez. Kimse kabul etmez. Sadece biz değil, bölgedeki güçlerin hiçbiri kabul etmez.  Ne Kürtler ne Araplar ne Türkmenler böyle bir girişimi kabul eder. Tek taraflı bir tampon bölge girişimi olursa, bu ‘işgal’ anlamına gelir.

Peki ‘tek taraflı’ olarak gerçekleşirse, tepkiniz ne olur?

Tampon bölge gündemde yoktur. Olmayacaktır. Bir işgal olursa ne gerekirse o olur.

Türkiye’yle şu anda ilişkileriniz nasıl?

Türkiye’yle ilişkilerimiz şu anda durgun. Türkiye bizim komşumuz, ilişkilerimizin iyi olmasını arzu ediyoruz. Komşuluk görevleri neyse, iyi ilişkiler de birbirini anlayarak gerçekleşir. Biz bunu istiyoruz. Halklarımız ne isterse biz öyle yapacağız.

 

'Suriye halkı ne istiyorsa Rusya da onu istiyor'

 

Rusya’nın Suriye sorununun çözümü için gündeme getirdiği girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya, bir dünya gücüdür. Rusya ve ABD’nin birer dünya gücü olarak bölgede çıkarları var. Her iki güç de Rojava bölgesinde ve Suriye’de istikrar sağlanmasını istiyor. Suriye’de bir siyasi çözüm istiyorlar. Bizim görüşmelerimiz de hep bu çerçevede oluyor. Hep çözüm arayışındayız. Suriye’de siyasi çözüm için görüşmeler yürütüyoruz. Suriye krizinin başından beri, Rusya’nın tavrı değişikti. Rusya, Suriye halkı ne istiyorsa onun yapılmasını istiyor. Biz de onun peşindeyiz. Rusya’daki son temaslarımız da bu çerçevedeydi. BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) başkanlık düzeyinde yayınladığı açıklamada, BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın bir planı gündeme geldi. Suriyeli taraflar arasında dört farklı konu üzerinde çalışma grupları oluşturularak müzakerelere başlanması planını, Güvenlik Konseyi de destekledi. Biz de bu plana destek sözü erdik ve üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu söyledik.

 

'ABD ve YPG birbirini çok iyi anlıyor'

 

ABD ve koalisyon güçleri IŞİD ile mücadelede size yeteri kadar destek veriyor mu?

Evet, yeteri  kadar destek sunuyorlar. Onların YPG ile ilişkileri iyi. Birbirlerini çok iyi anlıyorlar. IŞİD’e karşı çok başarılı bir ikili anlayış var. Bu ikili anlayış ilişkilerimiz açısından çok başarılı oldu. Bunun devamını istiyoruz. Politik bir güç olarak, yardımlaşma ve koordineli işbirliğinden yanayız.

 

'Türkiye bize destek vermedi'

 

IŞİD ile mücadelede Türkiye’nin size herhangi bir desteği oldu mu?

Şimdiye kadar IŞİD ile mücadelede Türkiye bize herhangi bir destek vermedi. Bilmiyorum ilerde ne olur. Koalisyonla Türkiye’nin anlaşması var. İncirlik konusunda da görüldüğü gibi, Türkiye’nin koalisyon güçleriyle bir anlaşması var. Umarız, Türkiye, IŞİD’in kendisi için de tehdit olduğunu anlar.  Zaten IŞİD, Türkiye’ye karşı açık açık tehditler savuruyor.  Türkiye şimdiye kadar bizimle koordineli çalışmadı. Bölgedeki en etkili güç YPG olduğu halde, Türkiye bundan kaçındı.

6 YPG’linin Türkiye tarafından Ahrar-uş Şam’a teslim edildiği iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Savaşçıların Türkiye tarafından Ahrar-uş Şam örgütüne teslim edilmesi kabul edilemez. Bunları halen soruşturuyoruz. Ne gerekçeyle yapılırsa yapılsın kabul edilemez. Bu, YPG’lilerin kurban edilmesi gibi bir durumdur.

 

‘Rakka için ÖSO’ya destek veririz’

 

YPG'nin Rakka’ya girme planı var mı? IŞİD, Rakka’da yenilmezse, Rojava bölgesinde güvenlik sağlanamaz deniyor. Buna katılıyor musunuz?

Doğrudur. Biz zaten baştan beri söyledik IŞİD nerede varlık gösteriyorsa, orada biz rahat edemeyiz. Ama Rakka’da bizim tabanımız yok, halk desteğimiz az. Rakka'da, Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) tabanı var. ÖSO orada güçlü olursa ve müdahale ederse YPG de yardım eder. Suwal El Rakka (Rakka’nın Devrimcileri) adlı bir örgüt var, biz onlarla birlikte mücadele ediyoruz. Eğer talep ederlerse, YPG, Rakka operasyonunda bu örgüte yardım eder.

 

'Cerablus direnişi belirleyici olacak'

 

Kobani ile Afrin Kantonu’nun birleşme olasılığı, Cerablus’un IŞİD’den alınabilmesine bağlı. YPG’nin Cerablus’un alınması yönünde bir girişimi var mı? Türkiye, daha önce, Cerablus’u ‘kırmızı çizgi’ olarak değerlendirmişti.

Bildiğim kadarıyla YPG, Fırat’ın doğu yakasında bulunuyor. YPG’nin şu anda, böyle bir planı yok. Ancak ileride ne olacağı belli değil.  Cerablus —  Azez arasında büyük bir Kürt kitlesi var, Kürt köyleri var. Buradaki yerel halkın öz savunma güçleri var. Onlar şu anda direniyorlar. Oradaki direniş belirleyici olacaktır. Artık, ne yapılacaksa, oradaki sonuca bakarak yapılır. İleriki günlerde belli olur.

 

'Suriye'den ayrılmayı düşünmüyoruz'

 

Suriye devletiyle ilişkileriniz nasıl? Suriye’den ayrılma gibi bir düşünceniz var mı?

Hayır, Suriye’den ayrılmayı düşünmüyoruz. Bizim burada kurduğumuz sistem, gelecekteki Suriye’nin bir parçasıdır. Biz Suriye’de merkeziyetçi olmayan bir sistem istiyoruz. İşte bizim bölgelerimize kurduğumuz sistem geleceğin Suriyesinde bir modeli olabilir. Bu sistem Suriye’nin tamamında kurulabilir. Biz Suriye’nin bir parçasıyız.

 

'Halkımıza güveniyoruz'

 

YPG, IŞİD’e karşı nasıl başarı kazanıyor?

Şimdi burada bir gerçek var. Halk örgütlü olduğunda, kendisini savunabilir. O zaman IŞİD bir şey yapamaz. IŞİD’in güçlendiği yerlere baktığımız zaman, halkın örgütlü olmadığı yerleri görüyoruz. IŞİD buraları rahatlıkla ele geçiriyor. IŞİD’in ele geçirdiği yerlerdeki güçler, halka güvenmiyor. Biz ise kendi bölgemizde halkımıza güveniyoruz. Halk bu durumda kendisini savunabiliyor. Kurduğumuz sistem, halkın özgücüne dayanıyor.

Rojava bölgesindeki sınır kapılarının Türkiye ile karşılıklı olarak açılmasını istiyor musunuz?

Biz Türkiye ile sınır kapılarının açılmasını istiyoruz. İstikrarlı bir şey yapamadık. Kapıların açılmasına çok olumlu bakıyoruz. Elimizde olsa bir an önce açarız. Ama bakıyoruz Türkiye, buna pek olumlu bakmıyor. Umarız önümüzdeki dönemde Türkiye bu konuya olumlu bakar.

 

'Türkiye'de barışın sağlanmasını istiyoruz'

 

Türkiye’de devam eden ‘Çözüm Süreci’nin ve çatışmasızlığın sona ermesi PYD’yi etkiliyor mu?

Etkiliyor. Bütün Kürt güçleri bizim kardeşimizdir. Türkiye’de barış sürecinin başarılı olmasını, barışın sağlanmasını istiyorduk. Bu bizim de yararımza olur. Türkiye ne kadar istikrarlı olursa biz de bundan olumlu etkileniriz. Bizim bakışımız budur. Umarım, önümüzdeki günlerde tekrar anlaşma sağlanır ve barış süreci yeniden başlar.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile ilişkileriniz ne durumda?

Tüm örgütlerle ve siyas partilerle iyi ilişkiler kuruyoruz. Ancak şu anda orada biraz karışık bir durum var. Umarım, o bölgede de istikrar sağlanır ve ilişkilerimiz daha iyi olur.